Geldiğim yolları dönmeye çalışıyordum. Yanlışlıkla çıkmaz sokağa girince bir küfür savurdum. Nasıl geri döneceğimi düşünürken arka kapılarının ikiside açıldı. Şokla arkama dönerken iki adam arabama binmişti. "Oğlum bu ne lan." dedi bir adam ayaklarını arabaya yerleştirmeye çalışırken koltuğuma vuruyordu. Islanmışlardı, üstlerini başlarını düzeltiyorlardı. "Dikkat çekmeyen araba getir dedikte bu abartı amına koyayım. Sığmıyoruz." dedi sinirle. "Ne diyorsunuz siz be." diye bağırdım. İki adamın da gözü şokla bana döndü. "Siz kimsiniz?" dedi çaprazıma oturan kıvırcık saçlı adam. "Asıl siz kimsiniz?" dedi Sanem adamları izlerken. "İnin arabamdan, hadi çabuk." dedim dışarıyı gösterirken. "Hayır inemeyiz." dedi sarışın adam. Tam ağzımı açıp kızacakken "Şimdi şöyle yapıyoruz, önüne dönüp arabayı çalıştırıyorsun ve hemen gidiyoruz." dedi sakinlikle kıvırcık adam. "Neden siz arabamdayken gideyim?" dedim kibirle. Tam o anda polis ışık ve sesleri geldi. "İşte bu yüzden." dedi bana sinirle bakarken. Aynı dakika içinde arabanın etrafını sardı. Polisleri izlerlerken adamlara sordum "Ne bok yediniz?" "Hiç bir şey." dedi kıvırcık adam. Polisler dışarı çıkmamızı isterken tüm silahlar bize doğruldu. Arabadan yavaşça çıktıktan sonra Sanem'i yanıma aldım. Hepimiz yan yana dizilirken bir polis "Eller havaya, teslim olun!" diye bağırdı. Korkuyla ellerimiz havaya kalktı. "Sanem bu sefer gerçekten bittik!" dedim mırıldanarak. Yanımda duran kıvırcık adam "Bize de bitirdiniz." diyerek sinirle mırıldandı. Yaz dizisi tadında.