31

7.7K 649 99
                                    

Jimin, çalan zilin ardından Jungkook'a tuvalete gideceğini söyleyerek ayaklanmış, hızlı adımlarla öğretmenler için ayrılan tuvaletlerin olduğu tarafa ilerlemişti. Kimsenin kendisini görmediğine emin olduğu bir anda kendisini içeri atarak kabinlerden birine girip kapıyı kapattı. Çok geçmeden kapının açılıp kapanma sesini ve ardından Yoongi'nin ettiği küfrü duyması kıkırdamasına sebep oldu.

Yoongi, duyduğu sesle kapalı kabinin kapısını araladığında içeride bekleyen Jimin'i görerek kendisini içeri attı. Daha fazla dayanamıyormuş gibi küçük olanın dudaklarına asıldığında bu durum Jimin'in öpücüğün arasında bir kez daha, bu sefer daha yüksek sesle kıkırdamasına sebep olmuştu.

Gittikçe derinleşen öpücüğü, gürültülü bir sesle sonlandıran Yoongi olduğunda "Çok az vaktimiz var." dedi. "Bana yardımcı olabilir misin?"

Jimin, şeytani parıltıların eşlik ettiği gözleriyle Yoongi'ye bakarken sinsi bir sırıtışla "Daha iyi bir fikrim var." diyerek Yoongi'yi kapağı kapalı olan klozetin üzerine doğru itti. Yoongi, kendisini klozette oturmuş vaziyette bulduğunda Jimin'in ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordu. Tam da o sırada Jimin, önce öğretmenin pantolonunu iç çamaşırıyla birlikte birazcık yardımla dizlerine kadar sıyırmıştı. Yoongi, kendisine ağız işi vereceğini düşünürken Jimin'in kendi pantolonunu da sıyırması dudaklarının şaşkınlıkla aralanmasına sebep oldu.

"Jimin..." Yoongi, küçük olan kucağına doğru yerleşip penisini kendisine konumlandırırken ne diyeceğini bilemiyordu. Vakitleri sınırlıydı ve her an bir öğretmen içeriye girebilirdi. "On dakika sonra zil çalacak."

"İyi ya," dedi Jimin yaramaz parıltıların eşlik ettiği gözleriyle öğretmenine bakarken. "Hızlı ve zevkli bir seks olur."

Yoongi konuşmak için dudaklarını bir kez daha araladığında, Jimin kendisine müsaade tanımadan tekrar dudaklarını birleştirmişti. Hiçbir uyarı ve hazırlık yapmadan Yoongi'yi içine alması ise tam da bu ana tekabül ediyordu.

İkisinin de dudaklarından öpüşme esnasında bir tıslama dökülürken Jimin'inki acıdan, Yoongi'ninki ise daha çok vücudunu kaplayan hazdandı.

Jimin, vakit kaybetmeden Yoongi'nin kucağında hareket etmeye başladığında Yoongi'nin elleri ait olduğu yeri; Jimin'in ince belini bularak küçük olana hareket etmesinde yardımcı oluyordu. İkisi de öpüşmeyi bir kenara bırakmıştı çoktan. Jimin, kalçasındaki sızıya eşlik eden hazla başını geriye doğru yatırıp ses çıkarmamak için özel bir çaba göstererek dudaklarını ısırıyordu ki bu; Yoongi için seyri mükemmel bir manzaraydı.

Yoongi, delirdiğini düşünerek Jimin'i kucağından ittiğinde küçük olan ne olduğunu anlayamadan suratını kapıya yaslı bir şekilde buldu. Yoongi, Jimin'in kalçalarını ayırıp kendisini tekrar pembe delikten içeriye itti. Kısa bir an kolundaki saate göz attı ve "5 dakika." diyerek Jimin'in bileklerini bir eliyle sıkıca kavrarken, diğerini dudaklarına örttü. "5 dakikamız var."

Ve her şey, az öncekinden daha hızlı bir hâl aldı.

Jimin yine ses çıkarmamak için kendisini sıkıyor, zaman zaman aldığı hazla dudaklarına kapanan Yoongi'nin avucunu ısırıyordu. Bu durum Yoongi'nin hoşuna gitmekle beraber hareketlerinin daha da hızlanmasına ve tüm o sessiz olma çabalarının bir hiçe dönüşmesine sebep oluyordu. Nefes sesleri tenin tene çarpma sesine karışıyor, boş tuvalette gürültülü bir yankı oluşturuyordu.

Zilin çalmasına saniyeler kala Jimin sarsılarak boşaldığında Yoongi'nin sıcak sıvısının da kalçasının arasından aktığını hissetti. Yoongi, nefes nefese bir şekilde kendisini geri çekip eğilerek Jimin'in kalçasından akan kendi sıvısını yalayarak temizledi. Tam da o sırada öğrenciler için olan zil çaldı. Jimin, bitkin ama az önceki zevkin vücuduna bıraktığı heyecanla birlikte yüzünü Yoongi'ye dönerken öğretmeni de kendisinin pantolonunu kaldırıp Jimin'i giydirmekle meşguldü. Kendi pantolonunu çoktan yukarıya çekmişti. Bir süre karşısındaki oğlanın kırmızı yanaklarının ve terden tel tel olmuş saçlarının oluşturduğu güzel manzarayı seyretti. Ardından Jimin'in bir türlü doyamadığı dudaklarına küçük bir öpücük kondurup "Git hadi." dedi. "Derse geç kalma."

Jimin kıkırdadı. Yaptıkları şeyin akla mantığa sığan hiçbir tarafı yoktu ve bu durum, az önceki olayı Jimin'in gözünde daha da heyecanlı ve çekici kılıyordu. "Dersim size, Bay Min." dedi dalga geçercesine. "Ve görünüşe bakılırsa derse geç kalacak olan sizsiniz." diyerek ekledi. "Benim dağınık görüntümü kimse sorgulamaz, ancak sizin biraz toparlanmanızın gerektiği aşikar."

Yoongi salaklığına içten içe küfretti. Jimin'in, ders programını unutacak kadar aklını başından alıyor oluşu onu hayrete düşürdü. Küçük olan bir kez daha kıkırdayarak kendisini kabinin dışına attığında Yoongi öylece bekledi. Önce musluktan akan suyun ardından da koridora açılan kapının açılıp kapanma sesi duyuldu.

Çok geçmeden ise derse girmesi gerektiğini belirten zil sesi yayıldı.

Çok geçmeden ise derse girmesi gerektiğini belirten zil sesi yayıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


merhabalar veeee güle güle (utanç duymak ve batırmadığını ummak)

insta: sexeesaw

Hello, mr. Min // Yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin