Jessica Hogwartsda 3. Senesine giriyordu. Elindeki gazeteye baktı. Sirius Black Azkaban Tutsağı. 12 yıldır azkabandaymış ve kaçmış. Trende Harry'nin ruh emiciler tarafından bayıldığını duymuştu. Bir ara geçmiş olsun demeyi aklına not etti ve yattı.
Sabah uyandığında Hogwartsdaki 3. Senesinin ilk yılına başlayacaktı. Uyandı ve üstünü giyinip çıktı. Hermioneyi buldu. Yanında Ron ve Harry de vardı.
"Harry şey ruh emicilerde bayılmışsın. Ee geçmiş olsun ama merak etme bu senin nadir olduğunu göstermez ben de az kalsın bayılacaktım mesela." Dedi Jessica.
"Ama bayılmadın değil mi? Bir şey soracağım. Ruh emiciler size yaklaştığında bir çığlık duydunuz mu?" Dedi Harry.
"Harry hayır dedik ya" dedi Ron. Harry Jessica'ya döndü.
"Harry ruh emiciler senin en kötü anını gösterir" dedi Jessica.
"Ama hiç öyle bir anım olmadı ki" dedi Harry. Jessica birden Harry'nin annesinin çığlığını duyabileceğini düşündü ve konuyu değiştirdi.
"Harry, Sirius Black Azkabandan kaçmış gördün mü?" Dedi Jessica sesine şaşkınlık tonu vererek.
"Evet" dedi Harry.
"Bu ne demek biliyor musun peki?" Dedi Jessica.
"Ne demek?"
"Hogwarts dışına çıkmak yok. Hagride gitmeden önce de ona mektup yaz. Biliyorsun Black senin peşinde" dedi Jessica.
"Sen nerden?"
"Şu çon ünlü safkan aile yemeği. Yani birkaç aileden oluşur bu hafta Malfoylardaydık. Yani konusu geçti. Harry bir de şey bana söz ver ne duyarsan duy Siriusu aramayacaksın?" Dedi Jessica.
"Niye herkes bunu soruyor ki? Niye beni öldürmek isteyen birini arayım" dedi Harry.
"Çünkü Harry ... Bunu sana söylemek bana düşmez. Hogsmeade geliyor msunuz?" Dedi Jessica Ron ve Hermione'ye bakarak.
"Biz evet Harry.. hayır" dedi Ron.
"Bende gidemiyorum" dedi Jessica.
"Niye ki? Senin ailen izin vermedi mi?" Dedi Hermione.
"Aslınd bu bir tür ceza. Zaten Harry gitmese daha iyi olurdu. Yani Sirius azkabandan kaçmış Hogsmeade'de de gizlice girer değil mi? Tekrar azkabanı göze alarak. Çok safkan ailem kanıbozuk ve muggle doğumlu ile takıldığım için bana böyle bir ceza verdi. Belki Malfoy ağzından kaçırmasaydı." Dedi Jessica.
"Pekala. Hadi Sihirli yaratıkların Bakımı dersine geç kalıyoruz" dedi Hermione ve koşarak öğretmenler eşliğinde dışarı çıktılar. Hagridi gördüklerinde durdular.
"Kitaplarınızı açın" dedi Hagrid. Hermione ve Jessica okşayarak kitapları açtı. Hagrid de aynı şeyi deyince açtılar. Hagrid yanında üç devasa hipogrifle geldi.
"Hipogrifler çok asil hayvanlardır. Ayrıca hakarete uğramaktan nefret ederler" dedi Hagrid. En sonunda 'kim denemek ister' dediğinde herkes geri gitti ve tek Harry kaldı. Harry Şahgagayla gayet başarılı bir uçuş gerçekleştirdi. Draco şahgagaya baktı.
"Belki de o kadar kötü değilsindir ha? Seni çirkin tüy yumağı" dedi Draco. O sırada hipogrif sinirle Dracoya bir tekme geçirdi. Jessica ağzından çıkan çığlığa hakim olamadı.
"Beni öldürdü. Beni öldürdü. " diye bağırdı Draco.
"Ölmedin kalk ayağa Madam Pompreye gidelim" dedi Hagrid.
"Bunu babama söyleyeceğim" diye bağırdı Draco.
"Cidden söyler mi?" Dedi Hemrione
"İkna etmeye çalışırım" dedi Jessica. Ardından Harryler Karanlık Sanatlara Karşı Savunmaya Jessica ise Sihir Tarihine gitti. Ama derste başını bahane edip Dracoyu ziyerete gitti.
