kizim sorunluyum diyorum uzerim, #bokuaka.

Benimle...(pt.1)

Akaashi, okul çıkış zilinin çalmasıyla ve öğretmenin sınıftan çıkmasıyla, eşyalarını toplamış, Bokuto'un sınıfına doğru yürümüş, gözleri ile genci arıyordu.

"Burdayım.."

Birisinin, omuzundan onu dürtmesiyle korkmuş ve arkasını dönmüştü. Bokuto'un olduğunu anladığında, derin bir nefes vermiş ve,

"Gizli gizli niye geliyorsun Bokuto-san? Ödüm patladı." demişti.

"Üzgünüm."

'Sorun yok' der gibi elleriyle işaret etmişti. Okul kapısından çıkıp, sahile doğru yürüdüler. En iyi konuşulacak yer, sahildi.

"Ne konuşacaksın?"

Sessizliği, Bokuto bozmuştu.

"Neden kaçtığını ve neden son zamanlarda garip davrandığını."

Bokuto, kaşlarını çatmış ve Akaashi'ye bakmıştı. Tamam, ondan kaçıyordu ama ne gibi 'garip' davranışı olabilirdi ki?

"Garip?"

Cevap vermedi Akaashi. Sahile geldiklerinde, yine aynı yere oturmuş ve sırtlarını kayalıklara yaslamışlardı. En son geldiklerinde, Bokuto ağlamıştı.

"Şimdi.. Neden kaçıyordun? Söyle."

Bokuto, elini ensesine götürmüş ve kafasını eğmişti. Kolları dizlerinin üstündeyken, kumlara bakıyordu.

"Aslında... Bilmiyorum..."

Bu sefer, kaşlarını çatan Akaashi olmuştu.

"Ne demek 'bilmiyorum'?"

Omuz silkti.

Ne diyebilirdi ki?

'Oh, Akaashi. Aslında senden çok hoşlanıyorum ama en yakın arkadaşım olduğun için senden uzaklaşıyorum.' mu demeliydi?

Pat diye konuya giremezdi, eğer söylerse Akaashi'nin nasıl karşılayacağını bilmiyordu.

Belkide,

'En yakın arkadaşımsın sen, sevgili olamayız.' derdi.

Ya da,

'Başkasından hoşlanıyorum, üzgünüm.'

De diyebilirdi.

Bokuto içinden,
'Gerçi, şu an birinden hoşlanmadığını söylemişti.' demişti.

"Söyleyecek misin artık?!"

Şüphesiz ki, Bokuto bunları düşünürken yaklaşık 5-6 dk geçmişti. Ki buda, Akaashi'yi sinirlendirmiş olmalıydı.

Derin bir nefes aldı Akaashi.

"Neden benden uzaklaşmaya çalışıyorsun? Sadece bunun cevabını istiyorum. Bir anda neden en yakın arkadaşımın benden uzaklaştığını bilmeye hakkım olduğunu düşünüyorum."

'En yakın arkadaşım..'

Bokuto, şimdi nasıl söyleyecekti? Ondan hoşlandığını, ona nasıl söylecekti?

"Yani... Aslında, çok da önemli bir şey değil."

Akaashi, sağ kaşını kaldırmış ve Bokuto'un dediğini sorguluyordu.

"Ne demek önemli bir şey değil?"

Bokuto, eğer söylerse ne olacağını düşünüyordu. Aklından, olabilecekleri tartmış ve en iyi sonucu kabul etmişti.

Ona açıldıktan sonra, kollarına düşecek ve sonsuza kadar mutlu mesut yaşayacaklardı.

Bokuto, bunun saçma olduğunu tabii ki biliyordu. Sadece, söylemek için erken olduğunu düşünüyordu. Ancak, söylemezse de çok geç olacaktı.