0.5

282 49 6
                                    

Bay Yeh biraz gezmek ve Shuhua ile Renjun'i yalnız bırakmak için evden çıkmıştı. Shuhua ve Renjun şu an salonda oturmuş boş gözlerle televizyona bakıyorlardı. Bay Yeh ikisinin birbirleriyle dertleşip daha çok yakınlaşmalarını beklerken Shuhua ile Renjun hiç oralı değillerdi.

En azından Shuhua.

Shuhua kaşlarını kaldırdı. "Knowing Bros başlayacak. Sever misin?" Renjun bakışlarını televizyondan çekip Shuhua'ya baktı. "Evet. Ama önce sana bir şey sormak istiyorum."
Shuhua 'sor' der gibi kafa salladı. Renjun iç çekti. "Aileni aramak ister misin?"

Shuhua başını iki yana salkadı. "Gerek yok. Ben onların nerede olduklarını biliyorum." Renjun keyifle gülümsedi. "Öyle demek. Neredeler peki?"
Shuhua omuz silkti. "Gerçekten neredeler bilmiyorum ama ben on beş sene onların bedenlerini kendi içimde yakıp küllerini denize bıraktım. Ruhları da Tanrı'nın yanında olmalı."

Renjun ciddileşti, duyduğu cümlelerle. "Ben ciddiyim Shuhua." Shuhua kaşlarını kaldırdı. "Renjun, ben ağlayabilir miyim sence?" Renjun duyduğu sorunun saçmalığıyla kaşlarını çatarken Shuhua dolmaya başlayan gözleriyle tekrar konuşmaya devam etti.

"Dedem yok. İlk defa kendimi tutmayıp beni bırakan ailem yüzünden ağlayabilir miyim?" Shuhua sağ gözünden damlayan iki yaşı birden yanağından elinin tersiyle sildi. "İlk defa dürüst olabilir miyim?"

Shuhua elleriyle yüzünü kapatıp iç çeke çeke ağladı. Renjun ise yalnızca uzaktan izliyordu Shuhua'yı. Shuhua ağlamasından utanarak başka odaya geçti. Renjun hâlâ oturduğu koltukta boş boş bakımıyordu etrafına. Gidip teselli edip de yanlış anlaşılmaktan korkuyordu.

Ağlama diyerek teselli etse, Shuhua'yı kısıtlayacağını düşünüp yine istemiyordu.

Yalnızca ayağa kalkıp ağlama seslerinin geldiği odaya yaklaştı. Kapıya yaklaşıp dinledi sessizce. Sonunda konuştu Renjun. "Ağla Shuhua. Ağla ki içinde daha çok birikmesin gözyaşların."
Shuhua kapıya baktı sakince. Renjun tekrar konuştu, teselli etme isteğiyle. "Shuhua, ama sadece ağla tamam mı? Çünkü ağlamak insanı rahatlatır. Kendine zarar verecek bir şey yapmaktansa sadece ağla."

Shuhua gülümsedi, dolu gözlerine tezat. "Teşekkür ederim Renjun. İyi ki varsın." Shuhua odadan çıkıp kapının önündeki Renjun'e sarıldı. Renjun bir anlık kaskatı kesildi. Hemen ardından sakince elini Shuhua'nın sırtına koydu. "Sen de iyi ki varsın Shuhua."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Someday, The Boy 💢 shuhua + renjun ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin