Selamun Aleyküm canlarrrrr.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
İnşallah bölümü beğenirsiniz.
*
*
*
*
*
*
*Bu gün kendiniz için ne yaptınız ? Kendinizi hiç sevdinizmi ? Aynanın karşısına her geçtiğinizde bir kezde; Ben her şeye rağmen güzelim , herşeye rağmen kendimleyim , herşeye rağmen en büyük destekçim kendim. Ben benim ,ben buyum, ben içimde koca bir dünya bile yaşatabilirim , küçücük bir alanda boğulada bilirim. Bu benim elimde , istesem bu hayatı kolaylaştırır, istersem yok ederim. Hiç dedinizmi??
Hayat bize hep sınırlar koyar ama bunun nedeni o sınırlara uymamızı istemesi değil. Kendimiz için o sınırları ne kadar yok edebileceğimizi , ne kadar güçlü olabileceğimizi , ne kadar sınırsız olabileceğimizi , yada ne kadar korkak olabiliceğimizi bize göstermesidir. O sınırları sen hep aştıkça kolaylaşmıycak hiçbirşey bunuda bil. Daha da zorlaşıcak bazen oturup sadece ağlıycaksın ama sonra kendine gelip o gözyaşlarını sen siliceksin ve her zaman bu engeller ne kadar zor olursa olsun sen kazanacaksın . Unutma sadece sen. Sadece.....
Elimdeki kahveyi sanki çok değerli bir hazineyi tutarmışçasına sıkı sıkı ellerimle sarmalamış ve tüm dikkatimle kahveyi inceliyorum. Bunu neden yaptığımı ise ben bile bilmiyorum. Doğruya ben neyi biliyorumki.... Aklım hala dünkü yorumda . Sanırım yorumun doğru olması sinirlerimi bozmuştu . Bende hayatımda herşeyimi paylaşacağım yeri geldiğinde doğru yolumu aydınlatacak birini yanımda istemiştim hep. Ama öyle yapmamıştım . Yetimhanede kaldığım yıllarda bana söyleneni yapmıştım. Hayatımı kurtarmış ,sadece derslerime odaklanmış, iyi bir meslek sahibi olmuş ancak kendimi görmezlikten gelmiştim . Şimdiyse ne yapıcağımı asla bilmiyordum. Galiba kendimi birinin nereye bıraktıysam bulup getirmesini ve bak bu sensin, busun sen demesini bekliycektim.
Daha önce nerde dahi olduğunu umursamayan telefonumu şimdiyse yanımdan ayırmıyordum. Sanki o Teğmenin tamam tamam Yigit'in yine bir yorum yada mesaj atıp yine gerçekleri söyleyip beni önce delirtmesini sonrada yaramazlık yapmış ve azar işitip bir köşeye sinmiş bir çocuk gibi yine düşünmeye itmesini istiyordum.
Dün ufak bir merak sonucu Malatya'da Teğmen olarak görev yaptığını öğrenmiştim. Zaten ismini araştırmama gerek yoktu kullanıcı adı zaten Yigit'ti benimkinin aksine...... Yeşil gözleri , kumral saçları , hafif esmer teni ve düzgün bir burna sahipti . Ve asker olmasının verdiği o farkındalık ben Teğmenim diye ötüyordu. Sanki dünyaya komutan olmak için gelmiş gibiydi.
" Azra!!"
Birden sıçrayıp Anıl hocama döndüm.
"Efendim hocam bişeymi oldu ?? Ben..... kahve molası vermiştim."
"Korkuttum kusura bakma ama dalmışsın pekte iyi görünmüyorsun , mesainin bitmesine yarım saat var . Sen eve git istersen. Bu gün çok yoruldun. "
Anıl hocam yeni gelmiş ve cerrahlığının ilk yılıydı. Önceki hocam hepimizin canına okuyup fazla fazla nöbet tuttururken , Anıl hoca o yollardan geçtiği için halimizden anlayıp bizi sıkmıyordu.
"Çok iyi olur hocam. İyi akşamlar."
"Sanada iyi akşamlar Azra.... kendine dikkat et."
"Tamam hocam ilginiz için teşekkür ederim. "
"Ne demek."
Hastanenin koridorunun sonundaki soyunma odasına gidip üzerimi hemen değiştirip çantamı aldım. Hemen bir taksi çağırıp hastanenin kapısında beklemeye başladım. Taksi gelirgelmez binip evin adresini verdim.
Eve vardıktan sonra binaya giriş yapıp asansörle kendi daireme giriş yaptım. Hemen bişeyler atıştırıp her zamanki gibi yatağımda sırt üstü yatıp tavanı boş boş izlemeye başladım . Telefonu can sıkıntısından açıp uygulamalarda gezmeye başladım. Twitter'dan dün yorumlarda resmen kavga ettiğimiz kişi tarafından tweet gelmişti. Hem twittıra girip tweeti okudum.
"Hepimiz aynı çukurun içindeyiz ama bazılarımız yıldızlara bakıyor."
Hemen altına yorum olarak şunu yazdım.
" Haklısın hayat şanslı kişilere çukurun içinde dahi olsa gülümsüyor."
Haklıydım hayat bazılarımıza hep gülüyordu bazılarımıza ise tekmeyi basıyordu . Bu hayattaki adaletsizlikti işte . O sırada yine bildirim geldi.
" Konuları doğru anlamakta soruların var sanırım soyutlaşmış gezegen."
Bu adam Teğmen değilmi gitsin askerlere şinav çektirsin, ne bileyim onlarla uğraşsın . Dağdada fazla kalmış hatta hiç inememiş heralde. Hemen cevap yazdım. Bu Pabucumun Komutanı da fazla olmaya başlamıştı resmen bana özürlü dedi.
" O zaman konuyu açıklığa kavuşturup bizi aydınlatırmısınız Bay Pabucumun Komutanı."
"Bana Pabucumun Komutanı demeyi kes! "
"Sende bana soyutlaşmış gezegen demeyi kes!"
"Maalesef küçük hanım kendi ismiyle hesap açamayacak kadar soyutlaşmış bir korkak olduğu için başaka hitap şeklim olamaz."
O anlık bir sinirle hesabımın ayarlarına girip ismimi Azra Keskin yapmıştım ve hemen yorumlara girip mesaj yazdım.
"Ben korkak falan değilim. Bay Pabucumun Komutanı. "
"Haklısın . Bir kışkırtmayla kendi yaptıklarından vazgeçecek kadar aptalsında."
Ama bu gerçekten çok olmaya başlamıştı. Birine hakaret edebilmek bu kadar kolaymıydı?!
Ben bunları düşünürken yine bildirim geldi açıp yoruma baktım.
"Bu arada soyutlaşmış Azra. İster en derin çukurda ol . Sadece bir kere başını kaldırıp yıldızlara bakmaya çalışman yeterli. Sadece boynun ağrımasına katlanman ve alışmaya çalışman yeterli."
Bu adam ne yapmaya çalışıyor , iyi kalplimi , yoksa buzdan bir heykelmi hiç anlamamıştım ama bana aptal demişti . O yüzden sözlerimi de esirgemiycektim.
"Peki ya başımı kalırıp bakmaya çalışsam dahi göremesem yıldızları?? O çukurun içinde ,o karanlığın esiri olup yıldızları bile göremeyecek kadar kör olsam??"
Telefonu kapatıp sehbanın üstüne koydum . Galiba gerçektende kör olmuştum. Hep olmsuz düşunen yürüyen bir aptalda olabilirim.O sırada bildirim sesi gelmişti . Hazır cevap yine son noktayı koyacaktı .
Telefonu alıp açtığımda Yiğit bana özelden mesaj atmıştı . Önce anın şokunu atlatıp sonra mesaja tıkladım.
" O çukuru istersen gül bahçesine çevirip manzarana manzara katmak için yıldızlarada bakabilirdin . Neden bilmiyorum ama sana komutan sözü bir gün biri o çukuru senin için gül bahçesi yapıcak ve o gözlerini açabilmek için elinden geleni yapıcak. Ve seninle yıldızları izleyecek."
*
*
*
*
*
*Selammmmmm .
Bölüm sonu yorumları alayım lütfen.
Ve bölüm uzun süredir gelmedi bekleyen olduysa çok özür dilerim.
Sizce bölümleri hangi sıklıkla atayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun Komutanı
ChickLit"Pabucumun Komutanı" adlı ilk kitaptır. Çalındığı taktirde yasal işlem başlatılacaktır. Kapak tasarımı " wizardestina "ya aittir. * * * * * "Peki ya başımı kalırıp bakmaya çalışsam dahi göremesem yıldızları? O çukurun içinde ,o karanlığın esiri olup...