ÖZGÜRLÜĞÜN KAFESİNDE
"Karanlığım ben" dedi gülümsedim. "Aydınlığın olurum" dedim güldü, "Karanlığımda boğulursun" Boğuldumda ama ben karanlığıda severdim.. Şiddet Gören Tüm Kadınlar İçin..
"Karanlığım ben" dedi gülümsedim. "Aydınlığın olurum" dedim güldü, "Karanlığımda boğulursun" Boğuldumda ama ben karanlığıda severdim.. Şiddet Gören Tüm Kadınlar İçin..
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...
Bir mahalle aşkı. Kandemir ve Nare... * Başımı çevirdim ve kahverengi gözlerine mest oldum. En çok gözlerini seviyordum. Beni kendine tutsak eden gözleri ölüm gibiydi. "Seni özledim," dedim bir anda. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama kalbimde ki duygu değişimleri hâlâ devam ediyordu. "Biliyorum." dedi sakince. "Seni m...
Dikkat! Bu kitapta argo kelimeler, hafif çıplaklık sahneleri ve psikolojik unsurlar bulunmaktadır. BaybarsTekin: Bilmediğin ne var tam olarak? (17.15) Mişayazメ: Seks yaparken hangi pozisyonları seversin onu bilmiyorum (17.16) Yarı texting (Kapak Özel Çizim)
•Yetişkin okurlar içindir• Kandan kıyafetlerimizi kuşanıp da, İçtiğimizde suyundan kehanetin, Biliriz hepimiz aslında, Ona ait bedenlerimiz. Apollon, Apollon. Gel de gör bizi, Kutsal bakirelerini. Al da götür bizi, Kutsal gelinlerini. Çıplak bedeni suyun içinden çıkarken biraz önce sunağa döktüğüm kanım ona doğru akt...
Ölüm. Tek kelime, 4 harf. Bir kuşun ölümü, sevdiğiniz birinin ölümü... Yakın bir arkadaşın, dostun ölümü... Anne babanızın ölümü... Her şeyden habersiz eve geldi. Ailesini kanlar içerisinde yerde görmeyi... Kesinlikle beklemiyordu. Aynı gün hem ailesini, hem de abisini kaybetti. O günden sonra eski benliğini, haya...
Gerçek töre hikayelerini merak ediyorsanız okuduğunuza pişman olmicaksınız
KİTAP OLDUĞU İÇİN BÖLÜMLER YAYIMDAN KALDIRILMIŞTIR!!! Küllerinden doğan bir aşkın hikayesi... Bir efsundu kadın. Mor gözlerindeki ışıltıya kandı adam. Daha çok küçüktü sevda tohumu gönlüne düştüğünde. Sekiz yaşındaydı beş yaşlı kızın elinden tutarak babasına götürdüğünde. "Biz evleneceğiz" demişti tüm ciddiyetiyle. O...
Kapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde gülümseyerek içeriye girdim, karanlık evde yürümeye başladığımda "Kimse yok galiba..." diyerek ona döndüm. Döner dönmez dudakları dudaklarıma kapandı, elleri belimdeki yerini bulduğunda beklemeden arkamdaki duvara yasladı bedenimi. Kalbimde hissettiğim o sızı karnımdan kasıklarım...
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgaları...
❝Benim şeytanlarım iyiliğe içiyor. Çünkü dünyam alt üst. Tanrı'yı gördün mü? Son zamanlarda aramız bozuk. Görürsen selamımı söyle ona. Bence onun da kafası karışık. Biliyorum, bir günahkarım artık. Ya da sadece aşık.❞ KARGALAR SERİSİ; AHVEB, EDİN ve KASIRGAYA KANAN SAKA kitaplarından oluşan bir seridir. Hangi k...
Dudakları yavaşça boynumdan aşağı doğru inmeye başladı. Aldığım zevk anlatılamazdı. Gözlerimi kıstım ve başımı geriye doğru atarak duvara yasladım. O ise göğüslerimin üstünü öpmekle meşguldü. İlk başta öpüyor daha sonra ufak ısırıklarını hırsla göğüslerime armağan ediyordu. Parmaklarım ile saçlarını okşamaya başladı...
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim...
Vücudumda kan yerine dolaşan alkolün etkisiyle bulanıklaşan bakışlarım bazı ufak tefek şeyleri seçiyordu. Bunlardan biri yüzümün yanından geçip sırtımı yasladığı aynaya yaslanan elinin üzerindeki kartal dövmesi... Yaralı parmakları terden birbirine yapışan saçlarımı sıkıca kavrarken sırtım bedeninin bedenime kavuşması...
Sosyal medya hesabı üzerinden futbol yorumculuğu yapan ve hayli popüler olan Dila Aral, kullandığı rumuz dolayısıyla herkes tarafından erkek zannedilmektedir. Mesaj kutusuna düşen bir fotoğraf ve ardından katıldığı olaylı canlı yayın sonrası hayatı tamamen değişir. Sosyal medyada yerin dibine soktuğu yetenekli futbolc...
Dişlerinde dilini gezdirirken dudakları karanlık bir gülümsemeyle yavaşça kıvrıldı. "Düşündüm de, seni sevişmeye ikna etmek, sevişmekten daha keyifli olacak... "
"Şimdi, burda seni öpersem bana karşı çıkar mısın deam morte?" Deam morte, ölüm tanrıçası.. Kalbim tekledi. İçimde binlerce feryat yükseldi. Onun kucağında bir kedi misali, hayır tanrım bir çocuk misali tünemişken tıpkı bana yakıştığı gibi ölüme layık gördü. Bu caizimde bir hakaret değil övgüydü. Deam morte, ölü...
Nefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı. En kötüsü ise; yine kasıklarında tatlı bir sızı dolandı. Bu adam farklıydı. Bu adamın zümrüt yeşillerinin siyaha çalacak kadar koyulaşması bile muazzamdı. Bu adam tehlikeliydi. Ama bu adam arzuydu. Bu adam kırmızıydı.
"Kendini benim karşımda tatmin edebilir misin?" Diye sordu. Hiçbir duygu hissetmeyen benliğim ile kaşlarımı çatarak "ne?" Diye sordum. Üzerimdeki bornozun kuşağına getirdiği eli ile hızla iki yana açtı onları ve karşısında çırılçıplak kalmama sebep oldu. Bu onun karışısında ilk çıplak oluşum değildi. "Kendini okşama...
''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennemin yedinci kapısının önüne gelmekle kalmayıp, alevli ateşe dokunan ell...
Kanı bitene kadar içti dudaklarımı. Kanım bitene kadar içtim dudaklarını. Omuzlarından göğsüne doğru inen avuç içlerim tenindeki yaraların kabarıklıklarına çarpıyor, parmak uçlarımdan bir zehir gibi akarak zihnimin içine sızıp canımı yakıyordu. Güney dudaklarımızı ayırdığı an belimdeki elini gevşetti fakat beni bırak...
Ruhe kasabasında yaşayan bir grup arkadaş, kasabalarına gelen keşifçinin, kasabadaki mağaradan ne istediğini anlamaya çalışırlar. En yakın hedefleri, o mağaranın haritasına ulaşmak ve mağaraya, keşifçiden önce girmekti ama... hiçbir şey planladıkları gibi gitmemişti. O geceden sonra Ruhe'de çok şey değişmişti. Has...
Bu daha önce paylaştiğim bir hikaye şimdi watpate geçiriyorum.:) KONUSU BİR PATRN SEKRETER ARASINDAKİ KARŞİ KONULAMAZ TUTKU!! EVET YİNE BİR AŞIRI ÇAPKIN BİR ADAMIMIZ VAR Alexandro!! VE SEKRETERİMİZ MERVE BİR TÜRK!! vE ONUN KUZENİ çAĞLAR ONUNDA BİR HİKAYESİ VAR ACILI AMA ..... GELEN VOTELERE GORE ONUNDA HİKAYESİNİ PA...
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri...
Bu kapının arkasında kaderi vardı... "Evet kabul edildiniz" dendiğinde hayat onu alıp mutluluğa mı taşıyacaktı yoksa derin elemlere mi? .... Peki kendisi buna hazır mıydı...Etrafındaki elit giyimli insanlar ve o bakışlarla yapabilir miydi... ... Ne demişti annesi "Olduğu kadar; olmazsa kader" Ama Zülal biliyorduki he...
Alt dudağımı dişlerken bana uzandı ve omuzlarımdan sert bir şekilde tutup yatağa atarken çığlığı bastım ama üzerime abanması ve bana iltifatlar yağdırırken her an öpmesi... "Çok güzelsin." "Siktir...seni hiç durmadan sabaha kadar sikeceğim..." -*- Hafif çıkmış sakallı çenesi ile şortumun belini daha da aşağıya çekişti...
Gerçeklere kör, sağır ve dilsizsen! İncitmeden seven, nahif adama tahammülün yoksa! Empati kurma yeteneğin sıfırsa! Rica ediyorum kurguya hiç başlama!!! 💧💧 Oysa adaletsizliğin kol gezdiği dünyaya kadın olarak gelmek suç değildi. Asıl suç kadının yaşam alanını kısıtlı tutan bireylerin eylemleriydi. Bedene acımasızca...
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan al...
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karan...