(Cemre'den)
Hepimiz arabalara yerleştikden sonra lunaparka gitmek için yola çıktık. Kocaman dönme dolabı görünce sonunda lunaparka geldiğimizi anladım. Cem arabayı park ettikden sonra arabadan indik. Hava dün çok kötüydü ama bugün çok güzeldi.
Lunaparkın kocaman kapıdından geçtikden sonra Deniz "Önce dönme dolaba binelim." "Bence dönme dolabı en sona bırakmalıyız." diye ekledim.
Sonra ilk olarak hız trenine binmeye karar verdik. Ama ben hız trenine binemezdim ki ben hızdan çok korkardım. En son bindiğimde indikden sonra bayılmıştım. Yaklaşık bundan 5-6 yıl önce.
O zaman da beni mutlu etmek için getirmişlerdi ama tabiiki de ben mutlu olmamıştım. Sonrasın da bayılmıştım hatta.
"Ya ben binmesem."
"Niye." Cem sordu.
"Yaa ben korkuyorum."
"Korkma ben yanındayım." demesi ile kaşlarımı çattım. Ne demeye çalışıyodu. Anlamadım. "Hadi gel." dediğinde ilerledim ama korku ile.Hız trenine bindikden sonra geri ayağa kalktım. "Yok yaa ben yapıcam." "Ya korkma bişey olmaz." dedi ve tekrar yanına oturtdu. Çalışmaya başladığında.
"Allahım sana geliyorum. Sen benim günahlarımı affet."
Gözlerimi sımsıkı kapattım ve kafamı aşşağıya eğdim. korkudan elimi yumruklayarak sıktım.
Ayy sanırım tırnaklarımka elimi kanattım. Tren baya bi hızlıydı. Arkadan Deniz'lerin bağırma sesini duyabiliyodum. Ama tabiikide bu sesler onların eğlenme sesi idi.
Sonra elimin üstünde bir el hissettim. Bu kişinin Cem olduğunu anladım. Ama gözümü yine de açamadım.
Nihayet bu lanet tren durmuşdu.
Şuan şokta olduğumu hissedebiliyordum. Gözlerimi açtığımda "Yaşıyormuyum." diye sordum bu sorumun üstüne herkesin güldüğünü farketrim.
Kemerimi çıkarttım. Trenden indim. Ama başımın döndüğünü hissedince birini beni belimden tutması ile zorda olsa dengemi korudum.
Kuzey Gökberk Deniz ve Busenin gülmesi iyice artarken. "Neden gülüyosunuz komik bişemi var burda." dediğimde. Cem'de kendini bıraktı ve gülmeye başladı.
"Komik olduğu için gülüyoruz." dedi Gökberk. Buse ve Deniz hem dalga geçiyolardı. Sonra
Hadi korku tüneline binelim." dediğimde Buse ve Deniz gülmeyi bıraktılar. Neden korku tüneline binmek istedim. Çünkü bi keresinde onlar lunaparka gitmişlerdi tabi ben gitmemişdim. Çünkü ikiside sevgilileri ile gitmişlerdi bende öyle sap gibi durmak yerine gitmemeyi tercih ettim.
Geldiklerinde ikisininde paçaları su içindey di. Aslında su değildi ama siz anladınız onu.
"Yok binmeyelim. Başka bişeye binelim. Makasa binelim yada gondola binelim." dedi Buse birde yavru kedi bakışları atarak bunu söyledi.
"Siz korku tünelinden korkuyomusunuz." dedi Gökberk
"Ben değil Deniz ve Buse korkuyo." dedim ve hunharca gülmeye başladım.
Sonra gişeden bilet aldıkdan sonra bindik. Ama Buse ve Deniz binmedi. Kuzey ve Gökberk zorda olsa onları bindirdiler.
Ben ise gülmekden bi tuhaf olmuştum. Sonunda karnıma ağrılar girdiğini hissettiğinde zorda olsa durdum.
Hareket ederek içeriye girdik. Kurt adam gibi bişey birden karanlıkdq önümüze çıkınca Buse ve Deniz Kelime-i şehadet getirdiklerini duydum.
Aslında bende biraz korkmuştum ama öyle abartıcak kadar değildi.
En azından Kelime-i şehaded getirecek kadar yada altıma yapacak kadar korkmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Büyük Karanlığı
RandomGüneşi batmış bir genç kız. Güneşi batmış bir delikanlı. Hayatları olumsuzluklar, hayal kırıkları üzerine kurulmuş iki genç. Her çocuğun her gencin bir güneşi vardır. Onlar doğduklarında güneşleri de doğar. Onlar öldüklerinde ise güneşleri batar. Ha...