🌌Yıllar sonra ilk kez🌌

3K 229 18
                                    

1 hafta sonra

Yazardan..

1 haftadır ne Jungkook Jimine yazmıştı ne de Jimin Jungkooka.
Jungkook onu görmeği bile düşünmemişti. Kızgındı sadece, belkide üzgün. Jiminin şuanda nasıl olduğun nasıl değiştiğin merak etsede onu bulmaya cesaret edemiyordu. 3 yıl deli gibi aradığı beden şimdi burnunun ucundaydı ama bu sefer kendi bulmuyordu onu

Jiminse ne kadar onunla konuşmayı birazda olsa ona yakın olmayı özlesede bu sefer Jungkookun eski kızgınlıklarından olmadığın biliyordu. Ona yazamazdı. Jungkook onunla oynadığını sanıyordu. Onunla konuşması gerekiyordu ama cesaret edip karşısına çıkmıyordu. Jungkookunda onu bulup hala karşısına çıkmamasın anlamıyordu
Bu sefer gerçekten bittiğin düşünüyordu Jimin

Jungkook amfide oturmuş düşünceli şekilde kalemin döndürerek hocanın gelmesin bekliyordu. Amfideki herkes konuşuyor, muhabbet ediyordu ama Jungkook öylesine boş boş döndürdüğü kaleme bakıyordu.

(Y/N böyle düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Y/N böyle düşünün. Çok yakışıklı değilmiiii😭🔥)

Haa birde onun arkasında, ondan iki sıra geride oturan Jimin vardı tabi. Bugün yine ortak dersleri vardı ama bunu bir tek Jimin biliyordu. Elini yumruk yapıp masaya koymuş başınıda elinin üzerine koymuş Jungkooku izliyordu.

"Selam Kookie iyimisin? Neyin var?"
"İyiyim Jisoo yok birşeyim"
Jisoo gülümseyip Jungkooka daha çok yaklaşırken Jimin dişin dudağına geçirip yumruğun sıktı.
"Yah Jungkook bir kaç gündür böylesin bu beni çok üzüyor"
Jungkook zar zor gülümseyip elini Jisoonun saçına atıp karıştırdı
"Cidden iyiyim merak etme"
Jimin kıskançlıktan delirmek üzereydi. Artık Jungkookun umrunda bile olmadığın düşünüyordu

"Ahh seni böyle görmeye alışkın değilim"
Jungkook yüzüne sahte bir gülüş yerleştirip konuştu
"İyiyim sadece yorgunum"
"Tamam üzerine gelmeyeceğim ama lütfen en kısa zamanda iyi ol. Seni özledik Jungkook"
Elini Jungkookun boynuna sarıp sarıldı ve gülümseyip masadan kalktı. Jiminse arkada delirmek üzereydi.

Hoca amfiye girdiğinde tüm çocuklar sıralara dağılmıştı.
Hoca bir şeyler anlatırken Jungkook dinliyormuş gibi yapsada kafası başka yerlerdeydi.
"JEON JUNGKOOK?"
Jungkook kendine gelip etrafa bakındı. Herkes ona bakıyordu
Hoca çocukları tek tek kontrol ederken Jungkooka seslenmesine rağmen cevap vermemişti. İkinci kez tekrarladığında Jungkook kendine gelmişti

"Burda"
"Dikkatin derste olsun Jeon"
"Üzgünüm efendim"
Jungkook nefesin dışarı verip arkaya yaslandı
"Park Jimin?"
"B-burda"
Biranda duyduğu isimle gözleri sonuna kadar açılırken sesin geldiği tarafa döndü şaşkınca. En son yıllar önce gördüğü o kısık ama bir o kadarda tatlı olan gözlerle buluştu gözleri.

Gördüğü bedenle resmen donup kalırken hala nasıl bu kadar güzel olduğuna inanamıyordu. Küçük bedenin yanakları kızarırken o da Jungkookun gözlerinin içinde kaybolmuştu. O dakikalar sanki zaman durmuş, insanlar yok olmuş sadece Jimin ve Jungkook varmış gibi hissetmişti ikiside.

Jungkook belli etmesede yine yıllar önce olduğu gibi ona hayran olmuştu. Sarı saçları, dolgun dudakları, beyaz kusursuz teni ve minicik olması Jungkooku yine büyülemişti
"Jeon Jungkook dersi dinle!"
Jungkook transtan çıkarken yutkunup önüne döndü.

Hala o olduğuna inanamazken rahatsızca bacağını sallamaya başladı.
Ders boyunca Jimine bakmamak için büyük bir savaş vermişti.

Ders biter bitmez hızla ayağa kalkıp amfiden çıktı. Az önce olanları atlatmak için çatı katına çıkıp derin bir nefes aldı. Sigarayı bıraktığından beri buraya gelir burda kafasın toplardı

"J-Jungkook?"
Jungkook duyduğu narin, titrek sesle donup kalırken arkasın dönmedi. Peşinden geleceğin düşünmemişti
"Ne işin var burda?"
"Ö-özür dilerim ben böyle olsun istemedim. B-Ben sadece korktum beni g-gördüğünde benden n-nefret edersin beni beğenmezsin diye. Seni kaybetmeyi göze alamadım"
Jungkook arkasın dönerken bir çift dolu gözlerle karşılaşmıştı.

Tombul tatlı yanaklarından yaşlar usul-usul süzülürken Jungkook bir kez daha onun güzelliğine hayran olmuştu. Ona daha çok yaklaşıp çaktırmadan yıllardır özlediği o kokuyu derince içine çekti. Jiminin dudağı tirerken ona bu kadar yakın olmak işini hiç kolaylaştırmıyordu

"Bana geçmişimizi anlattırdığında ne geçiyordu aklından? Ben burda üzülüp kendimi suçlarken sen hiçbir şey söylemedin"
Jimin başın kaldırıp elinin tersiyle göz yaşın sildi
"Ne söyleyebilirdimki sana? B-Ben şimdiye kadar h-hep kendimden nefret ettim. Birinin b-beni sevebileceğin d-düşünmedim. Hep kendimi kapattım. N-neden biliyormusun? Çünki bunu bana sen s-söyledin. Hayatta t-tek değer verdiğim insan bana bir e-eşya muamalesi yapıp çekip gitti. Bu yüzden y-yine seni kaybetmek istemedim. Ve gerçeği öğrendiğimde herşey için çok geçti. Söyleyemezdim artık. Beni s-suçlayamazsın b-ben bilmiyordum. Şimdi bunun ne önemi v-varki? Bu sefer b-benden gerçekten nefret e-ediyorsun"

Jiminin söyledikleri Jungkookun beynine saplanırken Jimin artık dayanamamış göz yaşları içinde ordan uzaklaşmıştı
Jungkooksa orda donup kalmıştı. Jimin haklıydı bunların hepsi onun suçuydu şimdi Jimine kızmaya hakkı yoktu. Aslına bakarsan ikiside haklıydı

☆♬○♩●♪✧☆♬○♩●♪✧♩☆♬○♩●♪✧☆♬○♩●♪✧♩    
Herkese Merhaba bebeklerim

Yeni bölümle sizlerleyim.

Sizleri çoook seviyorum💜

Bölümü sevdiyseniz beğenip yorum yapmayı unutmayın😘

Gelecek bölümde görüşmek üzere🥰💜

My Little Prince🌌JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin