***Helen***
Jason'un taburcu olmasının üzerinden 2 gün geçmişti, o artık çok iyiydi. Maşallahı var çocuğun. Hayatımın trajedisi bu velet ya. Oralarda süründürdü 3 gün, hastanede uyumuşuz kalktık her yer hastalarla hemşireler ile dolu. 72 milyona rezil olduk. Müstakbel sevgilim olacak Tom'un ne halt ettiğini bilmiyorum. Ama Jason için baya endişeliydi. Ben size diyorum hayırlı enişte diye de hadi siz anlıyorsunuz, bizimkiler anlamıyo. Beni tek anlayan sizlersiniz vah ben neye yanam. Neyse neyse ben konuya döneyim. Normalde egoist durumuna düşmemek için okula arabacığım ile gitmem. Ama bugün hava yapam dedim deri ceket ve arabayla gittim. Arabayı deri ceketimi giymeden çalıştırmam ilgililere duyurulur. Neyse işte eve geldim. Çantamı yere fırlattım. Montumu çıkarıp evdeki yardımcım -asla hizmetçim demem- Kristen'e verdim. Çok iyi bir kız. Normalde annemlerle hizmet ederdi ancak annem başka birini buldu ve beni eğitimim için yanlız bıraktı. Kristen'e güvendiği için onu benim yanıma bıraktı. Şimdi bir çok iyi bir KIZ dedim de benden biraz daha büyük şimdi ben 18 yaşındayım desem o da 35 yaşında. Ov bi dakika o benden biraz değil fazla büyükmüş. Neyse ben yine dolandırdım konuyu. Neredeydim he şey en son montumu Kristen'e veriyordum. Evet sonra içeri odama girdim. Yatağıma uzandım. Bir anda mesaj geldi. Çantam holde idi ve ben ise yukarı kattaydım ancak süper mükemmel kulaklarım mesajın sesini kilometrelerce uzaktan duyabilir. Neyse işte mesaj Marie'den gelmişti "Posta kutusuna bak" yazmış. Bizim evlerimiz çok yakın. O yüzden bazen mektup yazıp posta kutusuna atıyoruz. "uyandırdın beni gerizekalı, iyi gidip bakıyorum" dedim ve bahçeme doğru ilerledim. Telefon elimdeydi ve Marie'den mesaj geldi: "sen ne zaman uyumuyosun ki kutup ayısı" demiş. Bişey demedim ve çevrimdışı oldum. Sonra posta kutusundan postayı aldım ve pembiş zarfı açıp okumaya başladım. Aynen şunlar yazıyordu "Bizim kim olduğumuzu tahmin ediyorsundur eminim. Şimdi akşama çikolata damlalı kurabiye, çikolatalı muzlu büyük pasta, en az 6 paket cips ve işte aklına ne geliyorsa her türlü abur cuburu hazırla. Sendeyiz bugün." Bir cuma günü klasiği, birimizde buluşma ya da dışarı çıkma. Ben şimdi bunlara hayatlarının en güzel akşamını yaratıyım. Bunlar ne sever? Tabiki, yemek için Burger King söyleyebilirim. Oturup sarma saracak ya da mantı açacak halim yok ya. Hem benim de işime gelir. Bunlarda sever. Oh mis güzel. Hemen Burger King'i aradım. 3 Steakhouse ve 1 Whooper menü söyledim. Dünyanın parasını yazcaklarını biliyorum. Ama umurumda değil. Neyse işte Kristen'i evden yolladım. Şimdi o da gezsin tozsun dimi? Hem biz belki Jason'un müthüş kavgasını konuşuruz, ama Jason, Kristen'den rahatsız olabilir. Onu üzmek istemem, bunca olaydan sonra hemde. Her ne ise, ben pasta yapmaya başladım. Helen böyle pasta yapmayı nerden öğrendi diye soracaksınız, yanıtı yapıştırayım, bende hatırlamıyorum küçüklüğümden beri pasta yaparım. Neyse işte Tedd'in hasta olduğu kurabiyeleri hazırladım. Cipsleri tabağa koydum, çerezleri hazırladım, pastaneye gidip biraz ekler gibi aperatif tatlılardan aldım bi de şekerleme falan filan. Ben bunları komaya sokucam neyse işte ben bunları hazırladım koydum salondaki sehpanın üzerine - simetri hastası olduğum için simetrik biçimde koydum tabiki. - Yarım saat sonra hamburgerlerimiz geldi. Onları da aşağıdaki bembeyaz döşediğim yemek odasına koydum. Üstümdeki kıyafetler uygundu, pantolon vesaire. Bunları beklemeye başladım. 15 dakika sonra çalan kapıya baktım. Bunlar direk içeri daldılar salona dank diye girdiler. Televizyonu açtılar ve yayıldılar. Bende dış kapının önünde güldüm durdum. Neyse sonra içeri girdim. Telefonumu aldım. Tom'a mesaj attım: "Aşkımm nasılsın❤❤" hep böyle sevgi höpürcüğüyümdür. Evet. Onunda farklı bir tarafı yok aslında neyse bunlar Wii oynamak istediler. Açtım Wii'yi başladık oynamaya. Sonra bahçemde voleybol oynadık. Ne kadar büyük olmamıza rağmen saklambaç oynadık çünkü benim bahçemde çok güzel oynanıyor. Acıkınca hemen yemek odasına geçtik orada tabi Burger King'leri görünce coştular. Üstüme atladılar. hayırsız arkadaşlar❤ yedik yedik. Sonra salona çıktık. Bunlar sehpaya koyduğum tüm yiyecekleri bitirdiler aslında bende onlar kadar yedim ama olsun. ☺ Konuşmaya başladık önce Tom hakkında. Jason "Tom seni baya ihmal ediyo Helen dikkatli ol" dedi. Marie de Jason gibi laflar edince içime bir kurt düştü bunlar baya mahalle dedikodusuna başladılar. Endişelendim. Herhalde yüzümden belli oldu. Bende gülümsemeye çalıştım, Tedd "Konuyu değiştirelim hadi" dedi. Seviyorum bu keratayı. Telefonumu elime aldım. Tom mesaj atmış. Bende yine ona karşılık verdim. O sırada bizimkiler yine başlamışlar dedikodulara. Bizim okulda klişeler fazladır. O klişelerin en günceli hakkında konuşmaya başladık. Sarah ve Jessica diye iki kız var. Bunlar okulda kavga ettiler. Bunlar hakkında konuştuk. Ben arada konuşmaya dahil oluyor, ama çoğunlukla Tom'a kalpler atıyordum. Bir ara Tedd lavaboya gitti. Sonra yarım saat boyu dönmedi. Bir ara tuvalete düşmüş olma ihtimali aklıma geldi. O sırada Marie "Mutfakta biri var sesler oradan geliyor" dedi. Biz baya endişeli ve korkmuş halde oraya gittik. Bi baktık Tedd oturmuş mutfağa döke saça kendime yaptığım kurabiyeleri götürüyo. Bir anda biz manyak gülmeye başladık. Gülüş o gülüş 10 dakika gülmüşüz. Sonra Jason "hadi hadi uyuyalım artık, saate bak kaç olmuş. O anda hepimiz telefonlarımıza yöneldik. Saat 01.27 idi. Bay Obur (Tedd) ve Jason'a kendi yatağımı verdim. Marie'yi misafir odasına attım. Ben oturma odasına kaçtım. Bir günde böyle bitti...
![](https://img.wattpad.com/cover/30778181-288-k408149.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz
RandomBiz 4 kişiyiz. Marie, Helen, Jason, Tedd. Bir de Clarissa, Tom ve Cindy var. Tom Helen'ın, Clarissa Jason'un, Cindy ise Tedd'in sevgilisi. Bu hikaye, bu grubun üniversiteden başlayıp taa evliliğe kadar giden yolunu anlatıyor.