Adsız Bölüm 5

1 0 0
                                    

Hastalığımın en başından sonuna kadar hepsinde ayrı ayrı oluşan şüpheler, bilinmezlikler ve belki de çaresizlikler... Bunları karşımda gördüğüm her çehrede bulabiliyordum. Çocuklarım, hastane sonrası ben eve dönmeden önce evdeki yerlerini alır ve benim bu zor dönüşümü beklerlerdi. Ne olup bittiğini anlamak, öğrenmek için...

Birgün yine Sankara'dan devletin bana tahsis ettiği özel uçakla Kistanbul'a gidecektim. Saat biri yirmi geçiyordu. Yanımda siyasi danışmanım Yasin Karadoğan vardı. Benim aracımla Yasin ile birlikte Sankara Kesenboğa Havaalanı'na başbakanlık konutundan beraber hareket ettik. Sankara'dan uçakla hareket saatimiz ikiydi. O gün yoğun, bunaltıcı bir sıcak vardı ve bende nedenini bilmediğim bir keyifsizlik vardı. Çankaya'dan çıktığımızda mavi çizgili gömleğim ve sarımtırak bir kravatım vardı. Canlı renkleri tercih etmeye çalışmıştım. Canlı renklerin beni daha güçlü gösterdiğini söylerlerdi...

Yasin aracın içinde sol tarafımda oturur ve gideceğimiz yerle ilgili o günkü planımızı gözden geçirirdi. Bir yandan da sağa doğru hafif hafif bana dönerek katılacağımız yerlerle ilgili bana bilgi aktarırdı. Bir süre yapacaklarımızı anlattıktan sonra yola dönüp çevreyi gözlemlemeye başlamıştık. 

Kursaklar'da kalabalık insan grubunun el salladığını gördüm. Halkın neyden hoşlandığını iyi bildiğim için her zaman yaptığımı orada da yaptım. Makam şoförüme "Biraz sağda dur!" dedim. Araçtan inip onların yanına geçtim. Tabi ben onların yanına geçerken korumalarım, bu tür hareketlerime hazır oldukları için hemen çevremde öbekleştiler. Ne olursa olsun onlar (halk) bana inanıp, güveniyordu ama ben onlara güvenmiyordum. Onlar, benim için dağın tepesine tırmanmak için topaklaşmış toprak yığınından başka bir şey değildi. Ne tür işler yaptığımın farkında olan biri çıkıp beni çaresiz kaldığım noktada ipimi çekebilirdi ama ben bunların önlemini çok önceden almıştım. Koruma müdürüme her fırsatta "Araçtan indiğim her durumda korumalarım muhakkak çevremde en kolay ve hızlı bir şekilde bulunsunlar." derdim. Bu noktada kusur olmasını istemezdim. Onlarda layıkıyla bu sözümü yerine getirirlerdi.  

İBLİS'İN DİN BEZİRGANLIĞIWhere stories live. Discover now