geçenlerde okuduğum kitapta birisine pembe güller vermenin 'gönlüm sende' manasına geldiği yazıyordu.
yıllardır çiftçilikle uğraşıyor olmamıza rağmen bunu yeni öğreniyordum.
üç kuşaktır aynı köyde yaşarız biz, her türlü bitkiyi ekmesini, yetiştirmesini biliriz. evladımız gibidir hepsi, susadılar mı, yerlerini mi sevmediler, toprakları mı cansız geliyor... anlamak için küçük bir bakış atmamız dahi yeterlidir ancak bunu bilmiyordum işte.
belki de babam biliyordu, biliyorduysa da bana hiç söylemedi.sanıyorum ki bizim orada pembe güllerin hiçbir anlamı yoktu, zaten bizim orada hiçbir şeyin anlamı yoktu ya neyse...
ben pembe gülleri her daim severdim, ne manaya geldiklerini bilmeden evvel bile manaları vardı bende. pembe gül demek, gülpembe demek jaehyun demekti benim için.
onu bir görseniz ne demeye çalıştığımı anlardınız, inanın bana jaehyuna hangi lâkabı takacağa karar vermeye çalışırken sayısız gece harcamıştım. her aşık gibi benim de ona belli bir isimle tapınmam gerekiyordu ve uzun uğraşlar ardından elde ettiğim sonuçtan memnundum. yeni açmış bir gülün taç yapraklarında gizlenen o eşsiz pembe, jaehyunun dudakları ve yanaklarındaki renkle bütünleşmiş gibiydi bu yüzden etrafta beni duyabilecek kimse yokken gülpembe diyordum ona.
kendime acı çektiriyor, sevgimin asla karşılık bulmayacağını bilerek sevmeye devam ediyordum. nasıl bulsundu ki, onun gibi kusurdan noksan bir genç benim gibi kaba saba köylünün tekini sevebilir miydi?
toprakla uğraşmaktan nasırlanmış ellerimi tutmak, güneşin altında kararmış tenime dokunmak reva mıydı gülpembeye?tahmin edebileceğiniz gibi bu soruya makul bir cevap düşünürken de sayısız gece harcamıştım ancak hangi yolu denersem deneyeyim hep aynı sonucu elde ediyordum; jaehyun herşeyin en iyisini hak ediyordu ve ben hiçbirşeyin en iyisi değildim...
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gülpembe - yujae
Romanceüç kuşaktır aynı köyde yaşarız biz, her türlü bitkiyi ekmesini, yetiştirmesini biliriz. evladımız gibidir hepsi, susadılar mı, yerlerini mi sevmediler, toprakları mı cansız geliyor... anlamak için küçük bir bakış atmamız dahi yeterlidir ancak bunu b...