My Little Prince🌌Jikook

🍷Deja Brew🍷

2 gün sonra

Sabah uyandığımda kendi odamda olmadığımı farkettim. Gözümü bir kaç kez kırpıştırıp kendime geldim etrafa bakındım tanrım ben nerdeyim böyle?dün gece ne oldu?hiçbir şey hatırlamıyorum. En son barda Hobi hyungu bekliyordum. Üstüme baktığımda üzerimde sadece uzun bol gömlek ve boxer vardı.

Gözlerim anında dolarken olanları algılamaya çalışıyordum.
"B-ben ne y-yaptım?"
Jungkooku aldatmış olamam değil mi?lanet olsun ben nerdeyim?
Kapının açılmasıyla örtüyü üzerime çektim. Tanıdık beden bakış açıma girdiğinde hem içim rahatlamış hem de gözyaşlarım serbest kalmıştı. Jungkook hemen endişeyle yanıma gelirken dizlerimin üstünde yatakta dikleşip sıkıca boynuna sarıldım

"Güzelim?iyimisin?ne oldu?"
Boynundan öpüp daha sıkıca sarıldım
"K-korktum başka bir evde olduğumu sandım. Yarı ç-çıplak şekilde olduğumuda gördüğümde...."
Jungkook gülüp başımı boynundan uzaklaştırıp gülerek göz yaşımı sildi
"aa birileri dün geceyi hatırlamıyor demek ki"

Anlamaz bakışlarla yüzüne baktım
"N-ne oldu?ben nasıl buraya geldim?neden üzerimde bunlar var?dün gece biz bir-"
"Saçmalama Jimin sen içkiliyken böyle bir şeye izin verirmiyim ben?"
"Ne oldu pekii?"
"Güzelim bünyen içkiyi kaldırmıyorsa neden içiyorsun?"
"Ben içmedim Hobiyi bekliyordum garson bir şeyler getirdi ondan sonrası yok"

Kahkaha atıp boynumdan öptü uzunca
"Yok ya boş ver hadi biz kahvaltı edelim"
"Hayır yaaa ne olduuu?"
Gülerek yüzüme baktı
"Canım hiç söylemek istemiyor. Buda sır olarak kalsın belki bir gün hatırlarsın"
Dudağımı büzüp kendime çektim daha çok
"Yahh amaa. Anlatt"
Dudağımızı birleştirdi. Dudağımızı ayırmadan döndü kucağına oturacağım şekilde yatağa oturdu. Ayrılıp son kez küçük bir öpücük bıraktı

"Dün beni aradın sevgilim gel beni al dedin. Uzun bir konuşmadan sonra nerde olduğunu sonunda söyledin. Sonra buraya geldik. Yine zar zor yatağa yatırdım seni. Sonra çok sıcak dedin üzerini çıkarmaya başladın bende en azından bunu giy dedim yine inatçılık yaptın sonra bende sen uyuduktan sonra üzerine geçirdim benim gömleğimi"

"Çok özür dilerim başına iş-"
"Saçmalama iyiki beni aramışsın. Hem dün gece ne kadar tatlı olduğunu tahmin bile edemezsin"
"Yapmaa yaa dalga geçme"
Gülüp bileğimden öptü
"O kadar tatlıydın ki dün geceki teklifini kabul etmeği düşündüm bir an"
"Ne teklifi?"
"Bilmem. Ne olabilir acaba?"
İmayla söyleyip göz kırptığında anlamış ve başımı boynuna saklamıştım
"Hayır yaaa söylemiş olamam"
Jungkook kahkaha attı

"Hobi hyung neden beni ekti? Ya seni aramasaydım? Beni bir bara! Çağırıp kendi gelmedi"
"Bak bu işin en eğlenceli kısmı"
Başımı kaldırıp anlamaz bakışlarla ona baktım
"Başta sen barda olduğunu söylediğinde gerçekten çok kızdım. Çünki bana kafeye gideceğinizi söyledin. Sonra Hobiyi aradım bana dediki kafedeyim Jimini bekliyorum ama gelmiyor. Haberin varmı ondan? Anladımki sen karıştırmışsın yerleri. Senin yanına gelene kadar arabada ne kadar güldüğümü tahmin bile edemezsin. Sinir falan kalmamıştı yani"
Bende dayanamamış kahkaha atmışdım
"Tanrı aşkına ben ne yaşamışım?"
İkimizde güldük

"Cidden hayatım boyunca belkide hiç bu kadar gülmemiştim"
Gülüp omuzuna vurdum
"Sanada eğlence çıkmış"
"Hemde nasıl. Hadi kalk derse geç kalacağız. İstersen önce duş al?"
"Olur ama üzerime ne giy-"
"Birşeyler ayarlarız. Hadi"

Yazardan

Jimin duşa girmiş Jungkookda birşeyler ayarlamış yatağın üzerine bırakmış daha sonra aşağı kahvaltı hazırlamaya inmişti. Jimin duştan çıktığında Jungkookun yatağın üzerine bıraktığı elbiseleri bir şekilde üzerine geçirmişti. Ama ne yaparsa yapsın çok büyüktüler.