fragile love ❆ vmin

pembe saçlı çocuğun yeni ismi

"Ben geldim!" Taehyung kendi dediği şeye yüzünü ekşitirken evde bir hareketlilik olmaması kaşlarını çatmasına sebep oldu. "Pembe saçlı çocuk!" Çocuğa nasıl seslenmesi gerektiğini bilememiş, bir ara ona ad koymayı aklının bir köşesine yazmıştı.

O sırada odasına varmıştı ve karşısındaki manzara iç çekmesine sebep oldu. Çocuk karşısında mışıl mışıl uyuyordu. Yatağında ve Taehyung'ın yastığına sarılı bir şekilde. Göğsü aldığı nefeslerle arada kalkıp iniyordu ve çok huzurlu görünüyordu. Taehyung yatağa doğru ilerlediğinde çocuğu uyandırmamak için büyük bir çaba sarf etmişti.

Elini çocuğun saçlarına doğru uzatmıştı farkına varmadan, fakat çocuğu uyandırmamak için vazgeçip elini geri çekti. Parmak uçları karıncalanıyordu şimdi.

Üstünü değiştirdikten sonra salona geçti, çocuğun uyumasına izin verdi.  Daha birkaç dakika geçmemişti ki sanki çocuk Taehyung'un geldiğini hissetmiş gibi salona giriş yaptı. Pembe saçları iyice dağılmış, kuş yuvasına dönmüştü. Yumruk haline getirdiği eliyle gözlerini ovuşturuyordu.

Salona girdiği gibi Taehyung'u görmüş, koşarak yanına gelmişti. Gözleri hilal şeklini alırken Taehyung'a bir gülücük bahşetmişti. Yere oturup Taehyung'un bacaklarına yasladığı kafasıyla açık olan televizyonu izlemeye başlamıştı. Teşekkürünü böyle gösteriyor herhalde, diye düşündü Taehyung o yüzden bir şey dememeye karar verdi.

Televizyonda bir dondurma reklamı çıktığında çocuk heyecanla ayaklanmış, televizyonun yanına gitmişti. Sanki dondurmayı almak ister gibi elini televizyona uzatmıştı fakat eli ekrana çarpıp yanına düştü. Bir daha elini uzatmış, yine aynı şey olduğunda çatık kaşlarıyla Taehyung'a dönüp televizyonu göstermişti.

"Televizyon o şapşal, elini uzatarak bir şey alamazsın." demişti Taehyung kahkahalarının arasında. Gülmekten karnı ağrımıştı ve eliyle karnını tutuyordu. Aklına buzdolabında dondurma olduğu geldiğinde mutfağa gidip bir kaşıkla beraber geri dönmüştü. Kutuyu görmesiyle gözleri aydınlanan çocuk hızlı adımlarla soluğu Taehyung'un yanında almıştı.

Çocuk sadece birkaç dakika içinde koca bir kutu dondurmayı bitirmiş, Taehyung ise onu şok içinde izlemişti. Çilekli dondurma çocuğun ağzının kenarlarına bulaşmış, hatta çenesinden aşağı akıyordu. Pek temiz yemek yiyen biri olduğu söylenemezdi.

"Sana banyo yaptırmamız gerek." demişti Taehyung bitmiş kutuyu çocuğun elinden alırken. Çocuk üzgün bakışlarını ona çevirdiğinde Taehyung gülümsemişti. Birkaç kutu dondurma alıp buz dolabında saklamalıyım, diye düşündü. Artık iki kişilik market alışverişi yapıyordu ve bu daha çok yük demekti lâkin o an için Taehyung bunu sorun etmedi.

Taehyung için zorlu, çocuk için eğlenceli geçen uzun bir banyodan sonra pembe saçlı çocuk üstüne büyük gelen Taehyung'un bornozuyla yatağında oturuyor, Taehyung'un ıslanan kıyafetlerini değiştirmesini izliyordu. Taehyung sırılsıklam olmuş tişörtünü çıkarıp çocuğun önüne atmıştı. "Bir dahakine kendi banyonu kendi yapacaksın." demişti tişörtü gösterirken. Hem çocuğun üstüne attığı avuçlar dolusu sudan, hem de çocuğu zapt etmeye çalışırken terlediğinden sırılsıklamdı.

Taehyung çocuğun giydiği kıyafetleri kirli sepetine attıktan sonra dolabından aldığı uzun kolluyla bir eşofmanı çocuğun giymesine yardım etti. Taehyung'un kıyafetleri içinde kaybolmuştu çocuk. Eşofman belinden düşmesin diye ipi iyice sıkmak zorunda kalmıştı. Bir ara alışverişe çıkmaları gerekiyordu. Kış yaklaşıyordu ve çocuğun tüm kışı şortuyla geçirebileceğini sanmıyordu Taehyung.

Taehyung aldığı bir havluyla çocuğun saçlarını kurutmaya geçti bu sefer, fakat çocuk bundan rahatsız olmuş, kıpırdanıp durmuştu. Kendi tarağıyla çocuğun pembe saçlarını taradığında kendini evcilik oynuyormuş gibi hissetti. Sıra saçını kurutmaya gelmişti.