2.Bölüm

1.4K 25 0
                                    

05:01

Saçlarımda hissettiğim parmaklarla gözlerimi açmıştım.Bir kaç saat öncesine göre şuan Jimin'in bacağına kafamı koymuş, ayaklarımı uzatmış bir şekilde yatıyordum.Uyandığımı fark eden Jimin gözleri kısılana kadar gülmüş ve dolgun dudaklarını aralamıştı."Günaydın prenses" Dediğine karşılık gülümseyerek "Günaydın" dedim ve yerimde doğruldum.Esneyerek ağrıyan kemiklerimi açtığımda hayla asansörde olduğumuzu fark ettim.Sahi kaç saattir buradayız? "Saat kaç?" dedim Jimin'e doğru dönerek."05:10 yaklaşık 5 saattir buradayız..." dedi üzüldüğünü belli ederek.Dudak büzerek dizlerimi kendime çektim ve kafamı Jimin'in omuzuna yasladım."Sen nereye gidicektin eğer burada kalmasaydık?" dedim konu açmak için."Arkadaşlarla takılcaktık...sen?" dedi başını başıma koyarak."Sahile gidicektim kafa dinlemek için..." dedim.Ardından "Arkadaşların fark etmiş midir? Yani merak etmiş midir?" dedim.Evet anlamında mırıltılar çıkardı ve derin bir nefes aldı."Biliyormusun? Seni buraya taşınırken bahçedeki çiçekleri sularken görmüştüm...O gün kalbim sebebsizce hızlı atmaya başlamıştı.Gözümü senden alamamıştım...Aradan bir kaç gün geçti.Hep seni düşünüp durdum.Seni her gördüğümde heyecanlanıyordum.Anladım ki senden hoşlanıyorum...Bugünde burada kaldık işte..." dedi duygularını anlatmak istercesine.Küçük tombul parmaklarıyla oynamaya başladı ve cümlesine devam etti."...Ama beni kabul etmezsin diye korktum..."dedi gözlerime bakarak.O kadar güzel bakıyordu ki,sanki bir labirentin içinde kaybolmuştum ve kurtulamıyordum."Aslında buradan çıktığımızda sana bir şans verebilirim..." dedim utanarak.Henüz emin değildim ama kalbim kabul etmem için çırpınıyordu.Somurtan yüzünü kocaman bir gülümseme kaplarken yine gözleri kısıldı.Onun bu haline gülerken asansör şiddetli bir şekilde sallanmış ve çığlık atmama neden olmuştu.Jimin elimi tutmuş ve kafamı göğüsüne yaslamıştı.Kulağıma "Yok birşey...yok birşey sakin ol" diye fısıldıyordu.Ama kendiside korkuyordu.Asansörden gıcırtılı bir ses geldiğinde kullaklarımı kapamış şiddetlice ağlamaya başlamıştım."Sakin ol yok birşey!" diyerek kollarını biraz daha sıkılaştırmış ve asansörün kapısına vurmaya başlamıştı."Kimse yok mu?! Yardım edin!" diye bağırıyor bir yandan da beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Asansör tekrardan hareket ettiğinde ikimizde çığlık atarak sıkıca birbirimize tutunmuştuk."YARDIM EDİN! KİMSE YOKMU?!" Ikimizde korkudan tir tir titriyorduk ama Jimin'e göre ben daha kötüydüm.Aklıma sürekli küçükken geçirdiğim asansör kazası geliyordu.O asansör kazasında ben babamı kaybetmiştim.Babam beni kurtarmak için kendini feda etmiş ve beni orada gözyaşlarım ile bırakmıştı.Şimdi ise aynısı olucak diye korkuyordum."İçeride kimse varmı?! " Dışarıdan gelen sesle ikimizde sevinirken asansör tekrardan sallandı."YARDIM EDİN LÜTFEN! ASANSÖR DÜŞMEK ÜZERE!" dedim zor çıkan sesimle.(Şuan ben kötü oldum benim de asansör fobim var )Karşı taraftan farklı bir ses daha geldi."Sakin olun! İtfaiye gelmek üzere sizi kurtarıcaz!" Jimin başımdan öperek dışarıdakilere seslendi."Elinizi çabuk tutun düşmek üzereyiz! Üstelik oksijen gittikçe azalıyor!" Gözyaşlarımı silerken karşıdan başka birinin sesi duyuldu."Jimin! Bu sen misin?!" "evet benim hyung!" "Sakin olun! İçeride kaç kişi var?" "İkı kişiyiz!" "Tamam sakin olun! İtfaiye geliyor!" dedi bizi sakinleştirmek adına.Jimin bana dönerek gülümsedi dolan gözleriyle."Kurtulucağız buradan güzelim." dedi bana sarılırken."Kurtulucaz!" dedim hıçkırıklarım arasından.Saçlarıma kafasını gömdü ve kokumu içine çekti.Aynısını bende yapıyordum şuan ama utanıyordum.Kokusu beni sarhoş edercesine etkilerken kalbim içeride bir yerlerde parti veriyordu.Her an duyucak diye korkuyordum.İçimden kalbime söverken Jimin boynuma minik bir buse kondurdu ve benden ayrıldı.Yüzümü ellerinin arasına alıp gözyaşlarımı sildi ve minik burnumu öptü.Yanaklarım anında kızarırken gülümseyerek "Seni seviyorum" dedi.Bende seni demek isterdim ama şuan hiçte konuşacak durumda değildim.Sadece gülümsemekle yetindim.Gözleri bir an dudaklarıma kaydı.Ardından hiç beklemediğim bir anda öptü.Şaşkınca bakarken o benim bu halime gülüyordu.Şuan başka birisi olsaydı tokatı geçirmiştim ama Jimin'in bu haline kıyamıyordum bile.Büyülenmiş gibiydim.Onun gözlerinde kaybolmuştum adeta.Şuan keşke dünya dursa dedim.Keşke dursa da doya doya bakabilsem gözlerine.O gülüşünü saklamak istedim.Sadece bana özel olsun istedim...

Hepinizi öpüyorum bidahaki bölümde görüşmek üzere:)

^^ JİMİN ASANSÖR ^^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin