Ertesi gün izin aldım.Kendimi pek iyi hissetmiyordum.Kalkıp saate baktığımda gözlerime inanamamıştım.Saat 13.47'yi gösteriyordu. 16 saat uyumuştum.Telefon titremeye başladı.Baktım,mesaj gelmiş.Biri Derin ama diğer numarayı bilmiyordum.Açtım okudum mesajları.
Derin:Esra nerdesin,merak ettim.
Bende cevap yazdım:Merak etme canım. Kendimi iyi hissetmiyorum.İzin aldım.
Diğer numarayı okıdığumda çok şaşırdım.Aynen şöyle yazıyordu.
"Günaydın,dünyalar güzeli hemşirem.Duyduğuma göre rahatsızlanmışsın.Saat 14.30 gibi geleceğim.Haberin olsun."
Zaten mesajın başını okuduğum an şok olmuştum,geliceğini duyunca daha da şok oldum.Annem birden polis baskın yaparmış gibi odama girdi.
"Anne ne yapıyorsun ya.Aklımı çıkarıyordun."
"Bir sey olmaz.Hastaneden bir doktor aradı.14.30'da gelicekmiş.Ona göre hazırlan.Yarım saatin kaldı.Evi falan süpür.Hadi bakalım."
"Bu halde ne ev süpürmesi ya.Sen süpür ben odamı toplarım."
"İyi öyle olsun bakalım."
Dedi ve çıktı.Bende telefondan son ses müzik açtım ve başladım odamı toparlamaya...
İşim bittiğinde saate baktım 14.20'idi ve sadece 10 dakikam kalmıştı.Daha hasta gözükmek için saçımı falan darmadağın yaptım.Gözlerim uyumaktan şişmişti zaten.O yüzden gözümde herhangi bir oynama yapmadım.Olduğu gibi şiş gözle kaldım.Ardından kapı çaldı.Saat tam 14.30 olmuştu.İçimden"Oha ne kadar dakik bu taş varlık."derken kapıyı açtım.Az kalsın bayılıyordum.Alt tarafı bir hasta hemşireyi kontrole geliyorsun.Bu ne süs böyle.Saçlarda jöle ama ne jöle.
"İyi misin Esra?"
"İyiyim Tuna Bey sağolun."
"Bak Esra sizli konuşmaları bırakıyorsun.Tuna Bey değil.Tuna.
"Peki,Tuna.Nasıl istersen.
"Neyin var bakalım."
"Çok bir şeyim yok ya.Sadece başım dönüyor ve halsiz hissediyorum kendimi.
"Tansiyon aleti nerde?Sen yat ben getiririm.
"Salonda konsolun çekmecesinde olması lazım.
"Tamam."
Aradan 2 dakika geçmeden geldi.Tansiyonumu ölçtü.Biraz düşmüş.Normalde tansiyon ölçen bendim şimdi başka biri ölçünce kendimi tuhaf hissetmiştim.
"Tansiyonun düşmüş.Sana dil altı hapı yazıyorum.Eğer hala kendini halsiz hissediyorsan beni ararsın.Geçmiş olsun HEMŞİREM.
Hemşirem derken neden vurgulu söyledi anlamadım.
"Teşekkür ederim.Tuna Bey... Pardon,Tuna."
Gülümsedi.Ay tipini yerim senin.Bu taş ile görüşmek için bazen sadece hasta olmak istersin.
Bu arada annem nerelerdeydi?
Herhalde markete falan gitmiştir.
Yatakta annemin gelmesini beklerken uyumuş kalmışım.Sabah kalktım.Saat 05.00 olmuş.Kalkıp hastaneye gitmek için hazırlandım.Eyvah,ben ilacı almadım!Nöbetçi eczane bulmak için tam 1 saat dolaştım ve aldım.Hastaneye gittiğimde şans eseri maalesef Tuna'yı gördüm.Off!Her yerde karşıma çıkmak zorunda mısın be taş varlığım?
Bana doğru yürümeye başladı.
"Merhabalar nasılsınız hemşireciğim.Bugün ne kadar güzelsiniz.Hiç bu kadar güzel bir hemşire görmedim hayatımda."
Adama bak ya. Resmen yavşadı. Yavaş gel oğlum!!Diyemedim ama sadece"Teşekkür ederim "demekle kaldım.
Hemşire odasına gittim ve ışığı açtım.Daha hiç kimse yoktu.Birden hasta bakıcı Ömer,kapıuo açtı ve
"Hemşire hanım 148'deki hasta nöbet geçiriyor.Yetişin.Bir de nöbetçi doktora haber verin."
Neden ben ya.Tuna nöbetçiymiş.Hasta bu geç kalmaya gelmez.Koşa koşa Tuna'yı çağırdım.O kadar telaşlıydı ki.
En sonunda hasta kendine geldi.
Ancak yaklaşık 15 dakika sonra kalp krizinden öldü.Tuna o an yıkıldı.
"Neden bu kadar üzüldün?
"O benim amcamdı."
İnanamıyorum içerideki Tuna'nın amcası ve ben ölünce öğreniyorum.
"Çok üzüldüm.Başın sağolsun."
"Sağol.İYİ Kİ VARSIN.
UZUN MU OLDU KISA MI OLDU BİLMİYORUM AMA BEYNİM DURDU RESMEN .UZATMAYA ÇALIŞTIM.İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ SEVGİLİ OKURLARIM.SEVİLİYORSUNUZ....
6 vote 3 yorumdan sonra yb gelir:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sağlıkçı(HAZİRAN AYINDAN SONRA DEVAM EDİLECEK)
AléatoireÜniversiteden mezun olduktan sonra hayatı değişen bir sağlıkçının hayatı...İyi okumalar...