Efe mahallede oturmuş, Aysu'yla beraber mahalleliyi keserek gıybet yaparken telefonu titrediğinde açıp baktı. Kerem yarın buluşup buluşmayacaklarını sormuştu. Başını kaldırıp Aysu'ya bu konudan bahsederken hemen karşıdan gelen ikiliyi görünce tüm mutluluğu hava kaçıran balon gibi sönüp gitmişti.
Hala canı yanıyordu, kalbi acıyordu.
Yaraları yeni yeni geçiyordu. Buna sebep olan adamın, kimseye gülmeyen o adamın sözlüsüyle mahalleye girmesi canını çok acıtıyordu.
Ufak bir zaman diliminde gözleri buluştu. Efe anında gözlerini çekerken Aysu olayı fark ederek onun kolunu okşamaya başlamıştı. Kavga olayından hala haberi yoktu, arkadaşının abisinden hoşlandığı için bu duruma üzüldüğünü biliyordu sadece.
"Görüşürüz yavrum." Funda eve geçerken Yiğit tesbihini sallayarak oturan ikiliye ilerlemişti.
Efe, ona doğru gelen adımlarla beraber ayaklanmıştı. "Sonra görüşürüz."
Yiğit, giden oğlanın ardından bakarken adımları durmuştu.
Beş dakika geçmeden verdiği ani bir kararla mavi gözlü oğlanın peşinden onun kaldığı eve doğru adımladı. Aysu'nun bir şeyler dediğini biliyordu ama pek de dinlediği söylenemezdi.
Kapının ziline basarken neden geldiğini bile bilmiyordu.
Efe kapıyı açtığında şaşkındı. Yiğit bazen ona aralarında hiçbir şey yaşanmamış gibi hissettiriyordu, abisi gibi yanaşıyordu.
"Buyur?"
"İçeri almayacak mısın?"
Kenara çekilip geçebileceği kadar alan bıraktı. Geçtiğinde ise kapıyı kapatıp tek koltuğun bulunduğu küçük salona adımladı.
"Neden geldin?" Koltuğa otururken gözleri Yiğit'ten başka her yerdeydi.
"Odaya geçelim mi?"
Efe şaşkınlıkla gözlerini açtı.
"Hayır Yiğit. Git elini becer."
Şaşkınlıktan ne tepki vereceğini şaşırmıştı, koltuktan kalkarak kapı tarafına gidip ona yol göstermişti. Herif ibne olmadığını ima ettikten sonra tekrar düzüşmek için onun evine gelmişti ki bundan daha saçma bir şey daha yoktu.
Yiğit, mavi gözlü çocuğu belinden tutarak duvara yaslandığında çoktan beyninin işlevini ikinci beyne devretmişti bile. Halbuki buraya gelirken aklında böyle bir şey yoktu.
"Yiğit, cidden istemiyorum. Bana bokmuşum gibi davranan bir herifle yapmayacağım."
Esmer oğlan bir süre mavi gözlerde oyalandı.
"Ne yapmamı istiyorsun?"
"Hiçbir şey! Sadece evimden gitmeni istiyorum!"
Yiğit gitmeyecekti. Yapmak için aklına gelen fikirleri tarttı. Efe'nin açığını bulursa onun da istekli olacağını biliyordu.
Gözleri mavi gözlerden ayrılarak pembemsi, dolgun dudaklara kaydı.
Efe durumu fark ettiğinde kalbi o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki dışardan duyulacak diye korkmuştu.
Dudaklarına temas eden dudaklarla mavi gözleri irileşerek açıldı. Kendine göre cüsseli adamı üstünden iterken heyecandan ne yapacağını bilemez haldeydi.
"Beni de onu öptüğün gibi öpsene. Neden itiyorsun?" Yiğit sırıttığında tekrar üzerine gelmişti.
Bu sefer Efe'nin üzerindeki bedeni itecek gücü kalmamıştı. Bir yıldır istediği şeyi yaşıyordu, tadını çıkarmak isterken buldu kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ||| BxB
Short StoryYiğit düz adamdı. Ayarlarını bozan, kardeşinin en yakın arkadaşıyla başı dertteydi.