"Bunu kutlayalım mı?"

643 22 0
                                    

Saat gecenin bilmem kaçı. Bölüm silindiği için tekrar yazmak zorunda kaldım. Bilgisayara nalat girsin. Uzatmayan başıyim o zaman :DdD Multimedia: Ada'nın giydiği kıyafet İyi okumalar :d

Rüzgar arabayı acayip hızlı sürüyordu. Yaklaşık 5-6 dakika sonra okula en yakın hastaneye gelmiştik. Rüzgar arabayı durdurup Cemre'yi kucağına aldı ve hızla hastaneye koştu.

"Sedye getiriin!" Rüzgarın bağırması üzerine hemşireler sedyeyi getirmişti. Sedyeyle onu bir odaya götürürlerken Rüzgar'ın bileğini tutup durmasını sağladım yada yavaşlattım. Boş koltuklara oturup beklemeye başladık. Doktor çıktığında Rüzgar koşarak doktorun yanına gitti.

"İyi dimi? Cemre iyi yani dimi?"

"Evet içerideki kızım gayet iyi. Sadece bayılmış, endişelenecek bir durum yok. İstediği zaman taburcu olabilir. Geçmiş olsun." Rüzgar bana dönüp baktığında gözleri parlıyordu. Koşarak içeri girdi. Şimdi Rüzgar Ceycey'e aşkımsın uyan gibi klişelere giriceklerdi. Ben de eve gidiyim ya da Batu'yla dolaşı- anam en son Mert Batu'yu dövüyodu.

MERT.BATU'YU.DÖVÜYODU.

Şanslı gününmdeyim sanırım. Rüzgar Cemre'yi hastaneye yetiştirirken arabanın anahtarını arabanın üstünde bırakmıştı. Hemen arabaya atlayıp babamın öğrettiği taktiklerle arabayı çalıştırdım ve okula doğru sürdüm. Okula geldiğimde arabadan inip revire gittim. Tahmin ettiğim gibi Batu revirde yatakta yatıyordu. Başında da Duman ve Çınar vardı.

"Batu! Kardeşim çok özür dilerim. Hepsi benim hatam. Ya Allah beni kahretsin dimi? Bencede yani."

"Dur sakin ol. İyiyim ben bişeyim yok. Zaten çok dövemedi beni."

"Tamam o zaman akşam geliyosun dimi?" Başını sallayınca bende elimi sallayıp gittim. Bir alışveriş merkezine gidip bowling oynadım. Evet bowling oynadım. Normal kızlar alışveriş yapar ama ben bowling oynarım. Çümkü Selin olmak bumu gerektirir. Daha sonra Ceycey'in iyi olduğunu öğrendiğim zaman taksiyle eve gittim. Çünkü Rüzgar'ın arabasını hastaneye geri bırakmıştım. Eve geldiğimde taksinin parasını verip indim. Saate baktığımda 1 saat kaldığını gördüm. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.

"Anne ben duş alıp hazırlanıcam. Bizimkiler gelicek ya onun için. Odamdayım yani, bay."

"Tamam kızım banyoda çok oyalanma. Bay." Kafamı sallayıp odama çıktım. Üstümdekileri çıkartım banyoya giirdim. Yarım saat banyoda oyalandıktan sonra bornozumu giyip banyodan çıktım. Dolabımın karşısına geçip ne giyiceğime kara vermeye başladım. Gri bel üstü uzun kollu kazağımı altımda da dar paça yüksek ben siyah pantolonumu giydim. Ayakkabı olarak da beyaz converselerimi ayağıma geçirdikten sonra elime maşayı aldım. Saçlarımın uçlarına iri bukleler yapıp karıştırdım. Makyaj mazemelerimi alıp eyeliner rimel ve parlatıcı sürdükten sonra koluma altın saatimi taktım. Telefonumu alıp aşağı indim ve koltuklardan birine yayıldım. Whatsapp a girip gelen mesajlara cevap verdim. Hayır anlamıyorum ki okuldaki herkese telefon numaramı veriyosun Almira? Günde en az 20 mesaj geliyo. Mesajların çoğunu cevapladıktan sonra bizim tayfa grubuna girdim.

Ada: LO Gelmiyonuz mu?

Almira:Ben yeni evden çıktım. 10 dakikaya ordayım beybisi

Batu: 5 dakikalık yolum falan kaldı hüloğğ

Ceycey: Biz Rüzgar'la hastaneden yeni çıktık. Beraber geliyoruz. 10 dakikaya ordaYIZ :3

Bak ya nasılda beraber olduklarını belli ediyo. Cık cık cık çok ayıp Cemre'cim. Televizyonu açıp bişeyer bakındıktan sonra kapı çaldı. "Ben bakarıım" diyip kapıya koştum. Bizimkileri göründe koala misali hepsine yapıştım. Herkes içeri geçince annemle babam da geldi.

"Eee anne, ne için çağardın bizi?"

"Kızım biliyorsun ki bizim şirket iflas etmek üzere. İflas ettiği zaman işsiz kalabiliriz. Geçen günlerde babana bir iş teklifi geldi. Ama tek sorun şu ki yurt dışında. Ve biz kabul ettik."

"Ne!? Ne zaman nereye gidiyosunuz peki? Ben gelmem sizinle baştan söyleyeyim."

"Yarın gidiyoruz. İlk önce Tayland'da 8 ay durucaz daha sonra da Amerika'ya temelli yerleşicez. Biz de sizi aslında bunun için çağırdık. Senin bizimle gelmeyi kabul etmeyeceğini bildiğimiz için bu eve yanına sizin tayfadan bir arkadaş bul. Onunla kal. Biz sana her ay para göndeririz. Zaten ev bizim, kiralıkta değil." Şimdi içimdeki fareler yada kuşlar yada kelebekler dans ediyodu.

Almira kalsın desem yok, annesi izin vermez. Rüzgar desem, Cemre beni oyar. Cemre desem o zaten Rüzgarla kalıyo. Batu? Bana uyar.

"Batu? Kenks sen kalsana benimle? Pls pls." Anneme döndüğümde başını aşağı yukarı salladı.

"İyi madem kalırım tabiki bebek. Sen iste yeter ki." Bağırarak konuşmaya başladım.

"O zaman kenkslerim ilk önce gecelere akıyoruz daha sonra herkes dağaldığında Batu biz senin eve gidip eşyalarının bi kısmını alıyoruz. Gerisini yarın hallederiz" Herkes onayladığında odama çıkıp kot ceketimi ve bir miktar da para alıp aşağı indim. Askılıklarda asılı olan atkımı direk boynuma geçirip dışarı çıktık. Herkes kol kola girmiş bağıra bağıra konuşuyordu. Rüzgar ara sıra, hatta çoğunlukla soğuk espiri yapıyordu. Biz ilk önce suratımızı buruştursakta sonradan anıra anıra gülüyorduk. Böyleydik ya işte. Bir şekilde mutlu olabiliyorduk biz de...

Bizim TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin