BÜLBÜL KAPANI
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
"Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ona tutmaktır, adı aşk..." . . . 🪶❤️🔥 Kapak tasarım; @Publiisherr
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...
İs Tanyel başarılı bir konservatuvar öğrencisidir. Sahnedeki başarısının devamlılığını sağlayabilmek uğruna adının önüne yerleştirilen birçok kötü sıfatı umursamaz. Henüz daha lise yıllarındayken adının karıştığı kötü haberler geçmişine ait bir canavar gibi onu bugününe kadar takip etse de dimdik durarak, aşk olarak...
"Masalda da gerçekte de kalbi olmayan bütün kızların adı Gökçen'dir..." . . . Kapak: @birkadehsevgi- 🦋🖤
(+18 cinsellik ve şiddet!!) ~•Can l kiss you, before l kill you..? 'Kötü deyin, bencil deyin, zalim deyin.. Ne derseniz deyin. Hepsiydim. Kötüydüm. Ama en azından bunda çok iyiydim.' İki katil.. İki acımasız insan.. Yeraltının iki lideri.. Savaştan aşk doğar mıydı gerçekten de?
-Tamamlandı- Bu kitap ailesiz bir kız olan Jenny ve kurt melezi olan Martin'in hikayesini anlatmaktadır. Martin ilk bölümlerde 10 yaşında, Jenny ise 20 yaşındadır. (...) -...ve güzelim ben hediyemi şimdi istiyorum. Dudaklarım üzerinde hissettiğim dudaklar artık alıştığım tada bulanmamı sağlarken hareketsizce duran...
Ansızın bir fırtına başladı, tüm gerçekler saklandığı yerden çıkıp onların üzerine devrildi. Hikâyelerinin mürekkeple değil, kanla yazıldığını fark ettiklerinde çoktan kayıplar vermeye başlamışlardı. Mihrinaz Akşahin, geçmişinin kanlı pençesini ensesinde hissetmesine gerek kalmadan, çoktan dedesi tarafından şehirden...
*Herkes gülüşünden öpebilir, ben gözyaşından öpüyorum. Acılarını bana bulaştır.* Silah sesi yankılandı İstanbul'un herhangi bir sokağında. Bir zamanlar derman olan İstanbul koca bir çöplüğe dönüşürken geride kalan tek beden sığamadı o kocaman çöplüğe. Kaçamadı da, gidemedi de, ölemedi de... boğazından süzülen her bir...
Benim yıllar önce gördüğüm o belli belirsiz çizgiyi dahi bir ihtimal olarak kabul etmediğini gösterircesine bıçağın keskin ucunu gözlerimin içine bakarak kendi avcuna bastırdı ve aşağıya doğru çekti. Oluk oluk akan kan beyaz gömleğine süzülmüş, yüzünde acıyı gösteren tek bir mimik bile oynamamıştı. ''Ne bu kan akmayı...
... "Soğuk, açlık, susuzluk, uykusuzluk, işkenceler.. Aklının alıp alamayacağı her şeyi göğüsleyebilirim. En karmaşık bombaları imha edebilir, en büyük savaşlardan tek bir sıyrık almadan çıkabilirim. Gözümü kırpmadan ölüme bile koşabilirim ama.." dedi ve susup derin bir nefes aldı. "Ama?" dedim hevesle gözlerine bakıp...
"Beni sevdiğini söyledin!" "Yalandı" dedi acımasızca Yapma diyemedim, beni bununla imtihan etme diyemedim. Ne yapmam gerekiyordu?
"Kimsin sen?" titreyen sadece sesim değildi artık bedenimde aynı şekilde titriyordu. Karşımda ki adam gözlerimin içine bakarken ben korkuyla ona adım bile atamıyordum. "Açıklayacağım ama şimdi değil." demesiyle kaşlarımı kaldırıp göğsünden ittim. Hareket dahi etmezken bana üzgünlükle baktı. Acıyordu bana! "Ne demek şi...
"Cennet ve cehennem birer insan olsaydı," diyerek durdu. İçimden 'bu insanlar biz olmazdık' diye geçirdim. Çünkü o cehennem olamayacak kadar merhametli, ben cennet olamayacak kadar acımasızdım. Burnunu burnuma sürterek gülümsediğinde "Cehennem cenneti güzelliği için öldürürdü." Biz sonsuz değildik. Biz siyahla bey...
Bütün cümlelerimi, kelimelerimi feda ettim. Şakaklarımdan, köprücük kemiklerime doğru süzülen terleri hissediyordum. Avuç içlerimdeki kanların yere doğru damladığını, gözlerimdeki yaşların durmadan aktığını ve dudaklarımın ıslaklığını da hissediyordum. Gözlerimi, karşımda dağ gibi duran adamdan ayırmıyor, bu yaşadıkla...
Devrim Karaoğlu hayatımdaki yangını görüp de sessiz kalmayan ilk kişiydi. Beni sevmeyen, hatta bunu belli etmekten çekinmeyen komşum olan bu adam, yangınıma sessiz kalmamıştı. Belki de Devrim Karaoğlu haklıydı. O bir kurt ve ben bir kuzuydum ama Devrim Karaoğlu bu kuzuyu avlamak yerine koruyordu. "Benim için titreye...
izmarit: özür dilerim. (14.20) izmarit: şimdi, senden aldıklarımı, (14.20) izmarit: sana verme vakti sevgilim. (14.20) izmarit: ben seni çok sevdim. (14.20) ‼️ İzmarit 2019 yılında yazılmış texting bir hikâyedir ve o zamana göre yazılmıştır. 2024 yılında kitaplaştığında SİL BAŞTAN bir şekilde yazılmış ve öyle kitaplaş...
1950 - 1960 yılları arasında geçen bir aşk hikayesi. Kızıl saçları ile göçmen bir hemşire, Hamra. Eski bir asker olan mert ve kaba bir adam Alparslan Kürşat. Bir av. Bir sevda. ❤️ "Avda yaraladığım ceylanı istiyorum. Her gecem de her gündüzüm de, yatağımda, yastığımda, mutfağımda, salonumda, her zerremde istiyorum...
Düğüm 4 kitaplık bir seridir ve hepsi bu kitap altında toplanacaktır.✨ Kan birleştirdi onları. Bir bütün yaptı. Bir hiçliğin ortasında birbirlerine her şey oldular. Onlar birbirine bağlı iki ipti ve düğüm olmuşlardı. Düğümü ilk kim yaktı? Kanın birleştirdiği iki insanı bir arada tutan ne olurdu? 🦋 "Seni yeniden...
Askıda. (+18) "Yani sen bir tanrısın?" diye sordum alayla. Adamın kızıla çalan gözlerinden bir karaltı geçerken, "Gülmeye devam et küçük kız." diye fısıldadı. Aramızda bıraktığı mesafeyi iyice azalttığında nefes almam gittikçe güçleşiyordu. "Eline düşebileceğin en tehlikeli tanrının eline düştün." Tek kaşımı havaya...
"Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun Gerçek," diyerek ellerimi büyük avuçlarının içine aldı, "ve bunu yaparken yaşadığın komik bir ânı anlatıyorsun." Gözlerimden yaşlar boşalırken tüm dişlerimi göstererek gülümsemem onu duraksattı. "Bilmem ki," diye fısıldadım. "Her şey elimden kayıp gidiyorken bile acımayan kalbim, az önce s...
•YENİDEN YAZILIYOR! Ellerimi yüzünden çekerken omuzlarına attım. Üzerime iyice eğilirken hareketleri içimde ki ıslaklık ile rahatça hızlandı. Belim ağrıyordu. Zevk tekrar etrafımı sarmaya başlamıştı. İnlerken dudaklarına fısıldadım. " Amacın beni yatakta öldürmek mi?" diyerek sonlara doğru bir inleme daha bahşettim on...
Dışarıda devam eden bir hayat, içimde kalbi duran bir kız çocuğu vardı. Asi Merve Karakuyu, ailesi ve kendisiyle devamlı olarak savaş veren genç bir üniversite öğrencisidir. Ansızın bastıran yağmurun kelebeğin kanatlarını ıslatması gibi hayatına birdenbire giren esrarengiz bir adam, Asi'nin hayatını kökten değiştirmey...
hande : göğüslerimin arasına yaptırmak istediğim bir model var hande : uçlara doğru uzanan hande: yapabilecek kadar becerikli misin dövmeci : At bir bakalım. *Hande'den yeni bir fotoğraf.* *Fotoğraf açıldı.* dövmeci : Siktir. dövmeci : Modeli atacaktın göğüslerini değil. -- YN : Hikayede yetişkin içerik, küfür, argo o...
Gerilen çenesi ve hızlı hızlı aldığı nefeslerle tenimi keşfe çıkıp belime indiğinde kısa bir süre duraksadı "Beni uyuşturduğun halde sana her geçen gün biraz daha ihtiyaç duymam akıl kârı değil." Çekemediğim nefeslere bir de boğazımda takılıp kalan yumrular eklenmiş, az önce kurduğu cümleler beynimin içerisinde doğru...
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi e...
"Sahi ya, sen beni ne diye kaydettin?" "Elzem." dedi. Duraksadım. Ne demekti Elzem? "Anlamı ne?" "Vazgeçilmez." deyip derin bir nefesten sonra devam etti. "Sen demek Elzem." ^Küfür ve argo içerir.^
Değerli okuyucu, hoş geldin! Bundan tam 11 yıl önce yazmış olduğum kitabı okumak üzeresin Ve dilerim beğenirsin. Sevgiler. * Türünün son varisi ve korkunç bir varlığın soyunu taşıyor! 19 yaşındaki Sima Arweyn, bir gece yarısı akıllara durgunluk veren bir cinayete şahit olur. Kim olduğunu henüz bilmeyen ve her şeyden...
"Bakıpta görmek istediğin kişi kim?" Genç adam, yüzünü arkadaşına çevirmeden dört saattir baktığı yere bakmaya devam etti. "Zift karası hayatımdaki gün ışığı." Diye yanıtladı onu. Adamın sözleri, koskoca bir gökteleni yıkacak bir deprem niteliğindeydi. Lakin bu sözler Çınar 'ın kafasındaki ipleri birbirine dolamaktan...
Alevinde yandım, külünde söndüm. ~~~ Psikoloji dördüncü sınıf öğrencisi olan Canan AKSU, aralarında can bağı olduğuna inandığı yakın arkadaşı Deniz ile İzmir'den İstanbul'a geldiğinde hayatın ona yeni bir sayfa açacağına inanır. Geçmişi ve bir daha asla dönmem dediği İzmir onun yarası, hayat kadını olan annesi ve güna...