《itiraf》part 1

679 37 68
                                    

Bu hikayeleri sonradan ayri ayri paylaştım hesaba girip hemen bulup ordan okuyabilirsiniz<3  burayi yorumlar ve onceden okuyup oy verenler için silmedim. Ama hikayeler karismasin istiyorsaniz dedigim gibi ayrı basliklar altında tekrar paylastim🥳 simdidsn okumaya niyetlendiyseniz bile ne mutlu bana tesekkur ederiim iyi okumalar umarım beenirsiniz iki hikayeyi de👋

Henüz kapatmış olduğu telefonu gerginlik sebebiyle titreyen ellerinden bırakıp önündeki, salonun sadeliğine yakışır şekilde tasarlanmış olan beyaz cam masaya koydu.

Eğer her şey son birkaç aydır hayal ettiği gibi ilerlerse-ki bu onun için şu an sadece bir rüya- şu ana kadar ona stresi sevdiren; ona katıldığı tüm ödül törenlerini, iş dolayısıyla tanıştığı önemli insanlarla yaptığı toplantılarda olan heyecanını bile unutturabilecek olan tek buluşmaya gidecek ve üstü kapalı bir şekilde kendi hisleri hakkında onun ne düşündüğünü öğrenecekti...yani tabi istediği gibi giderse, planladığı şey buydu.

Yaşadığı, pembe bakış açısıyla bakınca hayal etmesi her şeyden öte şekilde güzel olan fakat işe gerçekçilik girince de bir o kadar acı veren duygu karmaşasını, cam masanın üstünde duran, ve son iki saattir olan aktifliğinden dolayı halen pekala sıcak telefonun sessiz titreyişi kesti. Beyaz ama stresten dolayı henüz çok uzamamış olan tırnakların izlerini taşıyan soğuk avuç içlerine bıraktı sıcaklığını bir dakika önce gelen mesajdan dolayı titreyen telefon.

Yarıda kalan düşünceleriyle elindeki halen kilidini açmadığı telefona baktı bir süre gergin olan. En sonunda toparlanıp gelen bildirimin sahibinin 'o' olmasını umarak tuş kilidine bastı ve...evet beklediği mesaj gelmişti.

Mesajı okurken içindeki heyecana yine engel olamayıp sırıtmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mesajı okurken içindeki heyecana yine engel olamayıp sırıtmıştı. Onunla konuşurken hep böyle oluyordu işte tutamıyordu kendini, bastıramıyordu heyecanını. Gelen mesajın ikinci cümlesi içindeki umut çiçeklerini sulamıştı adeta, ne kadar hakim olmaya çalışsa da büyüyorlardı fakat bir yandan da büyüttüğü umut çiçeklerinin ona dikenli bir sarmaşık olarak dönmemesini umuyordu. Eğer öyle olursa bu onunla belki de son konuşması olacaktı, ya da son mutluluk veren konuşması...ve son onaylama mesajlaşmalarını tamamlayıp hemen kalkmadan önce telefonu cebine attı.

'Tamam yibo kendine gel! Şimdi kötü düşünmenin şırası değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Tamam yibo kendine gel! Şimdi kötü düşünmenin şırası değil...Zhan ge iyi biri ve seni anlayışla karşılayacak...' bir süre durmak zorunda hissetti ve hissettiği kırgınlıkla sadece kendisinin duyabileceği şekilde çıkarabildi sesini, 'yani umarım öyle olacak.'

"Yibo ? Niye kendi kendine konuşuyorsun olum ya korkuyom içerden sesler geliyo bide ne dediğin anlaşılmıyo! Bişe diyeceksen sesli söylede ben de duyayım!?"

Mutfaktan gelen ani ses bir an irkilmesine neden olsada kısa sürede toparlanıp cevap verdi,

"Ha? Şey, evet tamam önemli bir şey değildi affedersin. Bu arada ben çıkıyorum! Yarım saat sonra Zhan ge ile buluşmam var!"

Konuşmasını bitirene kadar sesin sahibi salona elindeki henüz halen dumanı tütmekte olan yeni koyulmuş filtre kahvesi ve uzaktan bakılınca 2 3 sayfa gibi görülen ama içi yazı dolu kağıtlarıyla gelmişti. Yibonun heyecanını ve kendiyle ne hakkında konuştuğunu anlayınca o da yarım ağız sırıtmıştı,

"Vaayy benim kardeşim büyümüşte, sonunda konuşma kararı mı almış?" Elindekileri masaya bırakıp ayakkabılarını giymeye çalışanın peşinden kapıya yöneldi. Amacı onu yolcu etmekti ama gözlerini ayakkabılara kaydırınca kahkahasına engel olamadı,

"Dur seni yolcu ediyi-YIBO GGDGSHDHDJSHEHDBDJS SAKIN OLUR MUSUN SALAK COCUK AYAKKABILARINI TERS GIYIYORSUN XHBSHDSBNRAJEBDJSN!! "

Bakışlarını gerçekten de ters giymiş olduğu ayakkabılara çevirdi yibo ve ayakkabıları düzeltirken tekrardan bu heyecanlı hallerine küfür etti ,

"HAY SİKEYIM! Ya tamam be ne güldün abi ha çok mu komik sanki hıh"

Haikuan zorlanarak da olsa o ayakkabılarını düzeltmesini bitirmeden durdurabildi kahkahalarını,

"Uff tamam lan demedik bir şey de öhmehm yani...sen ciddi misin şuan gidip açılacak mısın?" Bu soruyla ortamı eskisine nazaran kat be kat daha gergin bir hava sarmıştı,

"Mn. Daha fazla beklemek istemiyorum, olacak olan olsun."

Onaylar şekilde kafasını salladı “Evet haklısın bekleyince bir şey olduğu yok 2 yıldır bekliyorsun zaten bir de böyle dene bakalım."

"Evet eeeehmm bunu daha konuşurdum biliyorsun da gitmem lazım böyle bir buluşmaya gecikemem. Hadi kaçtım ben bol şans dile!"

"Salak saçma panik yapma adamın karşısında, bol şans!"

"Denerim!"

...

YiZhan/one shot | mini fic\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin