byunsfect

Sonra içime ve hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım.
          	

byunsfect

Sonra içime ve hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey. Bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim. Epeyce göçebe yaşadım, sadece iki valizim oldu. Bir yığın insan tanıdım. Ama hep yalnızdım.
          

mirU0x0Uhaa

merhabaaa.
          epey bir zaman geçti üzerinden fakat the universe and me adlı hikayeni gerçekten çok özlediğimi belirtmek istedim. büyük ihtimalle sildin onu, yazım tarzını beğenmediğini ve etkileşimin çok az olduğunu söylüyordun. okuduğum zamanlarda yorum atmadığım için çok özür dilerim... senin kaleminden tekrardan o tarz bir hikaye görmek isterim açıkçası. hiç beğenmiyordun ama yazdığın her şey çok güzeldi. eğer silmediysen de, yayınlamanı heyecanla bekleyeceğim. 
          güzel günler dilerim. 

byunsfect

@dddddulduldul Teşekkür ederim kuzuşum.. Artık yazamıyorum inan bana.. Hikaye türlerine kendimi kapatmış gibiyim, soyutlandım. Sadece düşüncelerimi yazıp paylaşıyorum..
Reply

byunsfect

bugüne dün sabah uyanmıştı
          koynunda acımasız yalanlarla
          aslında gözünü açtığında 
          korkmadı yalnızlıktan
          yalanlardan korktuğu kadar
          bütün ipler birbirine bağlanıyordu gerçekte
          o'nu zaten
          gerçekler yalanlara
          yalanlar yalnızlığa
          yalnızlığı da hüzünlere bağlamıştı... 
          
          yarınlarını dünde yaşamaya alışıktı
          yavaş yol almayı seven suskun yüreği... 
          sonra birden, 
          acımasız bir aşk çaldı, yüreğinin keşfedilmemiş kapısını
          bu o'nu coşturdu
          yavaş yol almaya alışık yüreği
          başladı dolu dizgin koşmaya... 
          
          çabuk gem vurdular ama, birden devrildi... 
          ayılmadan gerçeklere, yalan rüyalar geçti göz önünden
          sadık dost çıkageldi sonra... 
          yalnızlığı idi o... 
          yalnız bırakmadı o'nu.
          kucakladı narin bir şekilde
          yavaşça incitmeden
          hüzünlerin kucağına bıraktı o'nu
          sessiz, alışık, başkaldırmadan... 
          hatta belki şaşkınlıktan
          rahattı hüznün kucağında
          ve sadık dost yanı başındaydı
          sırt çevirmemişti o'na
          diğer tüm gerçeklerden öte... 
          
          bu sabah,
          geniş hüzün yatağında
          koynunda yalnızlığı ile uyandı
          ve daha sıkı sarıldı...