Süper Dostluk

37 3 0
                                    

(Cemre'den)

Ben her ne kadar ısrar etsemde Hep beraraber, yani;
Deniz, Buse, Gökberk, Kuzey, Cem ve ben arabaya atladık.
Zorda olsa arabaya sığdık.

Cem hepimize aç olup olmadığımızı sorduk. Fakat herkes kahvaltı yapsada, okulda bişey yemeyince acıkmıştık.

Cem bizi bir AVM'ye getirdi. Daha önce buraya ne ben ne Deniz nede Buse gelmişdik. Ama AVM baya büyükmüş.

İçeriye girip en üst kata yani yemeklerin bulunduğu kata çıkıp, yemeklerimizi aldık. Biz yemeği kendi paramızla almaya ne kadar çok uğraşsakda başarısız olduk.

Cem, Kuzey ve Gökberk yemekleri alamaya gittiler. Kızlara doğru yaklaşıp kısık bir ses ile

"Kızım 1 günlük tanıdığımız insanlarla neden kalkıp AVM'ye geliyoruz. Ya bişey olursa"
"D= offfff Cemre amma takıntılısın ne olucak sanki bizi yiyicekler"
"B= aynen kızım yaa biraz rahat ol "

Dedi ve yemeklerle birlikde masaya Cem'ler geldiler. Herkes yemeğini yiyordu sessizce, fakat birden sessizlik bozuldu. Bozan kişi Kuzey oldu"

"Eee buraya tanışmaya geldik.
Tanışalımmı artık. Mesela Cemre sen anlat biraz bize kendini"

"Ben= yani ne anlatıyım ki"

"Yani mesela bugün neden o kadar kötü ağladığını sonra aileni felan anlat"
Kuzwy onları söylediğinde istemedende olsa gözlerimden 1 damla yaş akmışdı.

Cem bunu görünce.
"Heyyy tamam anlatmak istemiyo zorlamayın........ Cemre iyimisin."

Zorda olsa "İyiyim" diyerek çantamı alıp ayağa fırladım. Koşarak çıkışa doğru yöneldim.

Neden böyle yaptın diye sorarsanız bana o 2 insan hakkında konuşulmasına artık dayanamıyoru. Onlar benim çocukluğumu gençliğimi kararttılar ve ben buna dayanamıyordum.

Arkamdan gelen Cem, Buse ve Deniz'i aldırmadan önüme gelen ilk taksiye bindim. herkes benim eve gittiğimi düşünür oraya giderler diye bende sahile gitmeye karar verdim. Hem yürümek, hem güçsüz durmak, hemde ağlamak benim içinde zordu. Ellerimin ve ayaklarımın titrediğini hissettim. Fakat bunu aldırış etmeden yürüdüm.

Sonunda telefonumu çıkartıp baktım. 54 cevapsız arama vardı. Kayıtlı olmayan numaraları Cem'lerindir dedim ve telefonu kapattım. Bir an başımon döndüğünü hissettim. Ve birden yere yığıldım.

(Cem'den)

Offffff Allahım nereye gitti bu kız yaaa. sinirime artık hakim olamıyordu. En sonunda dayanamayıp Deniz ve Buse'ye sert bir şekilde sordum.

"Neden böyle ağlıyor sürekli nedeni ne?? Söyleyin artık şunu"

"B= Deniz bi ailevi probleminden dolayı ailsinden bahsedilmesine asla dayanamaz. Yıllardır böyledir. Her aile kelimesi geçtiğinde böyle olur ağlar. Ama hiç bırakıp gitmezdi"

Buse ağlayarak anlattı bınu ben sormaya başladım.

"Peki gideceği başka bir............"

Dememe kalmadı Gökberk hızla yanımıza geldi.
"G= Cem Cemre hastaneye kaldırılmış"

Buse ve Deniz şaşkınlıklara ağlayarak "NE" diye bağırdılar. Hangi hastane olduğunu öğrendik ve hemen yola koyulduk. Arabayı ne kadar hızlı ne kadar yavaş sürdüğümü bilmiyordum. Bir kaç dakikanın ardından ordaydık. Hızla içeriye girdik. Deniz danışmaya "Cemre Soykıran burdamı"
"Bir dakika............ İkinci kat 113 numaralı oda dediler.

Odaya hızla çıkdık. Nasıl girdiğimi şu anda bilmiyordum. İçerde 2 hemşire ve doktor vardı. Doktor "Lütfen dışarıya çıkarmısınız" dedi. Dayanamayarak söyledim. "O bizim değerlimiz. Lütfen bişey yapın noldu ona neyi var?" bu sefer hemşire konuşmaya başladı. "Beyefendi hastanızın sağlığını düşünüyosanız çıkarmısınız. Lütfen" dedikden sonra hepimiz çıktık odadan.

Güneşin Büyük KaranlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin