~Mesaj~ Seongjoong

Dedişko

(guys ben geldiiim özlediniz mi beni)

ben mafya mı oldum şimdi şaka gibi

cidden inanamıyorum nasıl bi bokun içine düştüm. bir anda kapı açıldı "aa honjoong nerdesin kurtlar kaptı beni yetiiş" ne woo mu bu salağın ne işi vardı burda ayrıca ne kurdu ne saçmalıyordu hemen yanına koştum

"woo ne işin var burda?" "aah hyung kurtar beni" pire gibi üzerime atladı adamlar tam tutacakken araya girdim "tamam ben ilgilenirim siz gidin" woo her zamanki meraklı gözleriyle baktı bana "ee anlatsana" "ne anlatayım woo asıl sen anlat neden burdasın" "ha dedişkon çağırdı" "dedişkon??" "hee"  dedem woo gibi salak birini neden çağırsın ki

"ah woo gelmişsin" "aa honjoong hyungun dedişkosu" ya dedişko ne ya dedişko neağ sinir krizi geçircem "woo evladım sen de dede de yorulursun öyle derken neyse gel bakalım bi ataş yap" dedem woonun eline silahı verdi işte o an o masum salak çocuk gitti yerine şerefsiz aşırı ciddi bi woo geldi 

tetiği çekti hedefini belirledi ve ateş etti gayet iyi vurmuştu silahı geri dedeme veri ve o salak woo geri geldi "vay bu kadar iyi olduğunu beklemiyordum evlat artık siz ikiniz bir takımsınız şimdi ortaklar gelcek hazır olun" ikiniz derken ben ve woodan mı bahsetti bu adam 

"HYUNG BİZ ŞİMDİ TAKIM MI OLDUK AY NE GÜZEL" "ne bağrıyon çocuk sanki çok ilginç" "aman neyse acaba ortaklar kim" bende merak ediyordum kim bunlar

"hey blueberry baksana bi" arkamdan biri blueberry demişti bana mı dedi o hayvan saçım mavi diye blueberry mi oluyorum "bana mı de-" ne seonghwa mı woo ile birbirimize bakıp aynı anda "SEONHWA" "HONGJOONG WOOYOUNG" hepimiz şoktaydık hwanın yanındaki adam onu dürttü ve bişi fısıldadı "şey neyse biz bay kimle görüşcez adamı falan mısın" "ha-" "hayır seonghwa torunum artık o da bir mafya ve seninle ortak sanırım daha önceden tanışıyorsunuz"

"evet bay kim sınıf arkadaşıyız" "ne güzel o zaman hong ve woo hwa size her şeyi anlatır ben çıkıyorum" ne anlatcaktı hiç bir şey anlamadım da neyse

"bana mafya olduğunuzu söylememiştiniz" "merak etme hyung bizde daha yeni olduk" bunu duyunca gözleri büyüdü çocuğun "ne yani siz hiç birşey bilmiyorsunuz off neyse anlatcam o zaman yapcak bişi yok" 

seonghwa çok güzeldi dudakları gözleri burnu kısacası her şeyi sesi de çok güzeldi ben galiba ona aşık oldum ama tam emin değildim "hyuung duyuyon mu hangi alemdesin" "ah şey dalmışım" "hwa hyunga mı daldın" fısıldayarak demişti ama duymuşyu alttan ayağımla vurdum susması için

saatlerce hwa bize her şeyi detaylıca anlattı sesi o kadar güzeldi ki neyse 3 gün sonra mal alıcakmışız çatışma olması yüksekmiş ne heyecanlı ama polis basmassa iyi yoksa hapse düşerim bu genç yaşımda "neyse ben gidiyorum anlamadığınız bişi varsa arar sorarsınzı iyi geceler" bana sırıtıp gitmişti ay çok güzel sırıtyor bu çocuk "hyung gidelim bizde" ceketlerimizi alıp çıktık o yerden taksi çağırdık ve eve doğru yol aldık yani şöför aldı

-------

ben geldim özlettim mi ay sınavlardan hiç yb atamadım neyse umarım beğenirsiniz bu bölüm heycan yoktu sorry ama diğer bölüm çook neyse demiyim yazım hataları için sorry biliyosunuz yazma özürlüsüyüm neyse bu bölümü atıp uyuyayım umarım seversiniz okuduğunuz için teşekkür ederim yorum yapar mısınız bide