SINAVA NASIL ÇALIŞMALIYIM?

185 13 7
                                    

Sınav stresi yetmezmiş gibi kazanamama korkusu bizi kendi içerisine hapsedebiliyor. Etkiliyor. İçe dönük olmamıza neden olabiliyor. Ama izin vermeyeceksiniz.

Bu hayatta kendimizden başka hiçkimseye güvenmemeniz gereken konulardan bir tanesi ise geleceğimizdir.

Kendi çabanızla bir yerlere geleceğiniz kariyer hedefiniz sizin attığınız sağlam adımlara bağlıdır.

Temel ne kadar sağlam olursa o kadar avantajlı olursun. Eksiklik zayıflıktır. Bu aklına gelebilecek her konuda böyledir. TYT-AYT, ALES, KPSS,DGS vs. her sınavın çalışma sürecinde temelin sağlamsa üzerine yapacağın her kat o kadar sağlam olur.

Temelim yok. Üzerine bir şeyler ekleyemiyorum deme. Yapabilirsin. Çünkü orada ufacık bir yerde gizlenen kendine olan inancının farkına varırsan  yapamayacağın hiçbir şey olmuyor.

Başarısızlık nedir? Kaybetmek mi? Başarının yokluğu mu? Ezilmek mi? Hayır değil. Başarısızlık tecrübedir. Tecrübe ise başarıyı getirir.

Bir kez düştün diye aynı yerde bir daha düşeceksin diye bir durum söz konusu değildir. Çünkü nerede düştüğünün farkındasındır. Tecrübe etmişsin biliyorsun artık.

Temelim yok. Kendime olan inancım var diyorsan. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşsun çünkü seninle beraber bir şeyleri değiştireceğiz.

Üniversite sınavına nasıl hazırlanmalıyım? Ne yapsam benim için iyi olur? Çok stresliyim bunu aşmak için ne yapmalıyım?

Bekle sevgili okur. Önce bir arkana yaslan ve derin bir nefes al. Biraz olsa rahatladıysan devam edelim

Herkesin çalışma stili farklıdır elbette. Kendine ait bir çalışma stili oluşturmak gerekiyor. Mesela biri okuyarak anlar olayı diğeri ise birine anlatarak...

Özgün çalışma stilleri dışında etkili olan herkesce uygulanan stiller de var. Kendi çalışma şeklini bırak bunlara yoğunlaş demeyeceğim öyle yaparsan elin bomboş kalır. İkisini harmanlayacaksın. İki tane çalışma tarzından bahsettikten sonra kendi tarzımı da ele alacağım.

Birinci teknik: Pomodoro Tekniği

1980 yıllarında yaşayan Francesco Cirillo adlı biri çıkıp diyor ki;

"Ben böyle alışılmış çalışma şekillerinden verim alamıyorum. Uzun çalışma seansları ve kısa molalar ile yeterli verimliliği sağlayamıyorum."

Sonra buna çözüm olarak  Pomodoro tekniğini geliştiriyor.

Pomodoro tekniği, temelde kısa süreli çalışma seansları ve bu seansları takip eden küçük molaları baz alıyor.
Yani uzun çalışmların da yorulan beyinle alamadığı verimi beyni dinlendirerek alınabileceğini söylüyor.

25 dakika süren bir çalışma seansının ardından verilen 5 dakikalık küçük bir mola ile geçen 30 dakikalık zaman dilimini ise 1 Pomodoro olarak adlandırıyor. Toplam 4 Pomodoro ile yani 2 saatlik bir sürenin ardından ise yarım saatlik büyük bir mola veriyorsunuz.

Pomodoro tekniğinde dikkat edilmesi gerekilen en önemli konu çalışma seansları sırasında konsantrasyonunuzu kaybetmemenizdir. Çalışmaya odaklanmak bütün teknikler de en önemli noktadır. Molalar süresince de ise olabildiğince çalışmanızdan uzak, günlük hayatınızla ilgili ihtiyacınızı karşılamanız verim alabilmenizi etkilemek için çok etkili olacaktır.

İkinci Teknik: Nimonikler

Önemli noktaları daha iyi kavrayabilmemizi sağlayan birçok çesidi mevcut olan nimonikler, bilginin daha hızlı hatırlamayı ilke edinen bir tekniktir.

Çarpım tablosunu ezberlemek mi daha kolaydı yoksa sevdiğimiz bir şarkıyı mı? Cevabınızı duyar gibiyim.

Ne kadar farkında olmasak da görsel, işitsel ya da kinestetik olarak da beynimiz nimonikler oluşturmaktadır.

Şöyle örnek vereyim sizlere okurlar;  Şarkıları düz yazılara göre daha hızlı ezberleyebilmemiz veya çarpım tablosundan çok daha kolay kavrayabilmemiz gibi.

Bu tekniğin kullanılmasında ki hedef; hızlı hatırlamak, seri bir şekilde ulaşmak istediğimiz bilgileri beynin hafıza bölümlerinin kuyularında aramaktansa bunları hafızamızın yüzeyinde bulunan bilgilerle bağdaştırarak kodlama yapmamızdır.

Örnek olarak İsim Fiil eklerini (-ma , -mak, -ış) hatırlatıcısı olarak "mayışmak" kelimesinin kullanılması verilebilir.

Ya da ezberlenmesi gereken bir söz dizimini, formülü veya kuralı ritmik bir söylenişle şarkı gibi ezberleyerek hatırlanmasını hızlandırabilir.

Kabul edin bir çoğumuz halen İngilizce alfabeyi melodik bir şekilde okuyor. Ezberlemiş olduğun gündrn itibaren yıllar geçti ama halen hafıza sarayında ama hızlıca hatırlayabiliyoruz.

(ey, bi, ci, di eheheh şaka şaka tamam tamam devam edelim.)

Benim bilgim dahilinde olan ve deneyimleyip, memnun kaldığım bu iki teknikten size olabildiğince detaylı olarak bahsettim. Bu teknikler dışında başka teknikler de mevcut ilginizi çekerse araştırmanızı şiddetli bir şekilde öneriyorum.

Size bir de kendi çalışma tarzımdan bahsedeyim. Öncelikle çalışmam gereken bütün konuları ders ders listeliyorum. Çalışma alanımın sürekli görebildiğim yerler yerleştiriyorum.

Her dersi sistemli bir şekilde karışık olmadan sırayla Pomodoro ve Nomonik teknilerini kullanarak çalışıyorum. Etkili ve hızlı oluyor. Sıralı olarak çalışmak oldukça önemli çünkü bir konu bir sonraki konunun bel kemiği konumun da üzerine kata kata bilgi birikimi yaparak ilerlemek başarıya ulaşmak adına önemli bir noktadır. Her bitirdiğin konuyu oluşturduğun liste de karala. Konular azaldıkça bunu fark etmen çalışma masasına oturduğun her saniye seni motive edecektir.

Bildiğinizi hissettiğiniz konulara bile bir kez olsun tekrar edin. Konu çalıştıktan sonra çok fazla soru çözmektense daha çok farklı soru tarzlarını çözmek daha etkili bir yöntemdir. Aynı soruyu tekrar ve tekrar çözmeyi sınavın son bir ayına ve deneme ayına bırakın.

Önemli olan erkenden başlamak değildir bir yerden başlayabilmektir. Erken çalışmaya başlayanlar daha avantajlı olabilirler fakat senin etkili çalışmanın yanından bile geçemeyebilirler.

Hem erken başlamış olup hem de etkili çalışıyorsan senden avantajlı mezarda dostum 😂

Ve ve ve bence bende en etkili olan nokta. O günün konusunu ses kaydı alıp onu dinleyerek uyumamdı. Bu nimonik bir teknik olarak oldukça başarılı.

Her yerde dinleyebilirsiniz. Spor yaparken, otobüste, sıkıcı bir ortam da...

Son olarak da sizlere şunu belirtmek istiyorum. Sınav bizim için bir adım. Ülkemiz de maalesef kariyer yapabilmek için önemli bir etken olarak önümüze sunuluyor.

Eğitim sistemimizin kötü yanı bütün bilginizi tek bir sınavla sınaması. Bu yüzden hepimiz hayatımızın dönüm noktasını bu sınavlar olarak görmeye ve yoğun bir stres altına girmeye başladık.

Aslında değiller arkadaşlar inanın ki değiller...

Sınavlar hayatımız da hep karşımıza çıkacak, belki de ömrümüzün yarısı onlarla geçecek...

Ama bizim dönüm noktamız değiller. Asıl dönüm noktamız istediklerimiz ve özümüzdür...

Başarısızlık tecrübedir. Sınavlar ise sadece sınav...

Çalışın ama asla korkmayın hepinizi çok öpüyorum 🌿🌼🙈

İÇ MİMAR OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin