3. Sene (4)

497 38 6
                                    

Jessica hiç iyi şeyler olmayacağını tahmin ediyordu. Çünkü bir cellat -ki hemen tanıdı bu Macnairdi- şahgagaya yaklaşmıştı ardından acı bir çığlık duydu şahgagadan geldiğine emindi. Hemen gözlerini kapadı. Sonra Scabbers'ı gördü. Ron'u ısırmıştı ve kaçmıştı. Ron da peşinden gidiyordu. Harry ve Hermione'de. Jessica hemen bir yere saklandı. Köpek Ron'u şamarcı söğüte çekmişti ve Harry ile Hermione de gelmişti. Hemen onlara baktı ama bşamarcı söğüte girmedi. Uzaktan izlemeye başladı. Ardından Lupin oraya girdi.

Jessica merakle izliyordu ama içeride olmayı her şeyden çok istiyordu. Ama zindanlara inmeyi tercih etti. Sonra vazgeçip kütüphaneye çıktı ve kitap okumaya başladı. Uyandığında 2 saat geçtiğini gördü ve hemen dışarı çıktı.

"Sirius Black Flitwickin odasında. Ruh emicileri çağırdık" diyordu Fudge.

"Son anda yetiştim bakan bey. Aksi takdirde Sirius Black onları öldürecekti. Ama çocukların kafası karışmıştı bir şaşırtmaca büyüsü yapmıştı Black. Hepsi suçsuz olduğundan bahsediyordu. " dedi Snape. Jessica görünmeden hemen Flitwickin odasına çıktı ama orada dikilen nöbetçileri görünce geri çekildi. Sonra kulenin kapısı aklına geldi. Hemen süpürgesini aldı ve uçarak kuleye geldi.

"Sirius" diye fısıldadı. Sirius ona baktı.

"Ne oldu Harry falan nerede?" Dedi Jessica.

"Bilmiyorum hastane kanadındalardır." Dedi Sirius ama tam o sırada bir hipogrif gördü ve kenara çekildi. Ama sonra anladı zaman döndürücüyü. Jessica kenarda saklanırken hipogrif Siriusla gitti. Üstünde Harry ve Hermione de vardı. Jessica hemen zindana kaçtı ve kızlar yatakhanesine kaçtı.

Hemen uyuyor numarası yaptı ama kısa süre sonra uyudu. Kalktığında direk büyük salona çıktı. Hermione Ron ve Harry'i buldu.

"Kurtardınız mı?"dedi Soluk soluğa. Üçüde ona bakıp güldüler. Aslında çoğu kişi ona bakıyordu.

"Evet. Jessie ben özür dilerim sana inanmadığım için bu arada Kehanette cidden iyisin" dedi Harry gülerek ama sonra gülme krizine girer gibi oldu.

"Sorun nedir?"dedi Jessica.

"Keşke pijamalarını çıkartsaydın"dedi Ron Jessica üstündeki ruh emicili pijamaya baktı.

"Hay lanet..." Dedi ve koşarak geri indi ve cüppesini giydi. Çıkarken Draco, Crabbe, Goyle ve Pansy konuşuyorlardı.

"İnanabiliyor musunuz? O hipogrif kaçmış. Kesin Hagrid ahmağı bile bile gevşek bağladı. Pis yaşlı moruk. Zaten o yaralı kafada yardım etmiştir. Tam bir aptal şu Potur babam annesinin de bir bulanık olduğunu söylemişti zaten iyi ki ölmüş bence tüm bulanıklar silinmeli. Bunlardan biri de Hermione Granger." Dedi Draco. Jessica Draco'yu çok iyi tanıyordu ve o geçen sene taşlaştığında ne kadar dalga geçmiş olsa da Draco aslında yıkılmıştı.

"Sen Draco Malfoy! Asla ama asla yanımda ya da değilken arkadaşlarıma ve ailelerine laf atma lütfen biraz insan olmayı dene ve empati kur. Ama sen belki de ASLA insan olamayacaksın. "Diye bağırdı Jessica. Pansy ona iğrenç bir maddeymiş gibi baktı. Jessica'nın da ona bayıldığı söylenemezdi.

"Sen karışma seni pis kanıbozuk. İleride onları koruduğun zaman çok pişman olacaksın ve ben memnuniyetle izleyeceğim." Dedi Draco ve omuz atarak gitti. Jessica geri büyük salona indiğinde gözyaşlarını tutmak için uğraşıyordu. Hermione onu yanına çağırdı ve oturup konuştular...

"Sen yaptın değil mi Potter Blacki sen kurtardın yoksa asla kaçamazdı" dedi Snape Harry'e bakarak.

"Ben yapmadım efendim Black kaçtığında hastane kanadındaydım"dedi Harry. Snape nefretle Harrye baktı ve gitti. Jessica da güldü ve kahvaltısını yapmaya devam etti.

"Ron Madam Pomfrey seni nasıl bıraktı" dedi Jessica.

"Yalvarmak zorunda kaşdım en sonunda kızıp bıraktı ama sanırım uzun süre oralarda görünmemeliyim." Dedi Ron.

"Bacağın peki o nasıl?"dedi Jessica.

"İyileşti"dedi Ron gülerek. Harry ise dalgındı.

"Jes, senin iç gözün iyiydi değil mi? Hiç Voldemortun geri döneceğine dair bir kehanet gördün mü?"dedi Harry. Jessica başını olumsuz anlamda salladı.

"Sadece bir el, kan ve kemik gördüm" dedi Jessica. Hepsi başını salladı. Harry onlara Profesör Trelawneyin kehanetini anlattı ve Peterın kaçtığını.

"Harry bunun için kendini suçlu hissetme Sirius gayet mutlu. Çünkü sen ona inanıyorsun ayrıca kehaneti biliyordun ve ne yaparsan yapbu değişmezdi çünkü bu olaylar zaman döndürücü gibi değil değiştiremezsin sen ne yaparsan yap o şey olur" dedi Jessica.

"Sirius bana her şey bitince onunla kalmamı istemişti. Ama..."dedi Harry ve devamını getirmedi. Ardından bavullarını hazırlayıp trene bindiler.

"Ron Harry Hermione ve Jessica aynı kompatımana geldiler.

"Teyzem ve eniştem halamın şişirilmesi ardından beni görünce hiç sevinmeyecekler."dedi Harry. Ardından elindeki zarfa baktı.

"Sirius hogsmeade gitmem için imzalamış "dedi Harry.

"Desene yalnız kalacağım"dedi üzülerek Jessica.

"Haklıymışım Ateşoku Siriustanmış" dedi Hermione.

"Ama lanet falan yokmuş ve Sirius iyi biriymiş"dedi Ron.

"Hey ben demiştim yani en haklınız ben oluyorum"dedi Jessica gerinerek hepsi onun bu haline güldüler.

"Sirius bana bir baykuş verdi küçük ama işime yarar."dedi Ron ve animagus mu diye Crookshankse tuttu.

"Jes, ee o kürede başka bir şey gördün mü?"dedi Harry.

"Evet gördüm. Hemde çok önemli. Voldemortla ilgili ama Dumbledore kimseye söyleme dedi"dedi Jessica.

"Ne söyle lütfen"dedi Ron ama Hermione onu tuttu.

"Otur yerine Ronald. Belli ki Dumbledore kimsenin bilmesini istememiş ve elbette ki mantıklı bir nedeni vardır"dedi Hermione ukalaca.

Ardından sonunda King Crossa geldiler. Harry eniştesini gördü.

"Oelindekiler ne imzalanacak bir şeyse imzalamam çocuk"dedi Vernon enişte.

"Hayır zaten vaftiz babam imzaladı. Onun mektubu" dedi Harry.

"Vaftiz baban mı? Senin vaftiz baban yok ki"

"Hayır var hatta kendisi aranan suçlu bir katil Sirius Black"dedi Harry.

-VERNON DURSLEYDEN-

Ne k katil mi? Vaftiz babası mı? O da mı bir ucube. Harrynin vaftiz babası Sirius black mi? Hani aranan silahlı... Aman Tanrım... Yani heran kendimi bir domuz olarak bulabilirim...

---------

Tamam son kısmı okumasanızda olur :)

Vote ve yorum yaparsanız sevinirim. :)

Başka bir Harry Potter HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin