"Burayı da sevmedim, kapılar çok sinirli bakıyor bana."
Taehyung, buranın gezdikleri kaçıncı ev olduğunu unutmuşken başını zonklatan ağrıyı geçirmek için alnını ovmaya başladı.
Jimin'le daha büyük bir eve taşınmaya karar vermişlerdi ve Taehyung uzun süredir onlara uygun bir ev arıyordu. Gece geç saatlere kadar emlak sitelerinde dolaşıyor, Jimin ve ikisi için mükemmel evi bulmaya çalışıyordu. Sonuç olarak da Jimin'le el ele birçok evi gezmeye başlamışlardı.
Fakat sorun şuydu ki Jimin hiçbir evi beğenmiyordu. Taehyung alttan alıyordu. İkisinin de beğeneceği bir eve taşınmak istiyordu. Sonuçta uzun bir süre beraber yaşayacaklardı. Jimin'in küçük elini avucuna hapsetmişken heyecandan kusacakmış gibi hissediyordu.
Jimin de en az onun kadar heyacanlıydı. Gezdikleri evlerin içinde koşturuyor, dolapları açıp kapıyor ve kapıları inceliyordu. Taehyung için ise durumlar farklıydı. İlk defa biriyle ev bakıyordu ve bunun hayatında bir şeyler değiştireceğinin farkındaydı.
Büyük bir değişiklikti bu. Artık başka bir odada yatacak, işe farklı bir yoldan gidecek, her gün farklı yüzler görecek ve yeni bir markete gitmeye başlayacaktı.
Hayatında küçük değişiklikler olduğunda bile kendini rahatsız hissediyordu. Marketten başka marka bir süt aldığında, işe başka yoldan gittiğinde olduğu gibi. Fakat şimdi ise biriyle ev bakıyordu. Bu hayatındaki en büyük değişiklikti.
Ne kadar gergin hissederse hissetsin bu büyük değişikliğe Jimin ile adım atıyor olmaktan mutluydu. Sırf onu mutlu edebilmek için borca bile girmeye hazırdı.
"Hadi saklambaç oynayalım, bul beni!"
Düşüncelerinden Jimin'in içeriden gelen sesiyle koptuğunda pembe saçlı çocuğu bulmak için evi dolaşmaya başladı. Daha gezecekleri bir sürü ev vardı fakat o sırada bunlar Taehyung'un umrunda değildi. Jimin'in onu heyecanla bekleyen yüzünü hayal ettiğinde adımlarını biraz daha hızlandırdı.
"Elma dersem çık, armut dersem çıkma."
Taehyung sinsice gülümsedi. Ne zaman böyle dese Jimin istemeye istemeye saklandığı yerden çıkıyor, oyunu kaybettiği için somurtuyordu. Taehyung ise onu bu şekilde oyuna getirdiği için ne kadar suçlu hissetse de oldukça zevk aldığı da doğruydu.
"Elma!"
Bunu dedikten sonra Taehyung sessizce Jimin'in çıkmasını beklemeye başladı fakat etrafta ne bir ses ne de hareketlilik vardı.
Boş evde çıkan her ses yankılandığından daha dikkatli olmaya çalışarak yavaş adımlarla bakmadığı odalara doğru ilerledi. Geriye banyo ve yatak odası kalmıştı.
Banyoya girip etrafa bakındığında hiçbir şey göremediğinde yatak odasına gitmek için kapıya dönmüştü ki küvetten gelen kıkırtıları duydu. Kendince bir oyun oynamaya karar verdi.
"Jimin bana haber vermeden eve mi gitti acaba? Belki de onsuz eve dönmeliyim."
Jimin bunu duymasıyla küvetin içinden endişeli gözlerle fırladığında Taehyung kendini tutamadı ve gencin komik yüz ifadesine gülmeye başladı. "Sobe."
Jimin ellerini yumruk yapıp ayağıyla yere vururken bir yandan da Taehyung'un onu kandırmasına homurdanıyordu.
"Ee, bu ev hakkında ne düşünüyorsun?" diye sorduğunda Jimin sanki evin yeni farkına varmış gibi etrafı incelemiş sonra da beğenmediğini belli eder gibi yüzünü buruşturmuştu.
"Küvetin rengi hiç güzel değil."
Böylece bugün gezdikleri diğer evlerde olduğu gibi burayı da beğenmemişlerdi. Taehyung cebinden çıkardığı kağıda baktığında gezecek sadece birkaç ev kaldığını fark etmişti. Eğer bunları da beğenmezlerse geriye pek de bir seçenekleri kalmıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fragile love ❆ vmin
Fanfictiontaehyung yanlışlıkla kar küresini kırdığında içindeki çocuğun canlanacağından habersizdi, ve ona kalbini kaptıracağından da. 𝟏𝟒.𝟎𝟓.𝟐𝟎𝟐𝟎 - 𝟏𝟒.𝟎𝟓.𝟐𝟎𝟐𝟏