Ufak Bir Atışma

88 22 91
                                    

- Sen bana güvenmezken ben neden sana güvenecekmişim Sparrow?
- İstersen güvenme, bende senin şanına şan katacak o planı anlatmayayım.

Şapkamı tekrar suratımı kapatacak şekilde taktım. Bu sefer konuşma sırası ondaydı.

- Hala aynısın. Hatta dur, değişen bir yönün var.
- Doğrusu merakıma engel olamadım, hangi yönümmüş o?
- Şuan, eskisinden de çok sinir bozucusun.

- Sende benim gibi, değişmediysen eğer, planı burada anlatmamakla çok doğru bir karar vermişim demektir sevgili Eric.
- Sanırım meraklanma sırası bende. Söyle bakalım. Neden?

- Eskiden bize ihanet edip, bize karşı savaştığın gibi şimdide bana ihanet edip, sana planı söylediğim halde beni burdan çıkarmayabilirsin.

- Sen planını ve rotayı söylemeden, Royal limanından bir metre bile uzaklaşamayız.

Beyni olmamasına rağmen, diğer insanlardan daha büyük olan kafasına, bilmiş bir ifade yerleştirmişti bunları söylerken.

- Amacımız, bir sürü korsan yakalamak. İhtiyacımız olanlar ise asker, mühimmat ve iyi bir gemi. Rota işini bana bırak ki beni yaşatmak için bir sebebin olsun.

Bilmişlik taslama sırası bana geçmiş olacak ki, onun suratındaki bilmiş ifade yerini, meraklı bir ifadeye bıraktı.

- Sende bir korsansın, dostlarını neden satasınki?

- Birincisi, satmak, kazık atmak, ihanet etmek bana göre bir korsanın olmazsa olmazlarındandır. İkincisi, dostluk ve çıkar ilişkisi arasındaki o ince çizgiyi, sanırım yaşlı gözlerin artık göremez hale gelmiş olacak ki, ikisini birbirine karıştırıyorsun.

O meşhur somurtması çirkin dudaklarındaki yerini almıştı. Benim dudaklarım ise zevkle kıvrılmıştı.

- Bu konuyu gemide daha ayrıntılı bir şekilde konuşacağız Jack.
- Başında bir yerlerde kaptan olacaktı.

Kaptan demek neden herkese bu kadar zor geliyordu ki?

- Artık dostlarınında mı sana kaptan demesini istiyorsun?

Laf sokma yeteneğide hala aynıydı. Berbat!

- Yaşlı gözlerin yine dost ve çıkar ilişkisi arasındaki çizgiyi göremedi sanırım. Sen kendini dostum mu sanıyorsun? Gözlerin bu kadar körleştiyse, tanrı bilir ayakların ne haldedir. Seneye, gemiye anca varırız herhalde. Elini biraz çabuk tutsan iyi olur. Yoksa altın yumurtlayan serçe uçucak.

- Burdan kaçamazsın.
- Kaçmak sadece yaşarken yapılan bir eylem değildir. Şimdi, senin için her ne kadar zor olsada, elini çabuk tut ve aç şu kapıyı.

 Şimdi, senin için her ne kadar zor olsada, elini çabuk tut ve aç şu kapıyı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌊🏴‍☠️🌊🏴‍☠️🌊🏴‍☠️🌊🏴‍☠️🌊🏴‍☠️🌊
Bölümü nasıl buldunuz?

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım.

Kaptan Jack'in BorcuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin