(geldim amk hehe aslında daha önce gelcektim unutmuşum sonra aklıma geldi dedim neden devam etmiyim hehe ay neyse çok uzatmıcam başlıyorum ama önce ki bölümle alakasız olursa bu yazar napıyo demeyin eğer eksik yerler olursa siz kendiniz hayal edin orayı)
"hyung bişi mi yiyon" "hah gel sanada ayırdım ye ben yatıyom" telefonu şarja taktım ve uyudum.
"HYUUUUUUNNGGG HYUUUUUNNNGGG KALK LAN KALK AMK MALI ÖĞLEN OLDUUU" of amk bu mal neden sürekli bağrıyordu saat daha 8 ve öğlen oldu diyor " lan amk insan hyungunu böyle mi kaldırır"
"sonunda kalktın koca götlü hadi seonghwa aradı bir yer var ora gidicekmişiz" "tamam kahvaltı?" "burda yaparsınız dedi hadi hazırlan bak ben hazırım hehe"
onu umursamadan banyoya gittim işte klasik rutin işleri yaptım anlatmama gerek yok heralde nasıl sıçtığımı
üzerime beyaz tişört siyah dar pantolon ve siyah ceket giydim sade olmak her zaman iyidir wooya baktığımda salak siyah takım elbise giymişti mal lan bu
"olm mal mısın bu ne sanki san ı istemeye gidiyoz" "napayım resmi giyindim işte yakışmamış mı yoksaa" "yok yakışmışda resmi giyinip napcan sanki iş görüşmesi" "hıh bana ne" ne desem dinlemicekti ben sustum
arabaya bindiğimizde dayı sürmeye başladı sanırım yolu biliyodu yani bilmese neden sürsün 20 dakika boyunca gitti bi ara durduk woo beyin çişi geldiği için
arabadan indiğimizde seonghwa bizi bekliyordu uff ne güzeldi be gözleri saçları ay durun noluyo bana topla kendini hongjoong
"hoş geldiniz woo ve joong" "vaay hwa hyung çok yakışıklısın san olmasa seni kendime alırdım" woo nun kafasına bi tane geçirdim susması için "öhm sen bu mala bakma hoş bulduk bu arada"
"yok sorun değil" derken kıkırdamıştı ne güzel kıkırdıyon sen "gelin beyler şu eve geçelim" amk ev çok büyüktü içeri girdiğimizde bir orduya yetcek kahvaltı masası hazırlamışlarıdı "siz böyle oturun"
tam benim karşıma oturmuştu e ben şimdi nasıl kahvaltı yapcam onu izlemekten "bugün şu mal alımı iyice konuşalım ama ilk önce buyrun kahvaltıyı yapalım"
kahvaltımızı yaptık bir güzel ben gözlerimle hwa yı yedim ve mal alımını konuştuk woo hemen gitti çünkü dedem çağırdı aslında ben gitcektim üşendiğim için woo gitti
"o mesaj atan kişi seni seviyor" "ne demek istiyorsun" "yani o bize mesaj atan kişi sana aşık hongjoong ve kim olduğunu da buldum seni istiyor bu sapık onda senin çıplak fotoğrafların var" "NEEEĞĞĞ"
"adamlara söyledim onu bulmalarını bu-" "neden böyle bir şey yapıyorsun" 3 saniye ölüm sessizliği oluştu ve derin nefes alıp söyledi "çünkü kim olsa aynısını yapardım" seni seviyorum demesini beklerken ne dedi ya
"teşekkür ederim" "bu arada belki o fotoğrafları bende görmüş olabilirim.." "NEEĞĞ" tam bir şey dicektim kaçtı amk nasıl ya bu şimdi benim.. oha yaa
geri geldiğinde masadaki suyu aldım ve onun üzerine döktüm "hongjoong ya napıyorsun" lan aşırı seksi böyle saçlarını geriye doğru atıyor birde off çok öpesim geldi
aman nolcak öp gitsin bir anda parmak uçlarına kalkıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım
"bu neydi şimdi" "bilmem içimden geldi"
---------
(amk kısa kestim çünkü 3 4 bölüm sonra final yapcam ama daha güzel bir şeye başlıcam şuan hazırlıyorum bu final olduğu an yayımlıcam bu arada bakıyorum özlemişsiniz beni hehe neyse 2 3 güne final geliyor belki biraz şerefsizlik yapabilirim ama diğer kitap için cidden heyecanlıyım çünküüğğ o daha güzel olacak çok saçmaladıysam sorry hem bitsin diye uğraşıyom hemde yazmaya çok üşeniyorum bu kitabı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Mesaj~ Seongjoong
Fiksi PenggemarKüçük yaş da ailesini kaybeden Kim Hongjoong bir aileye verilir ve hayatının geri kalanını o aile ile yaşar. Ama sorun şu ki üvey ailesi ona hiç iyi davranmaz. Hongjoong'u sürekli kullanıyorlardı ve düşük not aldığında ise onu cezalandırıyorlardı. O...