NEHYAM (İstek Sahne)

Şiir Kadın (Part 1)

•İstek sahnelerimizin açılışı, fikirleriniz benim için önemli inşallah beğenirsiniz.

•Konular sürekli çukurdan gitmiycek başka konular da olacak ama çukur konuları işlenecek.

Yavuz: yuh lan.

Yamaç: noluyor lan?

Yavuz: abi bir bakın şu kadına.

Koray: oğlum kadına niye bakalım günah günah sen iyice kafayı yedin.

Yavuz: öyle değil sese bakın.

Yamaç'tan
Yavuz, Koray ben sokakta söylediğimiz şarkılarla tanışmıştık şimdi de çok yakın olmakla birlikte aynı evde yaşayıp bir yerlerde sahne alıyorduk.

Yavuz telefonu getirdi Koray abiyle bakmaya başladık. Kadın sesi mükemmeldi. Şiir gibi kadındı da.

"Helal olsun."

Koray: helal bacım da bu kızı bulmamız lazım bizim.

Yavuz: abi kız öylesine sokakta şarkılar söylüyormuş nerden bulucaz.

Koray: bu öylesine bir ses değil.

"Şiir gibi kız."

Yavuz: eee abi nerden bulucaz kızı?

Koray:bilsem şimdi giderim.

"Taksim meydanına benziyor."

Koray: şöyle bir gidip gelelim bakalım var mı birileri.

"Şiir kadın nerelerdesin acaba." Kendi kendime konuşmanın ardından evden çıktık meydana doğru yürümeye başladık.

Koray: eğer buralardaysa bu kız illa ki bulunur.

Yavuz: abi giderken diyorum bir küçük.

Koray: aldığımız paranın yarısı alkole sigaraya gidiyor zaten bizim.

"beyler yok valla yemek yemiyoruz hiç güzel bir yemek yiycem ben bu sefer de icersek çarpar."

Koray: haklı.

Uzakta uzun dalga dalga saçları omzuna dökülen bir kız gördüm toparlanıyordu.

"Orda orda."

Koray: gidicek hadin hızlanın.

Hızlı adımlarla kızın yanına gittik.

Koray: bacım bir bak hele.

X:bana mi dediniz?

Koray: evet.

X: gerçekten su an gitmem lazım.

Koray: tamam bacım gidersin birazdan.

X: lütfen şu an olmaz.

Koray: bari bir tanışsaydık.

Nehir: nehir ben.

"Hayır."

Nehir: efendim?

"Şiir kadınsın sen." Kadın yandan bir gülüş atıp kaşlarını çattı.

Nehir: Nehirim ben sadece nehir.

Diyip yanımızdan uzaklaştı.

Koray: ne diyon oğlum sen?

"Hiç, hiç bir şey."

Yavuz: ne olabilir ki bu kadar acele insan bir tanışır. Yabani.

Koray: o kız ciddi manada bir ses.