My Wicth System

Cadı Sistem 1

[Melezleme işlemi başarılı]

İsim : belirle?

Ah yani adıma kendim karar verebilir miyim? Reina ismi yıllarca bana eşlik etmişti her ne kadar ebeveyinlerimi sevmesem de beni dünyaya getirdikleri için bu ismi atmayacağım. Ancak soy ismime ihtiyacım yok. Önce ki yaşamımda tek isim bir çok cadı ve elementerist tarafından küçümsenmeme neden olmuştu.
Zihnim geçmişte dolaşırken sonunda alacağım isme ve soy ismine karar verdim.
"isim Calista Reina"

İsim belirlendi.
Soy isim: belirle?

Kafamın içinde kendi düşüncelerinden ayrı ortaya çıkan sesi yanıtladım.

"De Catres"

Beni öldüren örgütün ismini kullanmak hoşuma gitmişti. Onlara haksızlık yapmış değilim sonuçta örgütün ortaya çıkmasına hala iki yüz yıl var. İlk alan kapar.
Göğsümü okşayan huzur dolu duyguyu tadarak iki yüz yıl sonra benim soy adımla bir örgüt kurduklarını öğrendikleri zaman yüzlerinin alacağı hali hayal etmeye çalıştım.
Uzun süredir tatmadığım tatmin olma hissi ile sonra ki soruyu bekledim.

İsim : Calista Reina De Catres [ev sahibi onaylandı]

Yapay zekanın duygusuz sesi bana güzel bir hediye sunulmuş gibiydi. Dört yüz elli yıl sonra cadılık bilgileri kolay ezberleme ve uygulama için yapay zekayı andıran mikro ruh üzerinde bir buluş gerçekleştirdiler.
Mikro ruh kişinin zihnine bağlı olarak tanımlanır. Öğrendiği ve okuduğu her bilgi mikro ruh tarafından depolanır ve beynin alt belleğine müdahale ederek ev sahibine yükler. Gelişim ilerlemeyi kontrol edebildiğin gibi en zorlu uzay mekan büyüsü otomatik işlenmiştir. Hazne platinium satın aldığım için ki bunu satın almak beş yüz yıl para biriktiren bir cadının birikiminin yarısına eş değerdi. Bir örnek oluşturursak eğer beş ada satın almak gibiydi. Beni baya sarmıştı.

[Mikro ruh isimlendir?]

İlk satın aldığım gün gibi mutlu oldum. Nedenine gelirsek kendime ait tek isim yüzünden mikro ruha uzun bir isim vermiştim üç isimden oluşuyordu. Buraya kadar her şey normaldi. Sadece ona ne zaman bir işlem yaptıracak olsam bu dört ismi söylemek zorunda kalmak acil durumda pek de kolay değildi.
Yaptığım aptallığı düzeltebilmekten  memnun olarak  ona verdiğim uzun ismi düşündüm.
"Christopher illenuat Ardexa"
Büyük aptallığıma beyaz bayrak sallayarak yeni ismi verdim.
"Cia!"
İsim verme konusunda iyi olduğumu düşünüyorum ilk isminin baş harfleri ile bir takma ad vermek hem sevgili mikro ruh içinde değer gösterdiğim anlamına gelmez mi?

[mikro ruh isim Cia onaylandı]
[tarama yapılıyor]
[tamamlanmasına iki gün on saat...]

Mikro ruh için hayli uzun sayılan tarama süresi rahatsız etti. O tarama yaparken kullanmayacağım anlamına geliyordu.
Etrafıma göz gezdirdiğimde çocukken beni unutup gittikleri piknik alanında olduğumu fark ettim. Cadı olarak hayatım burada başlamıştı.

Ailemle geldiğim piknik yerinde piknik örtüsünü bile unutmayan annem beni burada unutmuştu. Yıllar sonra aslında bu gezinin beni terk etmek amacıyla yapıldığını öğrenmiştim.
Amacına uygun geri dönmemeye karar verdim.
Sık çaldılar arasında tanıdık karanlığa doğru ilerledim.
Her nesnenin bir gölgesi vardır. Dünyanın bile. Cadılar elementeristler ve bir çok yaratık dünyanın gölgesinde yaşar.
İnsanlardan ayrı bu karanlık dünya benim ait olduğum yer.
Ormanın derinliklerine doğru yürüdüm yanılmıyorsam o yıllarda eve dönmek için ilerlediğim yerde yaşa dışı bir geçit açılmıştı.
Aptal çocukluğum yorgunluktan o geçide düşmüştü.
Yıllar önce ki anımı hatırlamaya çalışırken kendime ait bir geçit bile açamayan beceriksiz bedenimi insafsız bir yargılamaya tuttum.
Yürüyüş paytak.. Vücut dayanıksız ve cılız üstelik beslenme eksikliği nedeniyle gelişimim gerilemişti.

Gecite düştüğüm de Aptal gibi ailemi aramaktansa kimlik çıkarmak en mantıklısı olacaktı.
Kimlik verilme durumları potansiyel gösteren yetim çocuklar yahut evlatlık edinilme yada doğum zamanında olurdu.
Ölü bir çocuğun kimliği de iş görebilirdi ancak bunun için yoksul bir kesim seçip kimlik aktarımı için onları ikna etmeliydim.
Ben düşünürken neyse ki açılan geçite gelmiştim. Yorulan bedenimi geçite itip tanıdık dünyaya gözlerimi açtım. Gök yüzünde var olan iki ay ve yerde ki her bitki den yükselen cılız ışıklar...
Avarium da olmalıydım.
Bekle! Avarium?
Çok iyi hatırlıyorum. Belgard'a gitmiştim.
Avarium gidilebilecek en kötü durumdu.
Kötünün de kötüsü!
Bir oyuna yeni başladığınızda bir level iken birden kendinizi otuz beş levellik zindanda bulmakla eş değerdi!
Benim sevgili güvenli Belgard'ımı geri verin!!!
Ağlamak istiyorum ancak göz yaşlarım akmıyor...
Kurumuş göz pınarlarımı minik ellerimle ovuşturdum.
Buradan bir an önce kaçmalıyım mantığım bunları söylese de aç ve yorgunum üstelik mana ile ilk tanışmam olan geçit nedeniyle bitkinlik var. Kararan gözlerim yere düşmeden önce kendime güvenli sayılabilecek bir yer bile bulmama izin vermedi.