Sabah saat altı. Bugün yarışma günü. Bekleme odasından gelen izmarit, kahve ve karamel kokusu insanın midesini kaldırmak ile birlikte sarhoş da edebilir. İlikleri delip deşen bir soğuk var. Daha pist boş. Yarışma saat sekizde başlıyor. Canlı yayın. Beklenen büyük, haşmetli ve nefes kesici bir yarışma. Chittaphon elinde tableti ile resim çizerken Johnny yanında müzik dinliyor. Müziğin sesi iyi derecede açık. Pek ne olduğunu anlayamıyorum ama Frank Ocean'a benziyor.Jaemin bugün fazla durgun. Her yarışma öncesi klasiği. Sesi çıkmıyor. Elleri tir tir titiriyor. Sebebi gerginlikten mi yoksa zehir gibi kahvesinden mi bilmiyorum. Bilebileceğimi de düşünmüyorum.
Yuta ise yan odada. Kostümler deneniyor ve değerlendiriliyor. Birazdan gelicek ve kıyafetler değerlendirilecek. Tam bunları düşünürken birden aklıma o geliyor.
Kim Doyoung aniden aklımın kapısını çalmadan giriveriyor. Ama nedense kızmıyorum. Kendime şaşırıyorum.
O günkü konuşmamız aklıma geliyor.
Acaba...acaba şarkıyı dinlemiş midir?
“YAH NAKAMOTO YUTA ARTIK MASKE TAKMANA GEREK KALMAMIŞ !”
Yuta'nın konsepti sirk konsepti. Daha doğrusu tarihi bir sirk konsepti. Korku içeriyor. Bu yüzden palyaço gibi giyinmiş. Jaemin makyajı incelerken Ten Yuta'yı bayıltmak, tasını attırmak ile meşgul.
“Var ya az değilsin Chittaphon”
“Bunu bana sen mi diyorsun çıngıraklı?”
“Bak seni kardeşim gibi görüyorum diye sesimi çıkarmıyorum ama Johnny şu sevgilini öpecek misin sarılacak mısın ne yapacaksan yap yoksa elimde kalacak”
Johnny gülüyor ve sevgilisinin yanağına ufak bir öpücük konduruyor. O an Ten resmen dut yemiş bülbüle dönüyor, uslanıyor.
Belli etmiyorum ama Johnny'in bu oğlanın zayıf noktası olması baya hoşuma gidiyor.
O an Yuta bana dönüyor.
“Ne düşünüyorsun böyle? Makyajım sönük mü kalmış yoksa? Taeyeon Abla özellikle Jungwoo'ya sor dedi. ”
Derin bir nefes veriyorum.
“Makyajın güzel. Sadece aklıma yeni gelen oğlan takıldı”
“Şu Lee Jeno'nun arkadaşı mı?”
“Sen onu nereden tanıyorsun Jaemin?”
Jaemin cevap vermiyor. Ten şüpheye düşüyor. Yanıma geliyor.
“Bak Jungwoo. O seni yenemez zat-”
“Öyle bir düşüncem yok Ten”
Bu sefer herkes şaşırıyor. Ortalığı derin bir sessizlik kaplıyor.
“JUNGWOO KOSTÜM SIRASI SENDE TATLIM!”
Taeyeon Abla'nın çağırışı bana kurtuluş oluyor. Bu ortamdan kaçmak istiyorum. Hızlıca çıkarken arkamdan tek bir fısıltı duyuyorum.
“Jungwoo...birini mi seviyor?”
Ben...ben de bilmiyorum.
Odaya girmem üzerine Taeyeon Abla kostümüme son dokunuşları yaparken ona ciğerime takılmış o soruyu sormak istiyorum.
“Taeyeon Abla”
“Efendim Jungwoo?”
“Kim...Kim Doyoung gelecek mi?”
Taeyeon Abla şaşırıyor.
“Evet gelecek. Konuştuğunuzu bilmiyordum. Bir şey mi diyecektin?”
Geleceğini bilmek beni gülümsetiyor. Nedenini bilemiyorum.
“Hayır...sadece merak”
Sadece...sadece merak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SO BEAUTIFUL ➤ DOWOO
Fanfictionice skater au! bxb Kim Doyoung çocukluğunu buz pateni sahalarında kendini hayal ederek geçirirken sonunda hayalinin olduğu yere ulaşması ile dikkatini pist dışında başka birisi de çekmişti. Kim Jungwoo. © RISESTHELUNE