"Hayır, ben senin içtiğinden içmek istiyorum."

552 87 40
                                    

Biten sütümün paketini yere atıp salıncaktan kalktım. Evime doğru yola koyuldum. Sokak lambaları bir yanıp bir sönüyordu. O sırada bu sarı ışıklar Hinata'nın açılıp kapanan gözlerini aklıma getirmişti. Nerdeydi?
Hinata'yı son görüşümün üzerinden iki gün geçmişti. Onu özlemiştim. Onunla voleybol oynamayı, birbirimize sorular sormayı ve o en çokta bana cennetteymişim gibi hissetiren o gülümsemesi özlemiştim. Hinata'dan daha güzel bi insan canlandıramıyorum gözümde.

Değişik düşüncelerimden uzaklaştığımda evime varmıştım. Ayakkabılarımı çıkartıp üst kata çıktım. Kendimi uykuya teslim ederken Shouyou'nun yüzü önümde belirivermişti sanki.

Bir anda kendimi 9 yaşındaki ben olarak buldum. O sıralar hep takıldığım çocuk parkıydı burası. Küçükken hiç arkadaşım yoktu ve tek başıma salıncakta oturup kendimi sallandırmaya çalışırdım.

Sonra salıncağın hareketlendiğini hissettim. Biri ben sallıyordu. Başımı arkaya doğru çevirdiğimde turuncu saçlı bi çocuk vardı. Gülümsedi "Birinin seni salllaması ister gibi bakıyordun."

Benden kısa olan bu çocuk tüm gücüyle beni sallıyordu. Memnuniyetle gülümsedim. Ama bana gülümsemenin yakışmadığını biliyordum. Gülümsememi bozdum.

"Hey o güzel gülümsemeni daha yeni görmüşken hemen elimden alman haksızlık." Onun dediğiyle tekrar gülümseyecektim ki zor tuttum. Salıncağı durdurup önüme geldi. Dudak kenarlarımı tutarak yukarı kaldırdı. Zor tuttuğum kahkaha o anda patlamıştı. Birlikte gülüştüken sonra elimi tuttu ve birlikte kaydırakta kaymaya başladık sırayla. O sırada bana sorular soruyordu, ne kadar enerjikti böyle.

" Adın ne?"

"Kageyama Tobio. Ama sen bana Tobio diyebilirsin. Senin adın ne?"

"Hinata shouyou. Sen de bana Shouyou diyebilirsin. Memnun oldum." Elimden tutup bu seferde tahtarevalliye sürükledi. Eli ne kadar yumuşaktı. Keşke daha uzak yerlere gitsek de elimi hiç bırakmasaydı...

...

Zaman ilerlemişti. Okul zamanıydı. Shouyou hariç arkadaşım yoktu genelikle görmezden geliniyordum. Ama bu sefer farklı bir şey oldu. Sütümün sonunu höpürdetirken biri elimden sütümü çekti. Benim boylarımda ama daha ağır biriydi. Yanında aynı boylarda başka bir çocuk daha vardı. "Nesin sen bebek falan mı?"

"Yüzüne bak şunun, ağlıyacak sanırım." Arkadaşı destek verdi.

Hey, bu benim normal ifadem... Neyse, sorun değildi. Zaten süt nerdeyse bitmişti. Yoluma devam edebilirdim. Yana kaydığımda önüme geçtiler. Sinirli olduğunu düşündüğüm bi ifadeyle yüzüne baktım. "Bir şey demicek misin?"

Sadece gitmek istiyordum nerden bulmuşlardı ki beni. O sırada o naif ama sinirli duydum." Hey, rahat bırakın onu!"

İri yapılı çocuklar Shouyou' ya dönüp onla alay ettiler."O boyunla ne yapabilirsin ki?"

Shouyou beni şaşırtmayacak bi hızla gelip çocuğun elindeki sütü aldı. " Kısa olabilirim ama zıplayabilirim." Sütü bana verirken çocukların ağzı açık kalmıştı. Biz de ordan yavaşca uzaklaştık.

"Çok havalıydım dimi?" Göğsünü onurla gerdi.Evet kesinlikle öyleydi ama bunu ona söylersem şımarırdı. Gülümsemeyi seçtim.

"Ee sütü kurtardım o kadar, bana da vermeyecek misin?" dudağını büzmüştü. Kutuyu salladım "Çok az bir şey kaldı. Sana yenisini alabilirim istersen."

Elimdeki sütü aldı "Hayır, ben senin içtiğinden içmek istiyorum." Dediği şey neden yanaklarımı kızartmıştı bilmiyorum.
Ama güzeldi işte. Onunla zaman geçirmek çok güzeldi.

...

Zaman yine ilerlemişti. Bu Tokyo'dan taşındığım gündü. Shouyou yanımda ağlıyordu. Ben ise kendimi ağlamamak için zor tutuyordum." Yıllar sonra seni tekrar bulacağım. O yüzden lütfen beni unutma."

Sıkıca sarılıp yanağımı öpmüştü. Bu öpücüğü hiç unutmam sanıyordum o zamanlar...

Sonrası karanlık...

Gözlerimden yaşlar süzülürken uyanmıştım. Onun tek istediği unutulmamaktı ve ben onu unutmuştum. Her yaptığı harekette kendini belli etmişti Shouyou ve ben aptal gibi hatırlayamamıştım. Özür dilerim Shouyou, gerçekten çok özür dilerim.

i'm sorry, i forget you | kagehina ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin