Hisoka ve Sen 2

Part 4: Günlük

Sabah kalktığında yanında bir hizmetçi kıyafeti, içinde yemek olan bir poşet vardı. Yemeği yedin. Fakat kıyafeti ne zaman giymen gerektiğini bilmiyordun bu yüzden giymedin. Şu an bulunduğun yer hiç sarayda gibi değildi. Daha İngiltere'ye gitmemiştin demek ki. Doğru ya, onca şey arasında İngiltere'ye şaşıramamıştın bile. Hisoka'yı beklerken yatağın yanına fırlattığın albüm geldi aklına. Onu alıp diğer sayfalara da baktın. Toplu çekimlerde hep sen de vardın. Bu albümü Hisoka'nın izni olmadan almıştın bu yüzden ona bunu aldığın hakkında bir şey söylersen sorun çıkabilirdi. O'ndan gizli bir şekilde bir şeyleri araştırmak daha uygun olurdu. Albümün bakılacak başka bir şeyi kalmamıştı, yerine koymaya karar verdin. Açtığın delikten geri içeri koyarken yere bir defter düştü. Albümü bırakıp defteri aldın eline. Yine, Yaketseku'nın olmalıydı. Defterin yarısından fazlası doluydu. İlk sayfayı açtın.

'Selam günlük!

Ben Yaktseku Itaya. Bugün okulumun ilk günü. Çok büyük bir okulum var. Umarım burada arkadaş bulurum kendime. Evet, bu sefer yapacağım! İnan bana. Sınıfta kendimi tanıtabildim bile.

...''

Şeklinde okulun ilk gününü anlatıyordu. 10-15 sayfa çevirip okumaya başladın

''Yeniden merhaba!

Bugün 2. Pazartesimdi okulda. Dersler o kadar da zor değil aslında. Ya da ilk konu olduklarındandır, bilemiyorum. Öğretmenler çok iyi, öğrenciler... e- evet onlar da. Çabalıyorum şu sıralar, sınıf başkanı Mazumi ile arkadaş olmak çok iyi olurdu, ama o çok büyük bir hedef. Şu an Kaseki ile arkadaş olmak daha basit.

...''

Son sayfalardan birini açtın

''Merhaba,

Belki de boşvermeliyim. Yalnız başıma da güçlü olabilirim. Evet, artık felsefem bu. Yalnız Kurt olacağım.''

Diğer sayfaya geçtin.

''GÜNLÜK!

BUGÜN RINIE YANIMA GELDI VE DEDİ Kİ BAŞKAN MAZUMI SENI DIŞARI DAVET EDIYOR! Ahh evet sonunda oldu. Bunu haberi alır almaz yazdım. Akşamı bekleyemedim, kusura bakma.''

Sayfanın alt tarafları ıslaklıktan buruşuk gibiydi. Elini sürterken yukarıdaki ismi bir daha okudun Rinie... Arkadaşın olan olamaz, değil mi? Ah... hayır hayır olamaz. Kendini her ne kadar kandırmaya çalışsan da arkadaşın olan Rinie olması çok kuvvetle muhtemeldi.

''Akşam oldu günlük,

Lanet olsun. Her şeye lanet olsun. Bana da. Gidemedim. Karnıma sanki bıçak saplanmış gibi ağrıdı, ayağa zor kalkarken gidemezdim. ''

Ve bir sayfa daha

''Günlük,

Dünyanın en şanslı insanı benim. Dün buluşamamışlar, beni yeniden çağırıyorlar! Rinie ben ve Sumaya beraber gidecekmişiz! Akşam kesinlikle yazarım neler olduğunu! Görüşürüz!'

Sanki bir hikaye okuyordun, içinde yaşadığın. Bu inanılmazdı, ertesi gün neler olacağını çok merak ederek arka sayfayı çevirdin. Ama.... Bu son sayfaydı, arka sayfa boştu.

Neden aynı sınıfta olmanıza hatta aynı sınıfta olmanıza rağmen hiçbir şey hatırlamıyordun Yaketseku hakkında? Bu nasıl olabilirdi? Ayrıca bunun son sayfa olması çok şey anlatıyordu.