《itiraf》part 4

271 29 77
                                    

"İşte geldik!!" Zhan yibonun burayı seveceğinden emindi fakat yine de emin olmak için ona baktı, onu hiç bu kadar mutlu görmediğini fark edince kendisi de baktığı güzel gülüşün karşısında sırıtmadan duramadı.

“Wooww Zhan ge !! Burayı neden daha önce göstermedinn çok güzell!"

Aslında çok da büyük bir olayı yoktu. Denizin karşısında ki bankların arkasında dağ gibi olan ama o kadar da büyük olmayan bir tepe vardı ve tepenin üzerindeki sarmaşıkların arkasında sarmaşıklardan kamufle olmuş bir bank tam da dağın altındaki mağaramsı hafif boşluğun içinde duruyordu. Dışardan geçenlerin içerisine bakmaya tenezzül etmeyeceği fakat içeridekilerin dışarıyı rahatça görebileceği bir konumdaydı. Yibo gizemi severdi ve bu yüzden bu bankta tam onun rahatça kafa dinleyebileceği sessiz bir yerde olduğundan yibo buna bayılmıştı.

"Burayı nasıl buldun??!" yibo gerçekten merak etmişti çünkü burası kafenin oldukça yakınıydı fakat fark etmesi de epey zor bir yerdeydi.

Zhan burada kötü hatıralara sahip olduğunu düşündü. Bir gün kafeye bilgisayarda halletmesi gereken basit bir kaç işi için rahatça çalışmaya gelmişti fakat o aynı gün masalardan birinde yiboyu tanımadığı yabancı bir kızla karşılıklı gülüşerek yemek yerken görmüştü. O kıskançlık hissiyle kendini yürüyüş için dışarı atmış ve dalgın dalgın sessiz köşelerden ilerlerken takılıp buraya düşmüştü. Taşa çarpmadığı için oldukça şanslı olduğunu düşündü çünkü o zamanlar dizi halen çekilmekteydi ve bu sektör için yüz önemliydi. O günden sonra ne zaman yibo hakkında düşünmeye ihtiyaç duysa buraya gelir kendisiyle tartışır, giderdi. Fakat şimdi buraya yiboyu düşünmek için değil yiboyla güzel vakit geçirmek için gelmişti.

Zhan kısa bir hatırlamadan sonra özet geçerek anlatmaya karar verdi.

"Bir gün seni kafede bi kızla yemekte gördükten sonra yürürken yanlışlıkla buldum burayı bende. Yani tamamen şans eseri."

"Kız mı? Ne yani sen kıskandın mı?" Yibo bir an gülecekti fakat üstündeki keskin bakışları hissedince yapamadı. "Öncelikle ben buraya kız olarak sadece kuzenimle yemek yemeye geldim ve sende onu tanıyorsun, onunla birlikte olduğumu düşünmüş olamazsın değil mi?"

Zhan bunu hiç düşünmemişti. Utandığından çok uzatmamak için kısa kesti.

"Bilmiyorum yibo yüzünü görmedim arkası dönüktü! Ve neyse işte olan oldu oturmayacak mıyız artık hm?"

Yibo bu itirafı çok sevimli bulmuştu. Gülümseyerek onayladı ve en sonunda oturup birbirlerine anlatmak istedikleri şeyleri rahatça konuştular, birbirlerini dinlediler ,izlediler. Yeni tanışmış gibi tekrardan anlattılar kendilerini ama bu sefer gerçekten hissettikleriyle yaptılar bunu.

Yaklaşık yarım saat geçmek üzereydi. Bol bol, rahatça birbirleri hakkında düşüncelerini konuşarak vakitlerini geçirmişlerdi ve Zhan da anlatmak istediği son şeyleri anlatıyordu. Yibo ise her zaman yaptığı gibi onu izliyordu. Uzanıp dokunmak, elinde hissetmek istedi aşık olduğu yüzün sıcaklığını. Artık aralarında buna engel olacak bir şey olmadığını hatırlayarak baş parmağıyla dokundu Zhan'ın yanaklarına, kaşına, saçlarına...Zhan ise onun bu nazik hareketlerine sarhoş olmuş buna izin veriyordu. Kafasını ona çevirerek bakışlarının birleşmesini sağladı, o da aynı şekil yibonun yüzünü sevdi...

Bir süre böyle bakıştı aşık ikili. Fakat yibo gözlerini Zhanın dudaklarına indirmesine engel olamadı ve Zhanda halen ona bakıyor olduğu için bunu fark etmişti. O da bakışlarını aylardır hayalini kurduğu dudaklara çevirdi. Gözleri tekrar buluştuğunda yibo yapmak istediği şeyi Zhan'ın anlaması için hafifçe yakınlaştırdı yüzünü onunkine ve Zhan bunu anlayınca fazla durmadan gözünü kapatmış onu bekleyen Yiboyla birleştirdi dudaklarını. İlk bir süre anın büyüsüyle öyle durdular fakat bu bekleyişi bozan Zhan oldu ve dudaklarını hareketlendirdi, deminden beri nefesinin dokunduğu dudakları hapsetti kendi dudaklarının arasına. Yibo bir an bunu beklemediği için şaşırsa bile bozuntuya vermeyip eşlik etti onu öpen adamın hareketlerine.
Paylaştıkları öpücük oldukça yumuşaktı fakat biraz uzun sürdüğü için yine de dudakları hafifçe pembeleşmişti.

Ve böylece hayatlarındaki belki de gerçekten 'aşk' ile tarif edecekleri en özel günü paylaşmanın verdiği huzurla sonuncusu olmayacak olan, sadece birbirlerine bahşettikleri gülümsemeyi sundular denize, güneşe, bulutlara...onların mutluluğunu kıskanacak her şeye. Yeminlerinin şahidi oldu onlarda bu iki aşığın aşkına...

                                                                                      ~°♡°~

Ebet biraz uzun oldugu icin bu kadar böldüm ama ossun
Bunu yayımlama fikrini aklıma sokan şahsa da burdan tesekkurler bu ilk yazdigim seydi zamanla gelisir bosverin okuduğunuz icin tesekkurlerr🥳

Ebet biraz uzun oldugu icin bu kadar böldüm ama ossunBunu yayımlama fikrini aklıma sokan şahsa da burdan tesekkurler bu ilk yazdigim seydi zamanla gelisir bosverin okuduğunuz icin tesekkurlerr🥳

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YiZhan/one shot | mini fic\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin