'15~Lui é un angelø'

1.2K 194 230
                                    

                             _
                             ~

-İyi okumalalar')

"J-Jisung..? Ne halt ediyorsunuz siz?"

Üzerindeki Jisung'tan fırsat bulduğu anda açılan kapının önünde anlamsız bakışlarla onları seyreden Felix'e çevirdi yüzünü Minho.

"Nasıl olabilir bu..? Rüya mı? Yoksa si-"

Jisung şu durumda ne söyleyebileceklerini düşünürken aklına gelen fikirle yüzünü üstünde bulunduğu bedenin boynuna gömdü. Minho bu hareketiyle şaşırmış, ne yapacağını bilemezken boynuna minik dokunuşlar yapan dudaklarla karnının kasıldığını hissetti. Bu dokunuşlar boyundan başlayıp bir yol çizerek Minho'nun dudağının tam yanında durdu. Soludukları nefesler birbirlerinin dudaklarına çarpıyordu. Bir süre orada bekledi Jisung.

Havanın da yavaş yavaş aydınlanıyor olmasıyla etraf belli oluyordu. Jisung sakince başını kaldırıp şaşkınlıkla irileşmiş siyahlıklara kısa bir bakış attı. Ardından Felix'e dönerek dudaklarını araladı.

"Evet bir rüyadasın. Benim için bir sorun yok fakat Minho utanıyor, rica etsem orada bizi izlemeyi kesip odana döner misin sayın rüyasında bulunduğumuz şahıs?"

Minho tam bir şey diyecekti ki konuşması engellendi. Dudağına kapanan parmakla susup kalmıştı.

Jisung bakışlarını tekrar irileşmiş gözleri çevirdi. Dudağının kenarı hafifçe kıvrılırken cesurca konuştu. "Biraz sabret bebeğim, yalnız kalacağız yine."

"Yok Felix yok, bu duydukların bu görüntü gerçek olamayacak kadar imkansız zaten. Sakin ol.. Off neden rüyamda sizi böyle görüyorum!? Changbin ve benim olmam lazımdı yerinizde." Söylenerek ve kapıyı çarparak odadan çıktı uyku sersemi çocuk.

Kapı sesinin ardından gülerek yana bıraktı kendini Jisung. "Changbin hyungla işi bayağı ilerletmişler galiba. Çıkıyorlar bence."

Jisung ses gelmeyince yüzünü gözlerini tavana dikmiş yanındaki bedene çevirdi.

"Heyy! Sana diyorum."

"Ha? Efendim? Evet, bence de çok haklısın."

"İyi misin sen?"

Birkaç dakika önce Jisung tarafından öpülen boynunda parmakları gezinirken konuştu Minho. "İyiyim, çok çok iyiyim. Oyunculuğun güzelmiş."

"Beğendin demek..?"

"Hmm"

Birden kalkıp yerinde doğruldu Minho. "Neden benim utandığımı söyledin ya?"

"Ne bileyim işte o anda açıklama yapmak yerine aklıma ilk gelen şey buydu. Rüya olduğunu düşündürtmek daha kolaydı. Ayrıca bulunduğun konumu düşünürsek benim utandığımı söylemem saçma olurdu."

Minho dudağını büzerek konuştu.
"Bir dahakine be- ahh ne diyorum ben her neyse giyinip çıkalım hadi.

Jisung bu haline gülümseyerek ayaklandı. "Yatağında bizim yüzümüzden biraz ısland-"

Konuşması sırtında hissettiği parmaklarla yarım kalmıştı. Dövmesinin tam üzerinde duran parmaklar.. (medyada mevcut.)

Minho Jisung'un biçimli sırtında ensesinin hemen altında bulunan dövmeyi inceliyordu. Fazlasıyla hoş duruyordu. Kanatlar vardı, hemen altında da 'Lui è un angelo' yazıyordu. Baş parmağını yazının üstünde gezdirerek merakla sordu. "Ne demek bu?"

Kalopsia | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin