{Episode 1; Reklam}

602 54 49
                                    

DEA†H NO†E

I'm KIRA

{Episode1; Reklam}

▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

"X'in değerini bulmak için y'ye 0 vererek..."

Matematik öğretmeninin anlattığı sıkıcı şeyleri dinlemek yerine cam kenarındaki sıramdan dışarı bakıyordum.

'Keşke bir Death Note'a sahip olsaydım.' Aklıma gelen saçma düşünceyle yüzümü buruşturdum. İmkansızdı. Bu dünyada suçlular elini kolunu sallayarak gezmeye devam edecekti...

"Rion, çıkışta yine bizimle gelmeyecek misin?" Soruyu soran Kei'ye yandan bir bakış attım.

"Pekala. Ben seni ziyarete gelirim akşam." diyerek önüne döndü. Hayatımda muhabbet kurduğum tek insandı. Tabii buna muhabbet denirse...

~~

Dersler bitince eve doğru ilerledim. Kulaklıklarımı takıp en sevdiğim şarkıyı yani Death Note'un 1. openingini açtım. Adımlarımı şarkının ritmine göre uyarlıyordum.

Gerçek hayatıma az kalmıştı...

Eve gelince önceden hazırladığım anahtarımı kilide taktım ve açılan kapı ile burnuma dünden, önceki günden, önceki ve önceki günlerden kalma cips ve pis çamaşırların kokusu vurdu. Sanırım ilk önce evi biraz temizlemeli ve havalandırmalıydım.

Cips, çikolata, kola ve diğer yiyeceklerin çöplerini topladım. Biraz camı açtım ve eve oda kokusu sıktım. İşte şimdi ev, eve benzemişti.

17 yaşındaydım ve reşit olmama bir ay kalmıştı. Mayıs 8. Evet, mayısın sekizi doğum günümdü.

Annem ve babam her zamanki gibi yurt dışından para, kart ve kucak dolusu hediye yollayacaktı. Kartta yazanları artık ezberlemiştim.

"Sevgili kızımız Rion Akira,

Doğum gününde yine yanında değiliz. En kısa zamanda yanında olacağız. Büyükbaban ile eğlenmene bak."

Bebekliğimden beridir annem ve babam yurtdışındaydı. Onları hiç hatırlamıyordum. Bazen varlıklarından bile şüphe duyuyordum.

İki yıl öncesine kadar da büyükbabam ile kalıyordum. Büyükbabam artık kocaman olduğumu ve beni rahatsız etmek istemediğini söyleyip iki sokak ötesine taşınmıştı. Zaten merhaba, görüşürüzden başka da muhabbetimiz yoktu.

Hemen mutfağa girip iki dakikada kendime bir tabak ramen hazırladım. Sabah akşam ramenden başka bir şey yemiyordum.

Tabağımı ve çubuklarımı alıp bilgisayar başına oturdum.

Her zamanki gibi Death Note'un en sevdiğim bölümünü açtım; L ile Light'ın yumruk-tekme kavgası! Bir yandan yemeğimi yerken bir yandan da izliyordum. Bu bölüm bir harikaydı. Bölüm bitince sıkıntıyla somurttum.

En sevmediğim bölüm ise Light'ın öldüğü bölümdü. Light bana hayat verirken nasıl ölebilirdi? Near'dan ve Matsuda'dan nefret ediyordum!

Her neyse! Düşündükçe daha fazla sinirlenecektim anlaşılan. Düşünmemek en iyisiydi.

Herhangi bir bölümü tekrar açıp izleyecekken önüme çıkan reklam ile irkildim.

"Death Note'u baştan yazmaya ne dersiniz?"

Her zamanki gibi saçma para tuzaklarından biri olduğunu düşünüyordum. Ki zaten bu tür reklamlara hiç tıklamazdım.

Ama...

Ama bu reklamda beni kendine çeken bir şey vardı. Reklama tıkladım ve beni simsiyah başka bir sayfaya götürmesine izin verdim.

"Light Yagami...

Kötülerin eceli ve iyilerin kadim dostu!

O ki değeri bilinmeyen bir kahraman.

Ama ne de olsa insanoğlu nankör, değil mi?

Onu kurtarana ihanet eden bir varlık...

Peki elinde olsa Yagami-sama'yı ölümden kurtarmak ister miydin? Eğer cevabın evet ise devam et!"

Hızla evet'e bastım. Tabii ki de elimde olsa onu kurtarırdım! Evete basmam ile birlikte bilgisayarda bir silüet belirerek konuşmaya başladı.

"Demek o sensin! Onu kurtaracak kişi sensin! Haydi gel! Seni bekliyorum." Ve bilgisayar ekranından çıkan el ile birlikte nefessiz kaldım.

"Ama....sen?!" diyebilecek hiçbir şeyim yoktu.

"Evet. Benim kim olduğumu bir kenara bırak ve onu kurtar. Tut elimi." B-b-bu! Hemen onun uzattığı eli tuttum ve beni bilgisayarın içine çekmesine izin verdim.

Geride bıraktığım şey ise kalbimi acıtmaya yetti. Light Yagami'nin resminin olduğu bilekliğim! Onu asla çıkartmazdım!

Tamamen siyaha dalarken onu almak için elimi uzattığımda çok geçti.

~~

I'm Kira (Death Note Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin