-2-

165 5 1
                                    

MULTIMEDYA'DA DEFNE VAR ^^

Bu nemli yerde kalmaktan yağlanan önüme gelmiş saçlarımı iri parmaklarıyla geri ittirdi. Çenemi yukarı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı. Yeşil gözleri sinirden koyu gri bir hal almıştı sanki. Birden bir öncekinden daha sert tokat, ardında bacağıma tekme yedim. Darbelerin etkisiyle sallanan sandalyeyle birlikte  yere çakıldım. Ardı ardına karnıma tekmeler yedim. Ellerim arkadan bağlı olduğu için hiçbir darbeyi engelleyemedim. İlk defa kendimi bu kadar güçsüz hissediyordum. Vücudum en sonunda acıya dayanamadı ve kendimi bıraktım.

*****

Gözlerimi açtığımda hala yerde yatıyordum. Karnımda dehşet bir ağrı vardı. Ellerimin çözülü olduğunu kımıldadıktan sonra idrak edebildim. Yavaşça doğruldum etrafıma baktım depoda tektim. Kapıda aralıktı kimse yoktu. Sanki gitmem için izin verilmiş gibiydi. Bir tuzak olabilir miydi? ama neden tuzağa gerek duysunlar ki zaten ellerindeydim.

Üzerimi çırpıp büyük aralık kapıdan çıktım ve ormanlık alanda bilmediğim yöne doğru koşmaya başladım. Karnım dehşet ağrıyordu ama şu an bunu düşünecek halimde vaktimde yoktu. Biraz ilerden araba sesleri geliyordu. Sesin geldiği yöne doğru koştum ve otobana çıktım.

Tahminimce yarım saat kadar sonra sonunda füme renkli araba durdu. Siyah şeritli cam yavaşca aşağıya indi. Arabayı kullanan esmer uzun saçlı bir kadındı. Arabaya yaklaştım ve cama eğilip ;

" Merhaba, ben arkadaşlarımla küçük bir keşif yapayım dedim. Sürüden ayrıldım ve şu an kayboldum rica etsem beni eve bırakır mısınız? Para sorun değil ne kadar isterseniz verebilirim" dedim. Tabikide tanımadığım birine başıma neler geldiğini anlatmayacaktım. Ayrıca anlatsam başına bela almaktan korkup beni arabasına almayabilirdi.

"Atla"

Arabaya hızlıca binip evi tarif ettim. Başımı cama yasladım ve düşüncelerin beynime hücum etmesine izin verdim.

"Geldik"

"Çok teşekkür ederim siz bekleyin ben hemen paranızı getiriyim" dedim. Tam inecekken kadın hızlıca konuştu.

"Gerek yok yolda kalmış bir kıza yardım ettim alt tarafı" deyip samimi bir şekilde gülümsedi.

"O halde size numaramı vereyim birşeye ihtiyacınız olduğunda aramanız yeterli "

"Tamam o zaman" deyip arabanın torpidosundan beyaz kare kağıt ve dolma kalem uzattı. Kağıdı elinden alıp numaramı, adımı ve soyadımı yazıp kadına uzattım. Gülümseyip arabadan çıktım.

Bahçe kapısının şifresini kodlayıp içeri girdim. Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Heyecanla evin kapısına doğru ilerledim zavallı ailem kim bilir ne kadar ne kadar çok merak etmişlerdi. Zili çaldım kapıyı Cevriye teyze açtı. Beni görür görmez yüzündeki hüzün yerini gülümsemeye bıraktı. Kollarını iki yana açtı bende ona kocaman sarıldım. Cevriye teyzeyi büyükannem gibi severim. Onun yokluğunu hiç aratmaz. Ha birde Ziver dede var. O da bahçemizle ilgilenir. Sayesinde bahçemiz tarla gibidir her çeşit meyveden bulunur. Cevriye teyzeyle çok didişirler ama çokta severler birbirlerini. Onların evliliklerine imrenmişimdir hep.

Cevriye teyzenin kollarından ayrılıp salona yürüdüm. Gördüğüm manzarayla büyük şok geçirdim. Babam, annem, ablam üçüde sohbet edip kahkahayla gülüşüyorlardı. Abim olsaydı şimdiye ortalığı kasıp kavurmuştu. Değerim bu muydu gerçekten? İki gün ortalıkta yoktum ve durum böylemiydi? Ailem merak etmiştir diyerek kendimi avutmuşum meğer. Ellerimle alkış tutarak salon kapısından içeri girdim. Hepsinin kahkahası beni görünce yüzlerinde soldu. Babam hızlıca ayaklandı  yanıma gelip omuzlarımdan tuttu.

"Kızım nerelerdeydin başına bir şey geldi diye çok korktuk. Telefonunuda evde bırakmışsın."

"Korkmuş haliniz bu mu baba? Korktuğunuz için mi kahkaha atıyordunuz. Sohbetinizi böldüm kusura bakmayın ama ismini bilmediğim adamlar tarafından kaçırıldım. Üstünede itin birinden dayak yedim. Dayaktan bayıldım. Ancak bu kadar olabiliyor. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın eğlencenize devam edin siz"

Odama doğru koşmaya başladım babamda peşimden geliyordu. Merdivenlerden çıktım ve odama girip kapımı kilitledim. Gözlerim yanmaya başladı. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Dayanamayıp gözyaşlarımı serbest bıraktım. Babam kapımı tıklatıyordu ama sanki acıdan sağır olmuş gibi hissediyordum. Görüşüm iyice bulanıklaşmıştı. Banyoya ihtiyacım vardı ama ben uykuyu tercih edip yatağa yöneldim. Üstümüde değişirmem gerekiyordu fakat hiç gücüm yoktu. Yorganın içine girdim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım..

BAĞIMSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin