Güneşin Büyük Karanlığı

Geçmişleri

Multimediada Cemre var :)))

(Cemre'nin eski hayatı)

Cemre. Şuan lise 3. sınıf öğrencisi. Hep yalnız olan bir kız nedeni ise annesi ve babasının o daha 5 yaşında iken ayrılmaları.

Bundan 12 yıl önce
Cemrenin babası Halis bey eve her zaman olduğu gibi geç gelmişti evine. Annesi Zehra hanım ise bu olaylara daha fazla dayanamayıp en sonunda müdahale etmişti. Büyük bir kavga sonucu 1 hafta sonra Zehra ve Halis'in evleri ayrıldı. En yakın tarihe ise duruşma tarihi.

O gün Cemre'yi amcaları her ne kadar mahkemeye götürmek istemeselerde, Cemre'nin bu tatlılığına dayanamayıp onu götürmüşleri. Cemre oraya gittiğinde mahkeme başlamış hatta bitmek üzereymiş.

Mahkeme bitti. Cemre koşarak annesinin yanına gitti. Annesi onu kucağına alarak avukatı ile konuşmaya başladı. Cemre'nin anlamadığı dilde konuşuyorlardı fakat Cemre'nin bu konuşmadan anladığı tek şey,

Babasının onları burada bırakıp İtalya'ya yerleşmesi ve Cemre'nin burada annesi ile kalması. Bir tek bu konuşmadan bunu anlamıştı ve o ana o Cemre'nin tüm dünyası başına yıkılmıştı.

Aradan 1 yıl geçmişti koskoca 1 yıl. Cemre için babasız 1 yıl onun için ne kadar zordu. Sabah yatağından 1 yıl boyunca olduğu gibi mutsuzca kalkıp annesini evin içinde aramaya başladı. Annesinin odasına baktı fakat annesi orda deildi. Cemre merdivenlere doğru yöneldi.

Ve kapıda bir sürü valiz vardı. Anneside telefon ile konuşuyordu. Telefonda dedikleri şu sekilde idi.
"Tamam aşkım"
...........
"Cemre'mi onu burada bırakacağım. Başına 2 bakıcı ve 4 güvenlik ile ve ardından sana geleceğim"
..............
"Yok yaa bişey olmaz. Neyse aşkım beneğim ben son bir kez Cemre'yi görüyüm ve yola çıkıyım."
............
"Tamam akşama görüşürüz sevgilim"
Deyip telefonu kapattı. Cemre ağlayarak odasına doğru koştu ve kapıyı kilitledi. Annesi biraz kızının kapıyı açmasını beklese de başarılı olamadı. En sonunda bağırmaya başladı. "Eeeeeeeeeee yeter bee!! Ben sizlemi uğraşıcam. Ben gidiyorum ve bidaha asla dönmeyeceğim. Hepiniz bakın başınızın çaresine"

Dedikden sonra Cemre camdan bakdı. Annesi gidiyordu, birdaha hiç gelmemek üzere. Hem annesi hemde babası onu istemeyip sonsuza kadar onu bırakmışlardı.

Ve en sonunda Cemre anladı. Cemrenin okuduğu bir kitapda yazıyordu aklına geldi bir anda.

"HER ÇOCUĞUN BİR GÜNEŞİ VARDIR. ONLAR DOĞDUĞU ANDA GÜNEŞLERİDE DOĞAR, FAKAT BU ÇOCUKLARI HAYATLARINDA OLUMSUZLUKLAR HAYAL KIRIKLARI OLURSA O GÜNEŞLERİ BATAR VE BİR DAHA DOĞMASI ÇOK ZORDUR. ANCAK YENİ BİR DOĞUŞ YENİ BİR HAYAT İLE O GÜNEŞLERİ YENİDEN DOĞAR."

Cemre aklında kurmaya başladı sanırım artık benim güneşim battı ve bir daha asla doğmayacak dedi kendi içinden.

O günden belli hiç mutlu olamadı arada bir Deniz ve Buse sayesinde tebessümü oluyordu.
Cemre tam 12 yıldır
hep mutsuz oldu hiç kahkahalarla gülemedi,
çünkü güneşi batmışdı.

Doğmasıda zordu. Genç kız oldu 17 yaşına geldi fakat mutlu deildi.
İste onun hikayeside bu.

(Cem'in eski hayatı)

Cem şuan lise 3. sınıf öğrencisi. Hep yalnız olan bir kişilikdir. Hiç akrabası yokdur. Vardır ama hiç biri ile konuşmaz bunun nedeni ise,
Annesi ve babası trafik kazası geçirdiğinde
hiç birinin onun yanında olmamasıdır.

Bundan tam 10 yıl önce,
Cem ve ailesi pazar günü olduğu için pikniğe gitmeye karar verirler.
Fakat babası onları her zaman gittikleri piknik alanına götürmez.

Issız bir yolda ilerler, kenarı uçurum olan bir yolda. O an Cem çok korkar. Aniden babasının telefonu çalar. Babasını acil olarak şirkete çağırırlar. Babası ise giymek zorunda kalır. Yolda ilerlemeye devam ederler.

Fakat babası birden başının ddöndüğünü söyler. Cem ve annesi çok korkar. Babası birden direksiyon hakimiyetini kaybeder ve

Araba birden o uçurumdan yuvarlanır. Cem uyandığında kendisini bir hastane odasında bulur. Kaza anı aklına gelir ve kimseye dinlemeden odadan çıkar.

Tam odadan çıkarken 2 sedyenin üzerinde beyaz örtülü 2 kişinin yattığını görür. O kişilerin annesi ve babası olmaması için dua eder. Fakat o kişiler annesi Cemre ve babası Ferit'dir. Cem'inde o an dünyası başına yıkılır,
ve o günden sonra hiç mutlu olamaz. Kazadan 2 yıl geçtikden sonra 2 çocukla tanışır ve çok iyi arkadaş olular aynı evde yaşamaya başlarlar

Okudukları okulda bir sorun çıkar ve hem okullarını değiştirirler hem de evlerini taşırlar.

Cem kaza gününden belli hiç mutlu olamadı. Onun batan güneşi 17 yaşında olduğu halde doğmadı.
Arada bir 2 arkadaşı sayesinde tebessüm eder ama her güldüğünde kalbine bir bıçak saplanır işte Cem'in acılar dolu hikayeside bu..............