Biliyorsunuz ki bazı kendini bilmezler üyeleri sex objesi olarak gördüğümü dediği için rest vermiştim. Aslında geri dönmeyi daha da düşünmedim ama kardeşim ısrar ettiği için döndüm... Beni tanıyan tanır üyeleri asla öyle görmedim göreni den desteklemedim. Kitaplarım da asla cinsellik yok sadece dudişten öptürürüm o kadar ama bu böyle devam ederse kitapları kaldırmayı bile düşünürüm. Neyse çok dert yandım, hem neden yb atmadığımı da öğrenmiş oldunuz.. iyi okumalar ♥️
Minik tavşanımın Joohyun ağzından. 🐰
Taehyungla mina'yı o gün o şekilde yakaladıktan sonra soluğu odamda alıp odadanda asla çıkmadım. Taehyung'dan tek isteğim annemin ölüm yıldönümünde yanımda
olmasıydı bir de bana sözü vardı ne olursa olsun o gün yanımda olacaktı ama sonuç mina'nın koynunda aldı soluğu. Bende sanmıştım ki aşk herşeyin üstesinden gelir gözü sadece beni görür sanmıştım maalesef
Taehyung beni şaşırttı. O gün devletle ilgili işleri olsaydı yemin ederim asla kızmazdım hatta onu anlardım ama o Mina'nın koynunda geçirmiş gecesini. Bir hafta boyunca odama kimseyi
almadım buna can dostum Seungwan'da dahil. Her gün istisnasız Taehyung odamın kapısına gelip elinde çiçeklerle özür diledi. Ama özür neyi getire bilirki ben bu sarayda
kaldıkça içim daralıyor hatta o günü hatırladıkça sinir krizi geriyorum. Uzun bir süre düşünüp bir ya da iki haftalığına abimin yanına gitmek fena bir fikir olmayacağına karar verdim.
Tabi önce prens Taehyung'dan izin
almam lazım. Odamdan ilk defa çıkıp prensin odasına gittim. Kapıyı yavaşça açtığımda Prensin mina ile öpüştüğünü görmem bir oldu dahademin bana çiçekle gelip özürler dileyen adam gitmiş yerine başkası gelmiş. Derin nefes alıp kendime geldim
*unutma Joohyun bir hafta kendine izin ver gördüklerini unut*
"Sizinle konuşmam gereken bir konu var"
Taehyung bu anı bekliyormuşcasına Mina'yı odadan kovup elini belime sardı oturmam için yönlendirdi.
Taehyung benimle konuşup seviyormuş gibi yaptıkça içimde kırılmayan ne varsa daha fazla kırılmaya yer tuttu. Vakit kaybetmeden abimin yanına gideceğimi söyledim. Başta reddetsede sonunda kabul etti
tabi iki gün sonra arkamdan gelmek şartıyla. Taehyung'a tek kelime etmeden odadan çıkıp kendi odama ilerlemeye başladım tâki karşıma Mina çıkana dek.
"Merhaba Prenses"
Cevap verme gereği duymadım bile onun gözünde nasıl görünüyorum hiç bir fikrim yok belki halime acıyordur sonuçta karşılıksız sevgiye muhtaç biriyim.
Kim acımaz ki halime doğruyu söylemek gerekirse ben bile acıyorum kendime. Melez bir çocuk ne kadar prenses olsam da melezim işte. Doğru düzgün arkadaşım bile yok dert yanıp onunla güleceğim annem bile yok. Mina elini saçlarıma uzatıp yüzüne bile yakışmayan gülümseme ile bana baktı.
"Prenses sizde çok safsınız"
"anlamadım"
"Prens diyorum beni seviyor sizde hala onu bekliyorsunuz halinize yazık Prenses"
Mina boş boş konuşurken yoongi yanımıza geldi
"Mina hanım toparlanın"
Mina ile aynanda Yoongiye döndük, Mina yoongi'ye merak ettiğim şeyi sordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise KTH
Fanfiction" Joohyun evleniyorsun" babamın dediği şey duraksamama neden oldu. Daha yirmi yaşındaydım. Babama asla karşı çıkamayacağımın da farkındayım ama sormak istedim. "Kiminle?" İçtiği çayı masaya bıraktı "velihat prens Kim Taehyung ile" [Düz yazı] [BXG] ...