Keyifli okumalar :)_____
Bölüm 5: Misafir
Jungkook eve geldiğinde kapısının kilit yerinin kırık olduğunu gördü. Evine varmadan önce bu ayrıntıyı fark edememişti. Evinde arama yapmış olduklarından ve de Jungkook bu sırada evinde olmadığından dolayı kapısı bu şekilde açılmıştı. Sıkıntıyla oflarken kapısının onarılması için telefon etti ve birini çağırdı. Ardından içeri geçti. Gözleri etrafta yavaşça gezinirken dudakları istemsizce şaşkınlığından dolayı hafifçe aralanmış, gördüğü dağınıklık öfkelenmesine sebep olmuştu.
Evine gelen ekip arama sonucunda hiçbir şey bulamamışlardı ki zaten Jungkook da hiçbir şey bulamayacaklarını biliyordu. Ev dağıldığıyla kalmış, kendisini mahcup hisseden Bay Choi Jungkook'tan özür dilerken aynı zamanda da Jin'e karşı öfkelenmişti. Jin'i dinleyip Jungkook'u haksız yere suçlamış olduğunu düşünmüştü. Ayrıca ekipteki diğer herkes küpenin Jungkook'ta olmadığını öğrenince rahatlamış ve onlar da Jin'e karşı tepki almışlardı.
Kapısı tamir edildikten sonra evine öylece bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordu. Her yer o kadar dağıtılmıştı ki nereden başlayacağını bile bilmiyordu. Hissettiği moral bozukluğu da bir şeyler yapmasına engel oluyorken yalnızca yatağına gitti ve kendisini bıraktı. Son günlerde geçirmiş olduğu stresli olaylar yıpranmasına yol açmıştı. Neredeyse ağlamak üzereydi. Bu tek bir dokunuşa bağlıydı, ancak o an yanında kimse yoktu.
Jungkook sabah uyandığında hiçbir şeye dokunmadan ve dağınıklığa çok fazla maruz kalmadan evden çıkma niyetindeydi. Fakat evden çıkmadan önce kapının yanındaki şifonyerin üstünde duran şey dikkatini çekmişti. Geri dönüp ona şaşkınlıktan aralanmış dudaklarla baktı.
Kayıp küpe buradaydı.
Hem de bir notla.
Jungkook dün eve geldiğinde bunu görmediğinden emindi. Çünkü küpe dün değil, Jungkook uyurken evinin içindeki şifonyerin üzerine bırakılmıştı.
Jungkook endişeyle etrafına bakındı. Evde yalnız olmama düşüncesi gerilmesine yol açmıştı. Bir seri katille aynı evde olmaya şu an dayanamazdı, buna hazır değildi.
Jungkook seslice yutkunurken tüm odaları temkinli bir şekilde dolaştı. Neyse ki evde yalnızdı. Eli hafifçe titrerken küpeye uzandı. Başına bela olan küpeyi kenara koyup küpenin altındaki küçük not kağıdını aldı. Üstündeki yazıya odaklandı.
T!
Bir harf ve ünlem işareti.
Sonunda o son harf de ona ulaşmıştı.
Ne demekti bu, bilmiyordu. Neyin baş harfleriydi bunlar?
Jungkook elindeki kağıt ve küpe ile birlikte düşünceli bir şekilde kapısının önünde dikilirken birden karşı dairenin kapısı açılmıştı. Bu ses ise dalgın bir halde olan Jungkook'u korkutmuştu.
Küçük bir gürültüye sebep olmuş olan doktor Jungkook'u gördüğü zaman gülümsedi. "Selam Jungkook." dedi. Jungkook şaşkınca ona bakıyordu. Az önce kapının açılma sesinden korktuğu için toparlayamamıştı kendisini. Zaten fazlasıyla dalgındı.
"Selam." diye sessizce mırıldandı.
Doktor Jungkook'a yaklaştı. "Bir şey mi oldu? Yüzün bembeyaz olmuş." diye sordu onu endişeyle süzerken.
"Hayır, iyiyim." diyerek geçiştirmeye çalıştı Jungkook.
Doktorun gözü merakla Jungkook'un elinde tuttuğu küpe ve not kağıdına kaydı. Not kağıdının üzerinde yazan harfi görmüştü. "Bunlar da ne?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost | Taekook
Fanfic~Bu asla bir dedektifin seri katili yakalama hikayesi olmayacak.~ Kafasını oynatmadan gözlerini kaydırarak metal şeye baktı. Bir baltanının parlayan keskin ucu gözüne çarpmıştı. Omzunun üzerinde, kafasının hemen sağ tarafından bir balta onu tehdit e...