My Little Prince🌌Jikook

🤦🏻‍♂️Eski defterler🤦🏻‍♂️

Jimin ve Jungkook dün gece yarısına kadar gezmiş daha sonra Jungkook onu evine bırakmış, zorda olsa ayrılabilmiştiler. Şimdiyse universitenin bahçesinde oturmuş Jimin belini Jungkookun göğsüne yaslamış Jungkookda ellerini küçüğünün beline dolamıştı. Sabah birlikte dışarda kahvaltı ettikten sonra universiteye gelmiştiler ama biraz çabuk gelmiştiler

"Evet şimdi o attığın mesajlardan konuşalım. Nerde o utanmazca konuşan çocuk?"
Jimin yüzünü saklayıp mırıldandı
"Hayır hayır istemiyorum"
"Bana kıya-"
Jimin hemen arkasın dönüp küçük ellerini Jungkookun ağzına kapattı
"Lütfen hayır"
Jungkook gülüp Jiminin bileğin kavrayıp dövmenin üzerinden öptü

"Klavye delikanlısı, gerçekte tam bir Mochi olan sevgilim var. Acaba ne iyilik yaptım ben?"
Jimin gülüp omuzuna vurdu
"Tamam konuşalım ama seninde beni terslediğin günleride konuşacağız"
Jungkook teslim olmuşcasına elin kaldırdı
"Tamam bencede konuşmayalım. Gereksiz konu zaten"
Jimin kahkaha atıp konuştu
"İşte böyle olursun"

Jungkookda gülüp bankın üzerinde dizleri üzerinde kalkmış sevgilisine sarıldı.
"Jungkook insanlar-"
"Umrumda gibi gözüküyormuyum?"
Jimin direnmeyi bırakıp ellerin sevgilisinin boynuna dolayıp yüzün boynuna gömdü

"Oo gençler Günaymış bakıyorum"
İkiside ayrılıp gülümsedi. Yoongi gülümseyip yaklaştı
Jk:"Günaydın Yoongi"
Jm:"Günaydın hyung"
Jimin bacakların indirip bankta oturduğunda Yoongide yanlarına oturdu
Yg:" Sizi böyle gördükce içim garip oluyor. Gözümün önünde böyle şeyler yapmayın"
İkiside güldü
Jk:" Bizi izlemeni söylediğimi hatırlamıyorum"
Yg:" Yeminle seni döverim çocuk. Sen buna nasıl katlanıyorsun?"
Jimine bakarak konuştuğunda Jimin gülüp omuz silkti

Jm:" Katlanacak birşey yokki"
Yg:" İkinizde aynısınız. Buna tam emin oldum. Cidden ya sen Jungkooku nasıl dize getirdin"
Jk:" Onun beni dize getirdiğin kim söyledi?"
Yg:" Hadi be senin birine aşık olman için o insanın büyücü olması gerekiyor"
İkiside güldü
Jm:" Hyung a-abartma"
Yg:" Bunun nasıl duygu olduğun anlayamazsın. Sadece seni tebrik ediyorum"
Jimin güldü

Yg:" Jungkook, ben Taeyle konuşsam diyorum. Gerçeği söylesem"
Jungkook başıyla onayladı
Jk:" Çok üzgün. Bu beni çok üzüyor. Belki seninle yakınlaşırsa-"
Yg:" Haklısın"
Jungkook bakışların yere dikip üzgünce mırıldandı
Jk:" Üzgünüm"
Yg:" Saçmalama oğlum. Yakışıklı çocuksun bu normal. Universitenin yarısı-"
Jk:" Neyse!"
Jm:" Yarısı ne?"
Jk:" Sen boş ver"
Jimine arkadan sarıldığında Jimin hala kaşları çatık başın kaldırarak Jungkooka bakıyordu

Yg:" Jungkook dünki kızlar ne güzeldi değilmi? O neydi be öyle?!"
Jiminin gözleri sonuna kadar açılmış Yoongiye bakmış Jungkookda anlamaz bakışlarla Yoongiye bakmıştı

Jk:" Ne?"
Jm:" Hangi kızlar?!"
Yg:" Lan dün çağırdık ya senin evine. İki tane fıstık. Bombaydı oğlum"
Jungkook başın hayır anlamında salladı
Jk:" Yoongi saçmala-"
Jimin hemen arkasın dönüp çatık kaşlarıyla Jungkooka baktı
Jm:" Ne kızları?"
Jk:" Güzelim kız falan yok. Ne in-"
Jimin sinirle ayağa kalkıp gidecekken Jungkook kolundan tutup durdurdu

Jk:" Güzelim saçmalama. Bu deliye ne diye inanıyorsun?"
Yoongi dayanamayıp kahkaha attı
Yg:" Bundan sonra kesinlikle en büyük hobim sizinle uğraşmak olacak. Şaka yapıyorum Jimin. O sadık bir sevgili. Çok tatlısınız cidden. Hadi ben kaçtım kolay gelsin"
Yoongi uzaklaştığında Jungkook Jimine sarılıp güldü

"O deliye neden inanıyorsun? Dün seninle değilmiydim bebeğim ben?"
Jimin nefesin dışarı verip başına vurdu
"Tanrım ben neden aptalım?"
Jungkook gülüp alnından öptü
"Hadi derse gidelim şapşal sevgilim"
Jimin utançla gülüp Jungkookun onu peşinden götürmesine izin