Y-yani..? [Final]

1.8K 160 590
                                    

Atsumu, aynanın önünde kravatını düzeltirken, ikiz kardeşi yanına gelmiş ve gururla bakıyordu.

"Vay be, çok yakışıklı olmuşsun."

Atsumu gülmüş ve saçlarını da düzelttikten sonra ikizine dönmüş, elini omzuna atıp sıkmıştı.

"Osamu kendine iltifat edeceksen direkt söyle, uğraşma kardeşim bu kadar."

Osamu kahkaha atmış, 10 dakikadır uğraşılan saçları karıştırmıştı. Atsumu, sinirlenmiş ve ellerine vurmuştu ikizinin.

"Hey Osamu! Bir gün benden dayak yiyeceksin, biliyorsun değil mi?"

"Tamam Atsumu, tamam."

Altın sarısı saçlarını düzelten genç, göz devirmiş ve ceketini de giyince hazır olmuştu. Lacivert takımı ile oldukça şık duruyordu. Ki Atsumu ne giyse zaten şık dururdu.

"Özene bezene yaratılmışım görüyor musun Osamu? Böyle varlığı-"

Osamu, ikizinin söylediklerine göz devirmiş ve kafasına vurmuştu.

"Aynaya baksam görürüm gerizekalı, dolaylı yoldan bana iltifat ediyorsun."

Osamu da aynada kendine baktıktan sonra, ikisi de aşağı inmiş ve okula doğru yürümeye başlamışlardı.

Oldukça fazla yakışıklı duruyorlardı ve bu da etrafındaki insanların onlara bakmasına sebep oluyordu.

Osamu, sırıtmış ve kolunu Atsumu'ya atmıştı. Dudağını büzmüş ve kardeşini sinir etmek için Sakusa hakkında konuşmaya başlamıştı.

"Atsumu~ Sevgilin neden seni almaya gelmedi? Yoksa seni artık sevmiyor mu~?"

Atsumu, ikizinin karnına dirseğini geçirmiş, eh bu da Osamu'nun eğilmesine sebep olmuştu. Kafasına da vurduktan sonra,

"Salak salak konuşma gerizekalı." demişti.

Osamu, pes eder gibi ellerini sallamış ve yürümeye devam etmişlerdi. İkizlerin genel olarak arası böyleydi. Kavga ederlerdi ama asla ciddi olmazlardı. Genelde Osamu, Atsumu'yu kışkırtır, küçük bir tartışmaya girerlerdi.

Sakusa ve Atsumu çıkalı 1 ay oluyordu. Aralarında hiçbir sorun olmadığı gibi de çok güzel ilişkileri vardı. Atsumu, bazen bu durumdan sıkılır o yüzden, Sakusa'ya; "Sıkıldım hadi kavga edelim." derdi. Sakusa ise güler ve ona sarılırdı. Atsumu, böyle olunca yumuş yumuş olur ve her şeyi unuturdu.

Sakusa, Atsumu'ya sanki özel bir çiçekmiş gibi davranırdı. Ona dokununca korkar, ona dokunmayınca üzülür, özlerdi. Narin bir çiçekmiş gibi davranırdı.

Atsumu onun bu hallerini çok severdi. Çünkü biri tarafından öyle sevilmek çok özel bir şeydi. Günleri genelde birlikte geçerdi. Ve bazı günler...

Yorgun geçerdi.

(Ve bunu göremiyorsunuz.. Ağlayın. PSMSPÖSDP)

Atsumu gülümsemiş ve okula geldiklerinde arkadaşlarının yanlarına gitmişlerdi. Onlara kısa bir selem verdikten sonra siyah saçlı genci aramıştı gözleri.

Gözleri bütün salonu taramış ve salonun köşesinde duran siyah saçlı genci görmüş ve gülümseyip, yanına doğru adımlamaya başladı.

Yanına geldiğinde Sakusa'da gülümsemiş ve ona sarılmıştı. Elleri hemen belini bulurken, kafasını her zaman ki gibi boynuna koymuştu. Atsumu'nun kokusunu seviyordu. Parfüm kokusu değildi bu, onun kendi kokusuydu.

"Özlemişim..."

Atsumu, Sakusa'nın dediği şey ile gülümsemiş ve ondan ayrılmıştı.

"Dans mı etsek?"

Sakusa, gözlerini kırpıştırmış ve şaşırmıştı. Çünkü kendisi dans etmeyi bilmez, bilmediği gibi de Atsumu'nun ayağına basıp onu rezil edebilirdi.

Atsumu, endişelenen gencin elinden tutmuş ve sıcak bir gülümseme sunmuştu.

"Bir şey olmayacak, bana ayak uydur yeter."

Sakusa, kafasını sallamış ve pistin olduğu yere doğru gitmişlerdi. Atsumu, ellerini siyah saçlı gencin ensesine doğru koymuş, Sakusa ise bilmeyerek ve elleri titreyerek, Atsumu'nun beline koymuştu.

Slow şarkıda dans ederken, kimisi onlara iğrenerek bakıyor, kimisi ise bu görüntü karşısında nefeslerini tutuyor ve gülümsüyorlardı. Sakusa ve Atsumu'nun ilişkilerini okulda ki çoğu kişi biliyordu, çünkü gözleri zaten her şeyi ele veriyordu.

Uzun bir gecenin sonunda, herkes hala dans ediyor ve gülüyordu. Sakusa, saate bakmış ve Atsumu'yu yukarı yani çatı katına çıkarmıştı.
Atsumu gülerken, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Sakusa, Atsumu'yu karşısına almış ve ellerini tutmuştu. Boğazını temizlemiş,

"Sana küçük bir hediye aldım, umarım beğenirsin." demişti.

Ceketinin cebinden yüzük kutusunu çıkarmış ve  Atsumu'ya vermişti. Atsumu, büyük bir heyecanla açmış ve kutunun içinde ki, iki ince gümüş yüzüğe bakmıştı.

"Y-yani..?"

Sakusa, diz çökmüş ve,

"Yani, benimle evlenir misin...?" demişti.

Atsumu, gülümserken gözlerinden düşün iki yaş ile şoktan çıkmış ve Sakusa'ya sarılmıştı.

Kafasını sallamış ve Sakusa onu geri çekmişti. Yüzüğü, yüzük parmağına geçirmeden önce içini göstermiş ve,

"Seninkinde Sakusa ve Sakuatsu yazıyor, benimkinde ise Atsumu ve Sakuatsu yazıyor." demiş ve yüzüğü parmağına geçirmişti.

Salondan gelen seslerle Atsumu gülümsemişti. 10'dan geri sayılan sesleri duymuş, sarılmıştı. Son 1 saniye kala, siyah saçlının dudağından öpmüştü. Sakusa onu kendine daha çok çekmiş ve ellerini beline koymuştu. Sert değil ama yavaş ve çıldırtacak şekildeydi.

Atsumu, dudaklarını ayırmış ve gülümsemişti. Ellerini Sakusa'nın yüzüne koymuş, okşamıştı.

"İçeri girelim, üşeteceksin."

Sakusa, sırıtmış ve,

"Yani evi bekle diyorsun?" demişti.

Atsumu onun omzuna vurmuş ve kafasını sağa sola sallamıştı. Aşağı inince, Osamu onları durdurmuş ve kafalarının hemen üstünde olan ökse otunu göstermişti. Sırıtmış ve gitmişti. Atsumu kızarmış ve başka yere bakmıştı.

Sakusa, onun bu haline göz devirmiş ve kravatından çekmiş dudaklarını birleştirmişti. Ayrıldıklarında ikisininde dudakların da muzip bir gülümseme vardı.

"Seni seviyorum.."

Atsumu dudaklarını tekrar birleştirmeden önce,

"Ben de seni seviyorum.." demişti.


kitabimi okudugunuz icin, oy verdiginiz icin, yorum yaptiginiz icin tesekkur ederim!! <3







titiz orospu cocugu, sakuatsu. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin