'21

1K 170 207
                                    

_
~

-İyi okumalar')

'Minho hala aynı konumda dizleri üzerine çökmüş, öylece duruyordu. Etraftaki topluluk dağılmıştı. Felix ise Yeseul'e çemkirerek bir şeyler söylüyordu.

Yeseul onu takmayıp Minho'nun yanına gelmiş, ayağa kalkması için yardım etmeye çalışıyordu, aynı zamanda bir şeyler mırıldanıyordu. 

Minho ise söylediği hiçbir şeyi duymamış yerinden gram hareket etmemişti. Bir süre sonra tututlan kolunu çekti ve sinirli gözlerle ona döndü.

"Biliyordun.. Sen her şeyi biliyordun!"

Yeseul cevap veremedi. Bilmiyormuş gibi yaparak kısık sesle konuştu. "Neler oluyor Minho? Neyden bahsediyorsun?"

"Bizi takip ettin! Gecenin başından beri buradaydın ve her şeyi duydun.. Cidden, bu kadar düşebileceğini hiç düşünememiştim. Sen.. Bunu nasıl yapabilirsin? Seni böyle sevebileceğimi mi düşündün? Beni başkalarından uzaklaştırarak her şeyi mahvederek sana geleceğimi mi düşündün gerçekten? Biz nişanlı bile degiliz Yeseul sen ne saçmalıyorsun!?" Diyerek içindekileri en sonunda dökmüş ve tamamen boşalmıştı.

"Ama Minho o gü-"

"O gün hiçbir şey olmadı Yeseul. Babam ve baban anlaşma yapmış olabilir ama hayat benim hayatım kendi kararlarımı kendim verebilirim. O gün rahatsızlanmasaydı söyleyecektim ama konuşamadık bile. Seni sevmediğimi biliyorsun Yeseul.. Hep biliyordun."

"Evet ama ayrılmadın, belki bir gün seversin diye düşünüyordum.."

Minho sinirden gülüyordu. Sakinleşmeye çalıştı ve birkaç saniye sonra bakışlarını tekrar ona çevirerek konuştu.

"Sırf babam istediği içindi bu birliktelik sende biliyorsun. Bir gün son bulacaktı. Nişan konusunu da konuşacaktım istemediğimi söyleyecektim ama o gün fenalaştı.  İyice iyileştikten sonra konuşacaktım zaten.  Cidden beni hiç tanımamışsın. Böyle bir şey yapıp sana döneceğimi seni gerçekten sevebileceğimi nasıl düşünebiliyorsun..? Her şey benim hatam.. Resmi olarak söyleyemedim belki ama böyle olacağıni biliyordun. Keşke söyleseydim. Senin bana olan ilgin sevgi değil Yeseul. Seven insan bunu yapmaz. Baksana şu olanlara.. Ben hiçbir zaman senin yüzüne karşı söylemedim seni o şekilde sevmediğimi. İncitmek istemedim. Bu yüzden de denedim. Ben de sevmeye çalıştım. Ama olmuyor.. Seninle konuşacaktım ama tam da bunu denediğim zamanlar biri girdi hayatıma ve her şey değişti. Tüm dengelerimi altüst etti o kişi.. Ve ben gerçek aşkın, sevginin ne olduğunu öğrendim. O bir erkek ve ben bunu kendime itiraf edemedim, yediremedim.. Bu yüzden seninle ilgili şeylerden bahsetmedim. Ondan hoşlandığımı kendime yediremiyordum belki ama söylersem benden uzaklaşacağını düşündüm ve bahsetmedim. Korktum...

Hep kaçtım, hislerimden kaçtım ondan kaçtım ama yine ona sığınırken buldum kendimi..

Yapamadım onsuz yapamadım ve en sonunda aşık olduğumu itiraf edebildim kendime.

Bugün öğreniyorum ki yıllardır beni seviyormuş.. Hislerimiz karşılıklı her şey iyi olacak diye düşünürken her güzel şeyi mahveden Lee Minho bunu da mahvetti.. Olayların bu noktaya geleceğini düşünsem sana da babama da Jisung'a da her şeyi anlatırdım ama bilmiyordum ki.. Ben bu hisleri bu heyecanı ilk defa yaşadım ve karşısında ne yapacağımı şaşırdım. Ve en sonunda kaçınılmaz son geldi. Her şeyi elime yüzüme bulaştırdım. Gerçekten berbat biriyim.."

Yeseul gözlerindeki yaşı silerken Minho ayağa kalkmış oradan uzaklaşmak için adımlıyordu. Felix ise yanına gelip onu durdurdu.

"Minho bunları ona anlatmalısın. Her şeyi anlatmalısın. Sana inanacağına eminim. Jisung öyle biri değil."

Kalopsia | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin