“Yüzün rönesans sanat eserlerine benziyor deyince dalga geçiyorsunuz sanmıştım cidden haklıymışsınız makyajım çıkmıyor anasını satayım”Tüm şölen bitti. Şölen mükemmel geçmişti. Ten ve Johnny uzun zaman sonra apayrı estetiklerde performanslar sergilemişlerdi, Yuta'ya bu konsept cuk diye oturmuştu ki Taeyeon Abla fazla mutluydu, Jaemin'in makyajı ağır olsa da mükemmel şekilde taşıdığı makyaja bir kelime bile söylemeye hakkım yoktu. Benim gösterim ise beni kuru gül yapraklarına çevirmişti.
Onun bakışlarına takılıp kalmıştım. Sanki o an işim bitmişti, son nefeslerimdi ve ben kilitleniyordum. Ama bu kilitlenme hissi o kadar güzeldi ki ruhuma söz geçiremiyor, mutluluğu iliklerimde hissediyordum.
Jaemin sonunda makyajını çıkarabilmişti. Ten mor hoodiesini giyince rahata ermişti. Johnny şuan annesiyle telefondaydı. Yuta ise bana bakıyordu. Uzun süre bakması sonucunda yanıma geldi.
“Hey...seninle bir şey konuşabilir miyim?”
Kafamı olumlu anlamda sallarken odadan çıkışım üzerine yandaki boş değişim odasına girip kapıyı kapatmıştık.
“Pistte nereye bakıyordun? Asla kameraları kaçırmazsın sen! Ekrana bir kere bile bakmadın. Bir yere tamamen kitlendin. İfaden çok mutluydu. Ne gördün Jungwoo?”
İfadem...mutlu muydu?
“Kim Doyoung”
“Aaaaa gelmiş mi? Gelecek ay bize katılacak biliyorsun değil mi? Winwin ile transfer zamanları aynı”
Winwin Yuta'nın sevgilisi. Kendisi aynı zamanda bir modern dansçı. Danslarında işlediği temalar birbirini asla tutmuyor. Çok ilginç bir kişiliği var. Yuta'ya tam uyacak birisi. Eskiden ayrı bir kursta olmasına rağmen şimdi bu kursa transfer oluyor. Hem eve yakınlığından hem de sevgilisi ile bulunacağı zamanlar açısından çok kârlı bir seçim.
“Sevgilini özledin değil mi ?”
“Her gece konuşuyoruz ama özlememek elde değil”
Bir suskunluk oluyor. Yuta derin bir nefes veriyor.
“Jungwoo...seni uzun zaman sonra bu kadar büyülenmiş görüyorum. Eskiden dünyan sadece bu pistti. Onun dışında kimseyi görmez, işitmez, anlamazdın. Şimdi ise bu oğlan...seni değiştiriyor. Ve bu değişim çok güzel.”
Bu lafları üzerine ilmikler boğazıma geliveriyor. Düğüm düğüm oluyorlar. Dilim kuruyor. Gözlerim acıyor. Başım ağrıyor! Son bir iki cümle söylüyor.
“Jungwoo...düşüncelerini sakın itme”
Odadan çıkması ile beraber tek başıma kalıyorum. Beynim bulutsuz bir gökyüzüne dönüveriyor. Tabureye oturuyorum. Saçlarımın arasında geziyor parmaklarım.
Bu kadar düşünceyi bir arada halledebileceğimi zannetmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SO BEAUTIFUL ➤ DOWOO
Fanficice skater au! bxb Kim Doyoung çocukluğunu buz pateni sahalarında kendini hayal ederek geçirirken sonunda hayalinin olduğu yere ulaşması ile dikkatini pist dışında başka birisi de çekmişti. Kim Jungwoo. © RISESTHELUNE