Güneşin Büyük Karanlığı

Güzel gün

Multimedia'da Deniz var

(Cemre'den)

Offf 2 gündür okula gitmiyodum. Ama okula gitmeyi çok istedim. Nedenini bende bilmiyorum. Onlara okula gitmeyeceğime evde dinöeneceğime söz verdim ama evde çok sıkıldım. Hemen üstümü değiştirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım.

Seniha sultanın zoru ile yediğim 2 tostan sonra, yola koyuldum. Sınıfa gittiğimde beşide bana şaşıran gözlerle baktı. Yanlarına gittiğimde Cem bana "Bugün dinleneceğini söyledin."
"Ya öyleydi ama evde çok sıkıldım" dediğimde Buse ve Deniz şaşırarak bana baktı.

"B= Neeee yok inanmam. Cemre evde kalıcak okula gelmicek bide raporlu olucak. okula gelicek. Cemre iyisin demi kafana bişey düşmedi demi."

"Off niye bu kadar büyütüyosunuz." "D= Bakın şuraya yazdım. Eğer onun geçerli bir nedeni olmasaydı bu okula gelmezdi. Söyle nedenin ne. Yoksa bizim bilmediğimiz şeylermi var."

"Deniz saçmalamayı kesermisin ne olabilir" dediğimde herkes gülmeye başladı. Cem sanki ağzımdan laf almak gibisine "Yani sevgilin varsa ondan gelmiş olabilirsin." dedi ve yüzünü eğdi.

Bende yerimde arkama yaslanarak. "Benim sevgilim yok. Daha öncede hiç olmadı" dediğimde hızla başını kaldırdı. Araya Kuzey girdi. "Ne yani daha önce hiç sevgilin olmadımı. Çok saçma" dedi. Bende "saçma olan ne ki. İnsanın sevgilisinin olmaması bence saçma değil. Aksine daha iyi bişey. Daha önce çok teklif geldi. Geliyorda. Ama ben istemiyorum." "K= neden peki"

"Ben doğru kişiyi başkalarını deneyerek bulmak istemiyorum. Bu 1. nedeni 2. si ise benim batan güneşimi kimse tekrar doğuramaz" deyip başımı öne eğdim. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Cem benim ağlayacağımı anlayınca,

"Arkadaşlar bugün akşam ailenizden izin alabilirmisiniz"

"Ben= Hiç sorun olmazda. Neden"

"Bu akşam bi yerlere gidelim"

"Ben= Bu bi yerler dediğin yerler. Bar gibi bir yermi"
"Evet nolmuş."
"Olmaz" "Neden"
"Bizim bu güne kadar ağzımıza alkol değmedi. Değmicekde."

Kuzey araya daldı "Eee sizde alkol almassınız az dururuz" dedi.

Buse "Siz alkol alıyomusunuz" dedi. Saşkınlıkla. Ne yalan söyleyim bende şaşırdım. Üçüde birden bağırarak güldüler. Pardon bağırarak değil anırarak.

Sonunda dayanamayıp bizde gülmeye başladık. Tam en güzel yerinde iken. Büşra geldi. Cem'e yaklaşarak. "Bugün okul çıkışı bişeyler yapsakmı" dedi. Bizi böyle gördüya ee tabi kıskandı dolayısıyla. Cem ise "Yok biz Cemreler ile bi plan yaptık" dediğinde sinirlendiği belli oldu.

Ve bana dönerek. "Aaa ama Cemre'nin annesi ve babası izin vermez ki. Babası taa İtalya da karısı ile annesi ise kocası ile taa başka bi yerlerden onun hayatına karışıyolar. Cemre bi ara izin al istersen" dediğinde dayanamayıp ağlamaya başladım.

Buse ayağa kalkıp "Bana bak ben sana bizimle uğraşma demedimmi. Ya sen nasıl bir insansın kıskançlığından başkalarının hayatı ile ilgili saçma yorumlar yapıyosun. Bilip bilmeden konuşma bidaha ve şimdi defol gite burdan"

Dediğinde Kuzey onu tuttu. "Tamam sakin ol" dedi. Buse sinirlendiği için elini başına götürdü.

Büşra yeniden konuşmaya başladı.
"Neyi bilmiyomuşum ben. Herşey ortada işte. Onu ailesinin bırakıp gittiği ortada. İkisininde Cemre'yi bırakıp evlendikleri doğru."

Sinirle ve ağlayarak ayağa kalktım.
"Benim babam olacak o adam evlenmedi. Evlense bile bu beni ilgilendirmezken seni hiç ilgilendirmez" deyip çantamı alıp koşarak sınıftan çıktım.