İkizler Burcusun...

1.8K 157 404
                                    

Sakusa, Atsumu'yu neredeyse 4 gündür görmüyordu. En son konuştuklarından bu zamana kadar hiç konuşmamışlardı. Her ne kadar Atsumu'nun yanına gitsede, genç çocuk onu görmezden gelmiş ve ondan oldukça uzaklaşmaya çalışmıştı.

Yatakta yatıyor, zaten aklından çıkmayan çocuğu düşünüyordu. Atsumu'yu, yaklaşık 2 yıldır tanıyordu. Genç çocuk sürekli karşısına çıkıyor, nereye baksa orda oluyordu.

O zaman Atsumu, Sakusa'yı tanımıyordu. Hatta okulda öyle biri olduğundan bile bi' haberdi.

Üçüncü yıllarında, Atsumu'nun ve Sakusa'nın bazı dersleri aynıydı. O yüzden bazen aynı sınıfta oluyorlardı.

Atsumu da zaten bu sayede tanımıştı. Sakusa, onunla aynı sınıfta olduğunda heyecanlanır, strese girer, elleri sürekli terlerdi. Ona rağmen, sevgisini Atsumu'ya o kadar da belli etmediğini düşünüyordu.

Çalan telefonla, kapattığı gözlerini açmış ve kimin aradığına bakmıştı. Beklediği kişi olduğunu görünce, sakin olmak için derin bir nefes almış ve açmıştı.

"Efendim."

"...Dışardayım, biraz dolaşalım mı?"

Sakusa, yattığı yerden kalkmış ve camın yanına gidip aşağı bakmıştı. Atsumu'yu görünce sevinmiş ancak yanında ki Osamu'yu görünce sevinci gitmişti. Beklediği konuşmayı yapacaklarını düşünüyordu.

"Tamam geliyorum." mırıldanmış ve montunu almış, annesini; zaten günde 3-4 kere kontrol etmesine rağmen tekrar etmiş ve dışarı çıkmıştı.

Soğuktan dolayı zaten yaşarmış gözleri, özlediği yüzü görmesiyle birlikte neredeyse ağlamaya başlayacaktı.

Atsumu, ona belli belirsiz gülümsemiş ve kafasıyla Osamu'yu göstermiş,

"Bir sürü şey dedim ama gelmekte ısrar etti. Biraz dolanalım, bunu postalar konuşuruz." demiş, göz kırpmıştı.

Sakusa, nefes tutmuş ve kafasını sağlamıştı. Osamu ise, ikizinin ondan, 'bunu' diye bahsetmesine kaşlarını çatmıştı.

"Hey, ben de burdayım. Seni duyabiliyorum, ayrıca ben posta mıyım gerizekalı? Postalamak ne demek?"

Atsumu, kafasını sağa sola sallamış ve gülerek, omuz silkmişti.

"Ayrıca, dolanmayacağız. Yürümek istemiyorum, bir yerde oturalım. Sonra siz ne konuşursanız konuşursunuz."

Atsumu, Osamu'nun dediğine göz devirmiş ve,
"Neyse, hadi gidelim." demişti.

Üçü de yürümüye başlamış, sessizlerdi. Bir kafe belirlemiş, 10-15 dakika içinde gitmişlerdi. Sıcak olan kafeye girince, içleri titremiş ve bir masaya oturmuşlardı.

Garsonun gelmesiyle, sıcak bir şeyler sipariş vermiş ve verdikleri sipariş geldiğinde birbirlerine bakıyorlardı.

Daha çok, Osamu'ya. İçtiği sıcak çikolatadan kafasını kaldırmış, 'ne var' der gibi bakıyordu.

"Ohh.. Yalnız kalmak ister misiniz? Konuşacaklarınız vardır."

Sakusa ve Atsumu, birbirlerine bakmışlar ve kafalarını belli belirsiz sallamışlardı.

titiz orospu cocugu, sakuatsu. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin