Run BTS bölümünü bitirir bitirmez yb attım canlarım. Ne bölümdü be suyla imtihan.
Bighit çocuklara tişört, üstüne gömlek birde yetmez gibi sansür koydu. Böyle olmamış göbüşlü bir dahakine yorganla sok suya, neysem çok boş yaptım hadi size iyi okumalar ♥️♥️
Taehyung un ağzından:::::::::::
Prenses ile uyuduğum uzun sabahında Joohyundan on dakika önce uyanıp onun güzel yüzünü incelemeye başlamıştım. Öyle güzelki insanın dönüp tekrar bakası, baktıkçada doyamaması, gibi biri.
Kalbi yüzü herşeyi ile mükemmel biri. Ne ara ona aşık oldum gönlümün kilidini kırdı farkında bile değilim ama kaptırdım ona bu kalbi. Joohyunu izlerken uyanacağını anlayınca ona küçük bir oyun oynadım.
Gözlerimi kapatıp uyur numarası yaptım. Beni uyurken görse ne yapacağını merak ettim. İnsana çocukça gelebilir ama bilirsiniz insan sevdiğinin yanında çocuklaşır sonuçta.
Elleri önce saçlarımı okşamış sonra yüzüme dokunmuştu ordanda dudağıma işte tam orda kendimi dudağına yapışmamak için zor tuttum . gerçi tuttumda denemez kâh Mina girdi odaya kâh yoongi derken o iş yaş oldu.
Kahvaltı için bahçeye erken gelmiş kimsenin yokluğundan faydalanıp çiçeklerle ilgilendim. Joohyun Minaya beyaz gülün ayrılık getirdiğini söylediğinde gerçekten buna şaşırmış üstüne üstlük çiçekler hakkında baya araştırma bile yapmıştım
Joohyunun hoşuna gideceği bir çiçek veremem ama anlamı güzel olup bizi birbirimize bağlayacak bir çiçek verebilirim.
Joohyun yanıma geldiğinde Pembe gülü ona uzatmış , anlaması içinde anlamını sormuştum. Saf bir kız değil ne demek istediğimi anlayacak ve bana da öyle karşılık vereceğini umarak dudaklarımı dudakları ile birleştirdim. Geç bile kalmıştım
Joohyun kısa bir şok geçirip öpüşüme karşılık vermediği için belinden tutup bedenini bedenime yaklaştırıp öpüşmemizi derinleştirdim. Joohyun acemiyce öpüşüme karşılık vermeye çalıştı.
Nefes nefese kaldığımız için istemeyerek de olsa dudaklarımızı ayırıp anlımı anlına yasladım
"Doğru cevap Prenses gönlüm sende"
Joohyun sağ elini kalbime koyup gözlerini gözlerimden hiç ayırmadı
"Gerçekten de benim mi peki?"
Kafamı aşağı yukarı salladım
"Gerçektende senin Joohyun"
"Oynaşmanız bittiyse masaya mı geçsek"
Jin hyungun sesini duyar duymaz arkamı döndüm kaşlarımı çatıp önce Jine sonra Jongine baktım
"Ne zamandır ordasınız siz?"
Jongin masaya oturup yüzüme bakmadan cevap verdi
"Kapıdan girdiğimiz anda yiyişiyordunuz odanızda yapsaydınız ya. fantaziniz için biraz soğuk değil mi burası kış geldi kışşş"
Joohyunun elinden tutup masaya oturdum
"Kışdan güzel ne var Jongin"
Gerçekten de ne vardı kış en sevdiğim mevsim. Her yer beyazlarla örtülür
"Sen bunu birde Joohyuna anlat"
Konu konuyu açmış yemek yerken sohbete dalmış kendimizden geçmiştik. Yemekten sonra Jongin tavla oyununda meydan okudu bende haliyle kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise KTH
Fanfiction" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı çıkamayacağımın da farkındayım ama sormak istedim. "Kiminle?" İçtiği çayı masaya bıraktı "velihat prens Kim Taehyung ile" [Düz yazı] [BXG] ...