Part 1: Fuar

648 29 3
                                    

Bir pazar günü klasiği... Aile ile gezmek. Bu seferki gideceğiniz yer 6 ayda bir olan kitap fuarıydı. Kitaplar... En sevdiğin boşaltılmış zaman etkinliğin. Her biri farklı bir evren sanki. Zararsız maceralar, ulaşılmaz arkadaşlıklar, hayaller, kitaplar ve insanlar...

Arabadan hızla çıktın. Annen seslendi 'Sumaya sakin ol! Bizi bekle' deyip gülümsedi. Sen de onaylayıp bekledin onları. Kocaman bir yapının ilk katında yapılan kitap fuarı neredeyse her tür kitabı kapsıyor, hepsi kendi 1 metrekarelik alanında satılmaya çalışılıyordu. Ailenle hemen ilk yerden başlayıp kitaplara, türlerine, olaylarına kısaca bir kitap alırken bakılacak her şeyine bakarak kitap alıyordunuz. Her bir adımda gözüne farklı bir kitap batıyordu. Satıcıya sorular soruyor, sevdiklerinizi alarak ilerliyordunuz. Bu sıradan sonra farklı tür (aile üyelerinin kendi sevdiği türler)kitaplar geldiği için ailenden diğerlerine haber vererek ayrıldın. Manga bölümüne geçip serilerini devam ettirmek için birkaç kitap aldın. Kitaplara bakarak ilerlerken birine çarpmıştın. 'Ah! Çok özür dilerim!' dedin 'Sorun değil.' Diye cevap verdi ve onun bir sırada olduğunu fark ettin. 'Ne sırası bu?' 'Zuko ve Sen 2 çıkmış!' 'Ne! Gerçekten mi! Çok teşekkürler! Hemen sıraya geçeyim!' deyip sıraya geçtin. Yeni çıkan bu manganın yeni bölümü seni heyecanlandırmıştı, sıra beklemeye katlanabilirdin. Sıraya geçtin. Bu sırada kitapları inceledin, telefonuna baktın, etrafa göz gezdirirken gözünü bir ışık aldı ve gözünü kapatmak zorunda kaldın refleks olarak. Elinle gözünü ovuşturup önüne baktın. Durdun, ve kaynağının ne olduğuna bakmak istedin bir daha. Aynı yöne baktığında iki adet mor ışık, kitapların sunulduğu masaların karanlık olan aralarından ışıyordu. Ona bakmaya başladığın andan itibaren etraftaki alıcı-satıcı muhabbeti gürültüleri azalmaya başladı. Ses gittikçe azaldı ve sessizlik çöktü. Şok olmuştun adeta. Kulağında bir sorun olup olmadığını kontrol etmek için 'Neler oluyor?' dedin. Hayır, kendi sesin duyuluyordu. 'Neler... Oluyor?' dedin bir kez daha ışığa bakarak. Işığın önce parlaklığı azaldı. Sonra karanlık aydınlanmaya başladı yavaşça. Birisi... yerde oturuyor... Kim bu? Bu pembe saçlar, garip giyim tarzı da ne böyle? Elinde de bir kart, parıldıyor mu, neler oluyor? Yavaşça ayağa kalktı. 'Selam yeni kukla.' 'N- Ne?' 'Selam!' Sana doğru geliyordu. 'D- Dur!' 'Ne oldu arkadaşım?' 'Arkadaşın değilim... H- Hem ne kuklası? Sesler neden yok? Neler oluyor?' 'Ahh tamam tamam sakin ol, ahahah' Karşındaki kitap masasına yaslanıp gerindi. Yaslandığı yer alacağın kitabın masasıydı. Bir tane kitabı eline alıp karıştırdı. 'Zuko ve Sen ha? Güzel, güzel bir kitap... Amaa sanırım şu an sırada durmaktan daha önemli işlerin var.' 'N- Ne gibi?' 'Benimle gelip kuklalığını yapmak gibi' 'Seninle gelmek mi? Bunu asla yapmam.' 'Ahh neden? Yoksa kötü birisi mi olduğumu düşündün! Ne kadar da önyargılısın!' 'Bana bu şekilde yaklaşmak iyi biri olmadığını gösterir. Ayrıca seninle de hiçbir yere gelmeyeceğim.' Kitabı bırakıp cebinden bir kart çıkardı. 'Bir bakalıım..' Kağıda bakarak 'Annen 4. Sıra 17. Masada. Baban ise 1. Sıra 23. Olanda.' 'N- ne? Neden bunları söylüyorsun?' 'Sen gelmezsen onlara gideceğim de ondan' 'ONLARI RAHAT BIRAK!' Sana doğru elini uzatarak ;'O zaman önden buyurun madam.' İçinden düşünüdün: onunla asla bir yere gitmem ama..... ailem.. Sıradan kafan eğik bir şekilde çıktın. Kollarını iki yana açarak 'Bu kadar kolay olmasını beklemiyordum! Ahahhahahaha' dedi. Cebinden bir deste kağıt çıkararak yere attı daire biçiminde. Anında dairenin içi mor bir parıltıyla doldu. 'BU BU DA NE?' 'Ahahhah önden buyurun diyip arkandan seni içine itti.

Hisoka ve Sen 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin