Ve bir seylerin iyi tarafını aramayı bıraktığınızda , büyümüş olduğunuzu farkediyorsunuz. Uçurumlardan atlamak yerine uyarı tabelalarını görmeye başladığınızda , defalarca yapılmış hatalarınızın izleri silinmeye yüz tuttuğunda , önemli bulduğunuz bir iki şeyin de dünyanın gereksizliğinde önemini yitirdiğini gördüğünüzde ve asla kaybetmem dediğiniz şeyleri kaybedişinizde ; yaşamak için yaşadığınızı bir kez daha farkediyorsunuz. Bir iki yıl fazla yaşasanız size ne katabilir ?Bir iki çizgi fazla , bir iki kır fazla , bir iki yara fazla , bir iki hata fazla. Ve şimdi yaşam gözünüzde anlamını kaybediyor. Belki de farketmeniz gereken şeyleri farkedemediniz. Belki de hayat size yeşil ışığı çaktığında diğer yöne bakıyordunuz. Belki de beklentileriniz bitirdi sizi. Belki de belki leriniz. Ama siz bittiniz ve tükendiniz. Ve yorgunsunuz. Göndermemeniz gereken insanlar gönderdiniz. Kucak açmamanız gereken insanlara sıkı sıkı sarıldınız ve şimdi yapayalnızsınız. Hayat çok acımasız ve bir elli yıl sonra isminizi zikreden biri kalmışsa , muhtemelen sizi 'biraz kaçık' olarak niteleyecek. Tıpkı şimdi bir elli yıl önce yaşamış olan iyi insanlara yaptığımız gibi. -Jules