•1•

3.5K 100 44
                                    

Medya 'Imagine Dragons -Bones'

Aşık oldum şarkıya vesselam.

Yiğit mahalledeki sevdiği kızla buluşmuş, karşılıklı çay içiyorlardı.

Çoğu zaman konuşmadan bakışırlardı. Mahallede ayıp karşılandığı için bu kadar ileri gidebilmesi bile şaşırtıcıydı. Aralarında söz, nişan yokken çay içmelerinden bahsediyorum.

"Ozan, annem ne zaman istemeye geleceğini soruyor. Geçiştiriyorum ama beni darlıyor." Funda ona kimsenin seslenmediği ilk ismiyle seslendiğinde başını çayından kaldırıp kızın kahverengi, güzel gözlerine dikti

"Kızım, elime daha doğru üzgün para geçmedi. Masrafları karşılayamam ama söz, en yakın zamanda geleceğim."

Gülümseyen kız, elini ona uzattığında ağzından 'sshhp' tarzı bir ses çıkarıp elini çekti.

"Mahallede olduğumuzu unutma yavrum. Laf söz olur." Elindeki tesbihi sallarken sandalyede rahat bir pozisyon alıp camdan dışarıyı izledi. Tanıdık simayı fark ettiğinde Funda'ya döndü.

"Çayını iç de geç olmadan eve bırakayım seni yavrum." Çayının son yudumunu alırken konuştu, sıcak olması mühim değildi.

Funda öne doğru eğildi. "Seni özlüyorum Ozan. Çok kısıtlı zamanımız, görmeye doyamıyorum ki. Ne olur biraz daha kalsak?"

Yiğit gülümserken yanağında gamze belirginleşmişti. "Hay ben senin o ağzını yiyeyim. Ne güzel konuşuyor o öyle."

Telefonu titreyince gülümsemesini bozmadan baktı.

"Yavrum biliyorum çok görüşemiyoruz ama bir işim çıktı, yarın mahalledeyim seni alayım mı?" Gözleri hala telefonundayken Funda onu şüpheyle süzdü.

"Olur."

Kalkarken kıza göz kırptı ve hesabı ödeyip döndü.

Eve bırakırken yanında kardeşini götürüyor gibiydi. Aralarındaki bir metre mesafeye ek olarak dönüp birbirlerine bile bakmıyorlardı.

"Yarın arayacağım."

"Seni seviyorum."

"Ben de yavrum."

El salladığında kız evine girmişti. Tesbihini sallayarak son bir aydır yaptığı gibi adımları aynı eve yöneldi.

Kardeşinin üniversiteyi dışarıda okumasına izin vermemişlerdi, başka yerde okuyanların nasıl sapıttığı ortadaydı. Hem aile evinde imkanları daha çok olacaktı. En azından Yiğit ve babası böyle düşünüyordu. Aysu her ne kadar nefes almak isteyerek şehir dışını yazsa da Yiğit tercihlerini değiştirmişti, Aysu da bunu sonuçların açıklandığı gün öğrenmişti. Her şerde bir hayır olması sözünü neyse ki kendi şehrindeki üniversiteye giderken tecrübe etmişti. Efe, Aysu'nun çok değer verdiği ve sanki yıllardır tanışık olduğu biricik dostu.

Abisinin fuckbuddysi olan Efe.

Yiğit, bir aydır olduğu gibi yine kendi mahallelerindeki çocuğun öğrenci evine gidiyordu. Mahalleli öğrencinin kalmasını şiddetle reddetse de Efe'nin nasıl düzgün, beyefendi birisi olduğunu öğrenip onu çok sevmişlerdi.

O gün bugündür Yiğit ve Efe, hem mahalle hem de Aysu yoluyla birbirlerini tanıyorlardı. Fazlaca yakınen.

Yiğit'in eli zile uzandığında çalamadan kapı açılınca gıcırtı sesinden ürkse de istifini bozmadı.

MAHALLE ||| BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin